Kalbura çevirmeyelim!

Kıbrıs müzakerelerinde, görüşülen ana unsur, iki toplumluluk ve iki kesimliliktir.

Kıbrıs müzakerelerinde, görüşülen ana unsur, iki toplumluluk ve iki kesimliliktir.
Bu esaslar, 77 – 79, Denktaş Makarios ve Denktaş Kiprianu arasında yapılan Doruk Anlaşmaları ile kayıt altına alınmıştır.
Bu esaslar, 750 sayılı Güvenlik Konseyi kararı ile de kabul edilmiştir.
Niye iki bölgeli ve iki kesimli bir yapı?
Dünya bunu niye kabul etti?
Çünkü Kıbrıs’ta 63 ‘ün de gerisine gidersek, çok sayıda Kıbrıslı Türk hayatlarından edinilmiş, bir o kadarının da canı yakılmıştır.
63’le birlikte, gelişen olaylar karşısında, Kıbrıslı Türkler, gettolara itilmiş, insanlık dışı bir hayatla, hayatlarını sürdürme savaşımı ile karşı karşıya bırakılmışlardı.
Daha o yıllarda, Türklerin ve Rumların bölgeleri ayrılmış, yaşamaları için de, koruganlarda, silah elde, nefsi savunmaya zorlanmışlardı.
1974 ‘ de gelene kadar, zaten, iki bölgelilik Kıbrıs’ta oluşmuştu.
1974 ‘ ten sonra ise Garantör ülkelerin de katıldığı, Cenevre’de
Kıbrıs’ta iki ayrı idarenin olduğunu taraflar da, garantörlerde, BM de
İmza koyarak, teyit ettiler.
ABD ve o zamanki CCCB de gözlemci olarak imza koydu.
Bir sene sonra, Nüfus değişim anlaşması Viyana’da imzalandı.
Güneydeki Tüm Türkler, kuzeye geçti.
Daha, 1975 ‘ te, Adada, iki kesimlik ve iki toplumlu bir yapı, yapılan siyasi anlaşmalarla oluşmuştu.
77 – 79 ‘ da ise taraflar ve garantörler bunun kriterlerini ortaya koymuş, BM GK de bunu kabul etmişti.
İki bölgeli iki toplumlu bir federal yapının oluşması bu kriterlere göre olmalıdır.
77 – 79 Anlaşmaları açık ve seçiktir.
İki bölgeli.
İki toplumlu.
Açarsak:
Oluşacak yeni yapı, iki bölgeden olacak
Bu bölgelerin birinde, Türk Halkı… Diğerinde de Rum Halkı olacak.
Benim 77 _ 79 Doruk Anlaşmalarından anladığım budur.
Şimdi bakıyorum da, gelinen noktada, iki toplumluk, sulandırılmanın da ötesinde, kalbura çevrilmeye çalışılmaktadır.
Yok, bir miktar Rum, Türk Federe Devletine gelebilecek.
Bir miktar Türk de Rum Federe Devletine geri dönecek.
Halk, canını kurtarmak için Trodos Dağlarını yol etmişti.
Dönecekse, niye bu dağları aşarak, kuzeye geldi?
İki halkın, kuzeye ve güneye geçişlerinde bile şu an kuşku ve endişeli hareketlerde bulunuyorsa, gökyüzünde yıldızlar doğmadan, her kes kendi kesimine dönerse, demek bunda bir iş var demektir.
Güven bunalımı devam ediyor demektir.
Karşılıklı husumetlerin ortadan kalkmadığı görülmekte ve sezilmektedir.
Garantiler konusunda “ geçiş dönemleri “ önerenler, bu konuda ses seda çıkarmıyorlar.
Birleşik Kıbrıs’ı, iki halkın birleşmesi olarak niteleyen politikacılar da ülkemizde az değil.
Birleşik bir Kıbrıs, iki halkın birleşmesinden değil.
İki Halkın oluşturacakları tamamen arı iki kurucu devletin ortaklığındaki, federal devlette birleşme olacak.
Birleşik Kıbrıs, İki Halkın birleşmesinden değil.
İki Halkın oluşturacakları devletlerden oluşacak.
Bu devletler de, kuzeyde, tamamen Türklerden oluşacak.
Güneyde de Rumlardan oluşacak.
77 – 79 Doruk Anlaşmalarından ve daha öncekilerden çıkan sonuç bu.
Gerisi:
Halka yanlış bilgi vermekten başka bir şey değildir.
77- 79 ‘ u kalbura çevirmeyelim.
Sonra ilerde bizleri kalbura çevirirler.
Bu haber 4044 defa okunmuştur

:

:

:

: