CTP Güzelyurt milletvekili, eğitimci ve akademisyen, Mehmet Çağlar. Star Kıbrıs Gazetesinin bir yan kuruluşu olan, Ada TV‘ye yaptığı açıklamada “ülkede eğitimin olmadığını, öğretimin de vahim durumda olduğunu, okullarda rant düzeninin kurulduğunu” söyledi.
Çağlar’ın beni bağışlamasını istirham edeceğim. Çünkü bu tespitinde, çok geç kaldı. Sistemin değişmesini de dile getiren vekil, sistemin çökmüş olduğunu da ima etti.
Aslında, CTP – DP koalisyon Hükümetinde Eğitim Bakanı olan Arabacıoğlu’nun, bakanlıktan istifa gerekçelerinden en önemlisi, Çağların da vurguladığı gibi, sistemin artık ihtiyaca cevap veremeyecek olması idi.
Arabacıoğlu, istifa gerekçelerini bir basın toplantısı ile ortaya koydu.
Takan oldu mu?
Hemen yerine, başka bir tıp uzmanı Dr. Bakan olarak atandı.
Aynı siyasal partinin bir Bakanı, eğitimdeki sistem bozukluğu...
Sistemin çöküşü...
Sistemin sistemsizleşmesi...
Bu sistemle, eğitim öğretimin, devam edemeyeceği yollu açıklamalarına rağmen, iki hükümet ortağı da, bunu ele alıp, eğitim ve öğretimde, radikal tedbirlere gidilmesi yerine, “sin de gülle geçsin” politikası izledi.
Eğitimdeki bozuk sistem ve bozuk öğretim, o hükümet döneminde de, es geçilerek, yeni bakanla, amma, bildik sistemle, yola devam edilmeye kalkındı.
CTP - UBP Hükümetinde de, eğitim ve öğrenimde hiçbir şey yokmuş gibi, yeni bakanla, amma eski sistemle yine yola revan olundu.
Okullar sorunlarla açıldı.
Birkaç öğretmenin, yerleri değiştirildi.
Her şey, eğitim ve öğretimde “süt liman...”
Her geçen yıl devlet okullarından mezun olan gençlerimizin, başarı seviyeleri düşmekte.
Haklı olarak, veliler, çocuklarına daha iyi eğitim almaları için, özel okulları tercih etmekte.
Vekil, devlet okullarında “rant düzeninin oluşumundan” şikayetçi.
Vekilim, yine beni bağışlayınız.
Partiniz, hükümette, ağırlıklı birinci parti.
Hükümet protokolü, DP ve UBP’ye dayatılarak, koalisyon kurulması teklifi yapıldı.
UBP bunu kabul ederek, hükümetin küçük ortağı oldu.
Hükümet kurulurken “iki başlılığın asla oluşmayacağı” ilkesi ile de bakanlar, zapturapta alındı.
Okullarda “rant düzenin” oluşması yani, rüşvet, yani avanta kol geziyorsa, görev, hükümetin değil mi?
Hani:
“Tüm yolsuzlukların üzerine gidilmesi” ile ilgili, hükümet programında, cümleler var ya...
O konularda, bu Hükümet ne yaptı ise, okullardaki “rant düzeni ve avantalar için “ de aynisini yapacak.
Yani,
Hiçbir şey.
Eğitim ve öğretimdeki, bozuk düzen, 3- 4 gün ülkede gündem olur.
Sonra, saman alevi gibi söner.