Karma oy kaldırılıyor mu?

Cumhuriyetçi Türk Partisi ile Ulusal Birlik Partisi hükümeti bilinen sıkıntılar karşısında henüz bir fark yaratabilmiş değil.

Cumhuriyetçi Türk Partisi ile Ulusal Birlik Partisi hükümeti bilinen sıkıntılar karşısında henüz bir fark yaratabilmiş değil.
Elbette hükümet kurulalı çok bir zaman olmadı, fakat önceki hükümetin de büyük ortağı olan bir CTP ve devleti kurduğunu söyleyen bir UBP’nin daha hızlı bir başlangıç yapması beklentiydi.
Olması gereken devletin devamlılığı, kamu hizmetinin etkin ve adil dağıtımı iken, siyasi partilerin ve hükümetlerin performansları üzerinden yürütülen bir değerlendirme mevcut.
Bu da devlet politikalarından, her konuda devletin sistem ve uygulamalarından ne kadar uzak olunduğunu gösteriyor.
Bu durum aynı zamanda siyasete, siyasi partilere ve siyasetçiye güvensizliği de besliyor, büyütüyor.
Her şey sadece makamla bitmiyor, aslında her şey makamla başlıyor.
Kıbrıs’ta bir çözüm olsa da, olmasa da, ya da KKTC ayrı bir devlet statüsüne kavuşsa da, kavuşmasa da, her şey bitmiş değil, her iki sonucunda ortak bir getirisi olacak.
Bu ortak getiri “çalışmak” ve “üretmektir” üretim sadece fabrikalarda olmuyor, fikir, politika, uygulama yaratmakta üretmektir.
Bunu yapacak en önemli kurumlar ise siyasi partilerdir.
Siyasi partiler, partilerin öncelikleri, devletin önüne geçti, kendi içlerindeki iktidar kavgaları tam da “statüko” tanımına uygun.
Statüko her siyasi partide farklı ölçülerde yaşanıyor.
Hatırlanacağı gibi siyasi partiler yasası meclisten oy birliği ile geçmişti.
İlk etapta beklenen ve söylenenler neydi?
Siyasi partiler arası vekil transferlerinin engellenmesi, siyasi partilerin mali yönden denetlenmesi, aday olacak isimlerin parti başkanı onayından arınması, cinsiyet kotası uygulanması, %5 oy alan partilere de devlet katkısı verilmesi, parti kurmanın, parti kapatmanın yeniden düzenlenmesi, daha çağdaş ve siyasi kültürümüzde yer almayan pek çok anlayışın, yasa halinde uygulanmaya konması.
Komite çalıştı, Genel Kurulda oybirliği ile kabul edildi, Cumhurbaşkanlığından geri gönderildi.
Tabi ki konu kapanmadı, yeniden gündeme gelecek, bir de tek seçim bölgesi olayı var.
Konuyla ilgili CTP-UBP hükümet programında şu madde yer alıyor;
“Seçim ve Halkoylaması Yasası dokuz ay içerisinde değiştirilecek ve KKTC'nin tek seçim bölgesi olarak kabul edilmesi sağlanacaktır.”

Hükümeti iki aylık bir hükümet olarak sayarsak, geriye yedi ay kaldı.
Süre verilerek hedefler kondu, zaman geçiyor, sonucu yaşayarak göreceğiz.
Peki, bunları neden anlatıyorum?
Bilindiği gibi son milletvekili seçiminde “karma oy” seçimin kazananı oldu.
Seçim sonucunu etkiledi, değiştirdi, her zaman parti içi liste savaşlarının yaşanması da karma oyun getirdiği bir mesele.
Yine son seçimde, siyasi partiler seçmene karma oyu tercih etmeyin diye çağrı yaparken, birçok sivil toplum örgütü de karma oyu tercih edin diye seçmeni yönlendirdi.
Amaç seçilmenin bazı “çabalarla garantilenmesini” önlemekti.
Yani nu konudaki statükoyu bitirmekti, zaten bu statükodur ki tek seçim bölgesi olayını da engelliyor.
Şimdi bazı siyasiler ve siyasi partiler karma oy seçeneğine çare arıyor.
Seçmenin elinden bu hakkını almak, değiştirmek ve siyasi parti yönetimine, yani başkana yeni bir hak, yeni bir güç vermek istiyor.
Bunun için bazı siyasi partiler görüşüyor.
Biz daha iyi, daha şeffaf, daha demokratik bir siyaset arayışındayken, siyaset yine önceliği kendine veriyor, kendi çıkarları için çareler arıyor.
Ne seçim sonuçları, ne başarısızlıklar, ne de yeni alternatif oluşumlar mesaj verememiş, ya da verilen mesajlar henüz alınmamış.
Bu anlayış sürdüğü sürece size kimse inanmaz, kimse güvenmez.
Bu haber 722 defa okunmuştur
  • Tek seçim bölgesi mi? Hasan Mehmet  Lefke - 09.10.2015 Siyasetle uğraşmak, bir iddia işidir ve liderlik gerektirir. KKTC``de bu karakterde çok insan vardır. Ancak yolda sokakta rastladığımız bu kişiler, mecliste yokturlar. Çünkü ülke toplasan 50-100 kişinin ipoteği altındadır. Köşe başlarını tutmuş bu kişiler her seçimde mecliste milletvekili, bakan,başbakan, bürokraside, genel müdür, müsteşar, yönetim kurulu üyesidir. Düzen kurulmuş, bu kişiler durumu düzeltmek yerine pekişmesi çalışması gayretindedirler. Tek seçim çevresi de bunlardan biridir. Oysa Düzeltmek ancak ``Dar bölge iki turlu seçim sistemi ve Başkanlık sistemi`` ile olur ki bundan bahseden yok. Milletvekilleri değil, işin ehli bakan olmalı. Kuvvetler ayrılığı sağlanmalı.Ve Başkan olan kişi ancak iki dönem için seçilmeli.
  • LONDRALI  UK - 09.10.2015 KARMA OY MARMA OY ! SIDDIM SENELERDIR HEP AYNI KISILER BE GARDAS !! SERDAR , FERDI , ANGOLEMLI , TAHSIN , HUSEYIN , TACOY , ZORLU , AHMET , SIBEL )) YOK BILMEMNE HEPSI AYNI DIGERLERI . HA KARMA HA YOK BILMEMNE ..
  •    - 09.10.2015 Herşey beklenir bunlardan ama nereye kadar az kaldı az

:

:

:

: