Siyah gözlüklerin altından yaşlar süzülürdü yanaklarından, yanında biricik eşi Ayşe ve biricik oğlu Emir ağlamaktan gözleri kıpkırmızı boyunları filizler gibi bükülmesine rağmen günlerce pervane olmuşlardı etrafında, İstanbul da yaşamalarına rağmen İstanbul'u Girne'ye taşımışlardı ayaklarına. Hiç konuşmadan kucaklaştık mideme bir yumruk yemiş gibi oldum gözlerimden yaşlar boşaldı. Uzun zamandır görmediğim abisi de yanımıza geldi öylece durduk bakışlarımız konuştu… Sanki o gülen yüzü ile bir yerlerden çıkıp yanımıza gelecekti uzun uzun o sıcacık yüreği ile çok sevdiği evlatlarının başarılarını anlatacaktı birde sevdiği çiçeklerini ve kaktüslerini. Kendi elleri ile demlediği çayından birde kurabiyelerinden ikram edecekti... Rezan Hadimoğlu Aranjörüm Erkin Hadimoğlu'nun annesi… Ani bir rahatsızlığın ardından hayattan koparılıp aramızdan ayrıldı… Çok değerli eski bir gazeteci elinden düşürmediği objektifi ile birçok objeye hayat verirdi. Aslında Rezan Hadimoğlu Bir fotoğraf sanatçısı bir şair... Çiçeklere olan tutkusu ile de ayrıca anılırdı. Kendi elleri ile sayısız çiçek yetiştirmişti... Kendi anılarını her gün kaleme alır bir yandan da objektifi ile kare kare fotoğraflara hayat verirdi… Objektifinden dökülen çiçekler armonisini harmanlayarak bir sergiye ve bunun yanı sıra birçok anılarını bir kitapta ölümsüzleştirdi… Yaşam felsefesi sanata ve insanlığa değer vermekti. Yıllar önce eşini kaybetmişti. O günden itibaren kendini yavrularına adadı… Topluma faydalı iki evlat büyüttü. Büyük oğlu Fehim Hadimoğlu kendi işinin patronu. Küçük oğlu Erkin Hadimoğlu Yenitürkü grubundan çok iyi bir besteci aranjör ve Yedi Deniz stüdyo sahiplerinden… Duygular süzüldü yüreklerden… Dostlar etrafında pervane oldu. Islak gözler buruk kalplerle kitaplara sığmayan geride bıraktığı onurlu örnek alınacak bir hayat. Geride bıraktığı onurlu hayatının yanında ürettiği eserlerle dolu bir hayat…