Yıllardır bu ülke insanının acımasızca, sağlıksız hava solumasına sebep olanlar, bu toplumun zehirlenmesine sebep olanlar…
Oluşan baskılar neticesinde; Aksa tesisinin bacasına taktırılan filtre…
Ve bu filtrenin de düzenli bir şekilde kullanılmaması... Durum ortada.
Buna rağmen gerekli kontroller İdare tarafından yapılıyor mu? Denetleniyor mu? Kesilen cezalar ödeniyor mu? Bu cezaların caydırıcılığı var mı?
Artan kanser vakaları, insanımızda görülen çeşitli sağlık sorunları, atıkların denizimizde ve çevremizde oluşturduğu kirlenmeler… ağaçlar kuruyor, toprak verimsizleşiyor, hepsinden önemlisi insanlarımız ölüyor…
Bakanlar Kurulu, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren bundan böyle ülkeye yüzde 1’in üzerinde kükürt içeren yakıt ithalini yasaklamıştı. Buna karara rağmen Aksa firması kükürt oranı yüzde 3.5 yüksek yakıtı ithal etmiş ve ülkeye girişini istemişti. Bile bile? … Açıklamalar arasında olmasa da maliyetin %1 oranlı yakıta göre çok daha düşük fiyatta olduğunu biliyoruz. Maliyet farkı! (Sözleşmedeki orana bağlı kaldıklarını belirtseler de)
Hükümet yetkilileri “olmaz! Yasa var, gerekli izni veremeyiz”dediler de… ardından Tehdit… “Yeterli stoğumuz yok, santrallerimizi durdururuz ”.
Ülke yine elektriksiz, yine karanlıklara gömülmekle yüz yüze…
Bunun üzerine ‘son kez’ dedi Bakanlar Kurulu. Halkın sağlığını hiç düşünmeden. Ve Aksa’nın Kalecik’te bekleyen yüzde 3,5 oranında kükürt içeren yakıtı tahliye etmesine izin veriyor.
Aldığı kararların ardında duramayan, halkının zehirlenmesine göz yuman bir hükümet. Devlet eliyle göz göre göre halkın sağlığı ile oynanıyor. ‘Son kez’ diyor. ‘Biraz daha zehirlenin’ diyor. Buradan hatırlatalım. Aslında bu ‘ikinci’. Daha önce de hükümet yüksek kükürt oranıyla ilgili olarak kararı uygulamamış ve 1.1.2016’ya kadar uzatmıştı. KTEK talep etmişti ve Reform Hükümeti de onaylamıştı. Hani Reform Hükümeti ya… ilk reformu bu onay olmuştu.
Bitmedi! KTEK yetkilileri açıkladı; “Bu yakıt bittikten sonra ülkeye bir daha 3,5 oranında kükürt içeren yakıt ithal edilemeyecek. Ancak oluşacak fiyat farkı Kıb-Tek tarafından Aksa’ya ödenecek”.

Ne demek bu? Aradaki farkı vatandaş ödeyecek demek… zam demek… elektrikte yeni zamların kapıda olması demek.
Tam da dünya petrol fiyatları gerilemişken… vatandaş otomasyona bağlandık ya elektrikte düşüş olmasını umut ederken!
Aksa firması ile yapılan anlaşmanın revize edilmesinin zamanının geldiği ve tekelleşmeyi önlemek ve tüketiciyi korumak açısından da bakıldığında bunları sorgulamanın zamanı gelmedi mi?
Avrupa ülkelerinde, Türkiye’de özel firmalara ülkenin toplan gücünün ancak %20’sini karşılaması hakkı veriliyor. Bizde %50 civarı… Bunu da sorgulamanın zamanı gelmedi mi?
Yoksa Aksa’nın fendi hükümeti yendi mi? Ne dersiniz?