Bu gün hafta sonu.
Havalarımız.
Dondurucu soğuklardan, normale dönmek üzere.
Dondurucu soğuklardan, sonra.
Güneşin tadını çıkarmak.
Bir başka oluyor.
Dağlardaki karları, görmeye giden, insanlarımız.
Havaların ısınması ile.
Güneşin tadını, çıkarmak için.
Piknik, alanlarında.
Mangal keyfinin, tadını çıkarmaya, bakacaklar.
Efendim.
Bu günkü yazımın, konusunu.
Yaşadığı Devlette.
O Devleti, canından çok seven, bir Devlet adamına hasrettim.
Dilerseniz.
Öykümüze başlayalım.
Milli Kurtuluş savaşı komutanlarından, Orgeneral Kazım Orbay.
1960 ihtilalinden sonra.
Cumhurbaşkanı.
Cemal Gürsel tarafından.
Kontenjan Senatörü olarak, seçilir.
Kurtuluş savaşının, Kazım Orbay’ı, artık canını ortaya koyarak, kurulan Devlette, Senatör.
Bir müddet sonra.
Senatörümüz, hastalanır.
Konulan teşhis “mide kanseri.”
Türkiye’deki doktorlar.
5 – 6 aylık bir ömrünün olduğunu.
Yurt dışında tedavisinin, bir umut olduğunu belirtiyorlardı.
Kazım Orbay’ın, yurt dışına gidecek parası, yoktu.
Senatörler için.
Yurt dışında, tedavi görmeleri için, bir karar çıkmıştı.
Fakat.
Bu Meclisten, geçmediği için, yasal hale gelmemişti.
Kazım Orbay’ın, Devlet tarafından, yurt dışı tedavisi, mümkün olmuyordu.
Bu mümkün olmadığından.
Milli Birlik ve Kontenjan Senatörlerinden, para toplanıp, bir fonda
oluşması teklifi geldi.
Bu organizasyonu, yürüten de, yine Kontenjan Senatörlerinden Sadi Koçaş idi.
Sadi Koçaş , bu konuda Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bilgilendirmek istemiş.
Başbakan İnönü’ye gitmiş, konuyu açmıştı.
İsmet İnönü:
Bak Koçaş. Senin, benim ve Allah’ın arasında, bir anlaşma yapalım.
Ben Orbay’ı, toplama para ile, tedaviye gönderemem. Eminim ki birçoğunuz. Her fedakarlığı göze aldınız. Ama hiç birinizin, bu gücü yok. Benim var. Bu parayı ben vereceğim. 50 bin yeter demiştiniz. Ben size 60 bin lira veriyorum. Eksik gelirse yine veririm.
Hiçbir şeyden kaçınılmasın.
Her şey hazırlandı.
Masrafın, Devlet tarafından yapılacağı, söylendi.
Kazım Orbay.
Bütün ısrarlara rağmen.
Bu yurt dışı tedaviyi, kabul etmedi.
Gerekçesi neydi, bilir misiniz?
Gerekçesini, Kazım Orbay, şu şekilde açıklamıştı:
Ben 78 yaşındayım. Bu yaşta bir insan için, Devlet masrafa sokulamaz, dedi.
Ve Kazım Orbay. Yurt dışı tedaviye, gitmedi.
Milli Kurtuluş savaşında, bilfiil ordu komutanlığı yapmış. Genel Kurmaylardan biri.
Devletin de, kurucuları arasında idi.
Canını ortaya koyarak, kurduğu Devletine.
Senatörlük döneminde de.
Canından daha kıymetli, bir değer vermiş.
Canından, daha aziz olarak bilmişti.
Bu öyküyü, niçin bu sütuna aktardım?
Bazı sözde “Devlet adamları “ bunu okusun da.
Devlet adamlığının, nasıl olduğunu görsün diye.