Cumhurbaşkanı Akıncı, YYK’dan lisanslı olmasına rağmen RTÜK tarafından yayınları durdurulan TV kanallarıyla ilgili açıklama yaptı
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkede Yüksek Yayın Kurulu’ndan (YYK) izinli yayın yapan bir kanalın “karartılmasından” memnun olmadıklarını belirterek, bunun üzücü olduğunu kaydetti ve “Bu konunun aşılacağına inanıyorum ve bekliyorum. Temenni ederim bir daha böyle yanlışlar yapılmaz. Çünkü buradaki televizyonların muhatabı YYK olmalı, bir sıkıntı varsa onların bunun aşılması için gerekeni yapması lazım, dolayısıyla bu görüntü çok hoş ve doğru bir görüntü değil” dedi.
“KONUYU YAKINDAN TAKİP EDİYORUM”
Dün gerçekleştirilen liderler görüşmesi sonrası, “Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun ülkede faaliyet gösteren Diyalog TV’nin Türksat’tan yayınlarını kapatması konusunda Cumhurbaşkanlığı nezdinde bir girişim olup olmayacağı” konusunda sorulan bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bu konuyu yakından takip ettiğini ve üzücü bulduğunu söyledi.
Akıncı, konu ile ilgili aldığı en son bilgilerin; “Şubat ayının 19’unda Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bu konuyu değerlendireceğiyle ilgili olduğunu, çünkü ortada bir yanlışlık olduğunun söylendiğini, ancak Diyalog TV yetkililerinden aldığı bilgiye göre ise salı günü bu konunun yeniden ele alınabileceği” olduğunu kaydetti.
Bunun üzücü bir durumu olduğunu ifade eden Akıncı, kendisinin bu konudaki değerlendirmesinin şöyle olduğunu dile getirdi:
“Durumla ilgili soruşturma yaptığımda söylenen; ‘hiçbir haklı ve yasal gerekçenin olmadığı’ yönünde oldu. En azından Diyalog TV açısından. Ada Tv sahiplerinin de 2 tane kanalının aynı şekilde kapatıldığı veya Türksat bünyesinden çıkarıldığı söylendi, orada da ne gerekçeler var bilmiyorum, farklı gerekçeler olabileceği söyleniyor.
“BU GÖRÜNTÜ ÇOK HOŞ VE DOĞRU BİR GÖRÜNTÜ DEĞİL”
Ancak Diyalog TV diğer kanallarımız gibi yayın yapan, Yüksek Yayın Kurulu’ndan izinli, onların denetiminde olan bir kanal, bu şekilde karartılması bizim memnun olabileceğimiz bir şey değil kesinlikle…
Sayın müsteşarım konuyu yakından takip ediyor ve beni bilgilendiriyor, normal çerçevesinde muhataplarıyla, yani buranın Yüksek Yayın Kuruluyla RTÜK’ün işbirliği içinde bu konunun aşılacağına inanıyorum ve bekliyorum. Temenni ederim bir daha böyle yanlışlar yapılmaz. Çünkü buradaki televizyonların muhatabı YYK olmalı, bir sıkıntı varsa onların bunun aşılması için gerekeni yapması lazım, dolayısıyla bu görüntü çok hoş ve doğru bir görüntü değil.”
ALİ ÖZMEN SAFA; “SAYIN AKINCI YETERİNCE BİLGİLENDİRİLMEDİ”
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamasının üzerine Kıbrıs Türk Televizyonlar Birliği Başkanı ve Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa’da açıklamalarda bulundu. Bir siyasinin olayla ilgili görüş belirtmesi ve konuyu takibe almasının son derece önemli ve olumlu bir gelişme olduğunun altını çizen Safa, “Siyasi bir güç olaya el koymalıdır ki sorunlar çözülsün ve sonuca daha erken ulaşılsın” dedi.
Açıklamasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya, konuyla ilgilendiği için teşekkür eden Kıbrıs Türk Televizyoncular Birliği Başkanı ve Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanın Ali Özmen Safa, ancak Cumhurbaşkanı Akıncı’ya gerekli bilgilerin aktarılmadığına inandığını vurguladı.
“TÜRKİYE’DEKİ SİYASİLERİN BİLGİSİNİN OLMADIĞINA İNANIYORUM”
Konuyla ilgili Türkiye’deki siyasilerin bilgisinin olmadığına inancını taşıdığını kaydeden Ali Özmen Safa açıklamasında şunları söyledi:
“Türkiye’deki siyasilerin bilgisi olmadığı inancını taşıyorum. Türkiye’ye göre küçük bir konu olabilir ama bizler için çok önemli ve hayati önem taşımakta. Konunun üst düzey bir siyasinin Türkiye’deki üst düzey bir siyasi ile telefonlaşması sonucunda halledilebileceği inancındayım. Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da sorunla ilgilendiği için teşekkür ediyorum. Fakat sanıyorum ki, kadroları yeterince bilgi edinip Sayın Cumhurbaşkanını bilgilendiremediler…”
“LİSANSLARININ OLMADIĞI İDDİA EDİLİYOR”
Kanların kapatılması konusuna açıklık getiren Safa, kanalların lisanslarının olmadığının iddia edildiğini hatırlatarak, “Bu tamamıyla gerçek dışıdır” dedi.
Ali Özmen Safa şu ifadeleri kullandı:
“Kanalların kapatılmasıyla ilgili lisanlarının olmadığı iddiası öne sürülmüştür. Bu tamamıyla gerçek dışıdır. Sahibi bulunduğum kanallar ve Diyalog Tv’nin tüm lisansları mevcuttur. Ülkemizde yaklaşık 7 tane tematik yayın yapan kanal bulunmaktadır. Bunlardan 3’ü Star Kıbrıs Medya Grubu bünyesinde faaliyet göstermektedir.
Söz konusu kanallardan 2 tanesi RTÜK tarafından lisansları olmadığı gerekçesi ile kapatılmıştır. Diğer 4’ü de Kuzey Kıbrıs’tan yayın yapan başka bir Medya Grubu’nun bünyesinde bulunaktadır. Bu kanallar Kuzey Kıbrıs’ta Yayın Yüksek Kurulu’ndan (YYK) izin ve lisans alarak faaliyete geçmişlerdir, tıpkı ulusal kanallar gibi yapan diğer kanallar gibi. Söz konusu tematik yayın yapan kanallar ile canlı yayın yapan kanalların izin alma şekilleri ve verilen izinlerde herhangi bir farklılık yoktur.
“AYRIMCILIK KABUL EDİLEMEZ”
Biz tüm yasal yükümlülükler çerçevesinde yayına çıkma lisans ve izinlerimizi YYK’dan da kuruluş zamanımızda aldık. Tam da bu noktada aldığımız duyumlar çerçevesinde ister tematik ,ister ulusal yayınlar olsun, yasal çerçevede lisanslandırılmış kanalların bir ayırımcılığa ki, bu yayıncılıkla ters düşen bir noktadır, işte tam da bu noktada ayırımcılık kabul edilemez. O kanal farklı bu kanal farklı diye bir ayırımcılık olamaz; kanal kanaldır. Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı, Diyalog TV’nin Salı günü açılacağı duyumundan bizim kanallarımızın ise farkı bir durum nedeniyle kapatılmış olduğu duyumunu aldığını kaydetti.
Tekrarlamakta fayda görüyoruz; Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya eğilmesinden ve bizlere sahip çıkmasından memnuniyet duyduk. Ancak unutulmaması gereken bir nokta, ülkenin her bir değeri, ilaveten yasal şartlarda dünyaya uyumlu bir şekilde varlığını sürdürmeye çalışan televizyon kanallarının bu tür üzücü ve yıpratıcı olaylarla karşı karşıya kalması çalışanları ve sektörü olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu ülkede uluslararası anlamda da kabul edilebilen ve tüm dünyada olduğu gibi tematik yayın yapan kanallar var ve bunlar yasal… Sayın Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’nın bu konuya duyarlı bir şekilde eğilmesinden duyduğumuz memnuniyeti bir kez daha ifade ederken, birinci ağızdan verdiğimiz bilgiler ışığında konuyu tekrardan dikkate getirmesi ve yanlış anlaşılmaların ortadan kaldırılmasına yönelik adımların atılmasını sağlayacağı yönündeki inancımız tam…