SAVAŞ KOÇ
( Aşkın Kimyası'nın yazarından)
YERİNDE KAL
ben ve sen
eğer
BİZ olacaksak gel...
şayet
ben ve sen olarak kalacaksak
sakın kıpırdama...
yerinde KAL..
Ayşe TURAL
KÜÇÜK BİR NOT
Halinize şükretmesini öğrenin. Yaşamın küçük zorluklarının sizi üzmesine, ezmesine izin vermeyin. Siz önemsemezseniz, onlar da sizi hırpalamaz...
13 SAYISININ UĞURU...
Zavallım 13 sayısı... Adı çıkmış bir kere... Bence haksızlık... Baykuşlara yapılan haksızlık kadar...
Oysa olumlu açıdan bakabiliriz...
Deneyelim bakalım...
13 harf ve 2 kelime...
Mesela 13 harfle ' SENİ SEVİYORUM' yazabilirim..
Harika!
Daha güzel ne olabilir....
Valla insanın içi ısınıyor...
BEN
ben
gelişleri seviyorum
gidişleri değil...
geleceksen gitmeyeceksin
gideceksen de
hiiiiç
gelmeyeceksin...
Ayşe TURAL
AŞKIN TARİHİ ve TARİFİ...
AŞK, insanlık tarihi kadar eski bir duygudur, olgudur bir bakıma... Ancak hangi çağda, nasıl algılandı? Ona hangi anlamlar yüklendi? Tarihsel süreç içinde nasıl bir değişime uğradı? Bir iyice araştırmak gerek.
Her aşkta bir AŞIK (seven), bir de MAŞUK (sevilen) olması kaçınılmazdır. Başlangıçta yoğun aşk duygusu KARA SEVDA adıyla MELANKOLİye eşdeğer görülmüştür. Efsaneleşmiş aşklardır kısacası... Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre gibi...
Aşık Veysel:
' Bir oğlan bir kızı sever
Kavuşursa evlenir
Kavuşmazsa AŞK olur..' der.
Günümüzde özellikle MEDYATİK aşklar, üç- beş günde bir, bir başkasıyla yaşanıyormuş yanılsaması ile verilenler güya AŞKtır , aşk değil, reklam kokar... Gençlerimiz de ne yazık ki zaman zaman bunlara özenir...
Onlar AŞK değildir zaten... AŞK OLMAYAN AŞKLARDIR... Kimseye bağlanma kapasitesi olmayan insanlar, bir ilişkiden öbürüne sürüklenir... Ne kadar çok insanla birlikte görülürse, o kadar popüler olacağını düşünür. Tam aksine, her geçen gün değersizleşir... Bölünür, parçalanır...
Oysa gerçek SEVGİ ruhu besler... Sevgiyle beslenen ruh AŞIK olan kişiye pozitif enerji verir. Yaratıcılık kazandırır... Sevginin gücü de buradadır zaten...Biz, sevgiye doğru bir mıknatıs gibi çekiliriz. İnsan ruhunun özelliğidir bu..
VAN GOGH:
' Sevmeden önce ile sevmeden sonraki insan arasındaki fark; yakılmamış bir lamba ile yakılmış bir lamba arasındaki farkın aynıdır..' der.
PASCAL ise:
' Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğumuzu anlarız.' der.
Sevginize de aşkınıza da sahip çıkın...
DİLİMİN UCU
gözlerim gözlerinde
ellerim sabırsız
adınsa dilimin ucunda
Ah! Bir söyleyebilsem...
Ayşe Tural
KARŞIMIZDAKİNİ ANLAYABİLMEK...
Başkalarına akıl verirken, anlayışlı olmanın önemini vurgularız... EMPATİ yapmanın önemine değiniriz. Değiniriz de kendimiz ne kadar empati yapabiliyoruz ki... Bunun sanıldığı kadar kolay olmadığını düşünüyorum ben...
Benzer olaylar ve durumlar karşısında BEN:
ne düşünürdüm?
ne söylerdim?
ne yapardım?
diye kendimize soru sormak ve cevaplar verebilmektir... Karşımızdakinin sıkıntılarını anlamak, kendimizi onun yerine koyup endişelerine ortak olmak, üzüntüsünü ya da sevincini hissedebilmek...
Atalarımızın dediği gibi iğneyi kendimize bir batırabilsek Hanya'yı Konya'yı anlayacağız ama... Aması var... En azından anlamaya çalışmak da bir adımdır diye düşünüyorum... Hoşça kalın efendim...