Şu, bizimle, Adayı birleştirecek olan güney komşularımızın,
hallerine bakıp şaşıyorum.
Eminim ki, siz okuyucularım da şaşmaktasınız.
Adamlar tarihi süreç içerisinde anlaşmaya vardıkları, mutabakat zabıtlarını, son anda imzadan kaçan, hep Güney oldu.
Yenile, bu dünyadan göç eden Butros Gali’nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olduğu yıllardaki, Gali Anlaşma metnini, Türk tarafı kabul etmesine rağmen, son anda, Güney, bunu imzadan vazgeçti.
O mutabakatta güneye verilecek toprak yüzdeliği, % 29 + idi.
Gali fikirler dizisini reddeden Rumlar, o dizinin içinde olan % 29 +yı da, reddetmiş olmalarına rağmen, her görüşme ortamında , % 29 + yı önümüze getiriyorlar.
Ayni şekilde “Annan Planını“ da reddettiler.
Fakat, Planda Türk tarafının taviz olarak ön gördüğü toprağı “çantada keklik” olarak görmeye devam ediyorlar.
Bu Rumların, siyasi bir kurnazlığı.
Fakat kurnazlık bazen, kurnazlığı yapanı, kapana öyle bir tutturur ki, nereden geldiğini bilmez.
1968‘den, günümüze kadar süren görüşmelerde, Rum’un değişmez taktiği.
Türk tarafını, yerinde talim ettirmek.
Bir adım öteye, hareket ettirmemek.
Hatta, mümkün olsa geriye hareket ettirmek.
Şimdi de günümüzde, ayni taktik uygulanıyor.
Türk tarafı, hiç bir gelişme yapmasın.
İleriye gitmesin diye, uğraş vermekteler.
Görüşmeleri, ucu açık bir şekilde “sittin sene “ sürdürecekler.
Bizleri de, 1974‘lere zincirleyecekler.
Hareket etmemizi, pranga altına almaya, çalışacaklar.
Bunun en güzel örneği son zamanlarda, Güzelyurt’ta yaşanmaya başladı.
İnsanlarımızın, yaşamlarını sürdürmek için, yaptıkları girişimlere
dahi, tahammül göstermiyorlar.
Görüşme masasını, yıllandıracak anlaşma niyetin olmayacak.
Bu da yetmezmiş gibi.
Güzelyurt’a yapılan yatırımlara, feryat edeceksin.
Annan Planı referandumunda, Güzelyurt iade edilecek yerleşim birimleri içerisinde idi.
Siz bu anlaşmaya “hayır” dediniz.
Bu anlaşmayı öldürdünüz.
Güzelyurt gibi, bir çok yerleşim birimini, istemediniz.
Planı tümden reddettiniz.
Reddettiğiniz plandaki maddelerin , Türk tarafı tarafından kabul
edilenleri, görüşme masasında, çantada keklik görüp, Kıbrıs Türkünün, buna tekrar “evet” diyeceğini zannediyorsanız, büyük yanılgı içerisindesiniz.
Güneyde, sözde Güzelyurt Belediye Başkanı olarak, kendini ilan eden Haralanbos Pittas, Güzelyurt’ta yapılan yatırımlar için” kabul edilemez “ imasında bulundu.
Bunun için de “ harekete geçeceğini “ söyledi.
Hareketsiz zamanları, varmış gibi ?
Pittas Efendi, ne yaparsan yap, ne edersen et.
Güzelyurt’u, unutmaya bak.
Sen, naylon bir Belediye Başkanısın.
Güzelyurt’un, gerçek Belediye Başkanı, seçimle gelen, bir Türk olan, Sn. Mahmut Özçınar’dır.
Ve bu, her seçim yeni bir, Türk Belediye Başkanı seçmek için, Güzelyurt’ta ikamet eden Türkler, buna karar vermişlerdir.
Ne Güzelyurt’ta ikamet eden, ne de hiçbir KKTC vatandaşı, Güzelyurt’u , hep rüyalar aleminde, yaşatmaya kararlıdır.
2004‘te şansınızı yitirdiniz.
Kıbrıs Türk’ü, ne mal olduğunuzu.
Baştan tırnağa, öğrendi.