DP-UG 2013 Genel Seçimleri neticesinde; 12 milletvekili ile parlamentoya girmişti.
O gün bugündür, istifalar sürüyor, parti içinde kazan kaynayıp duruyor.
Aslında hiçbiri de sır değil bu istifaların. Çünkü oluşturulan bu son yapı suniydi.
Gelinen son günlerde ard arda, Hakan Dinçyürek, Hasan Taçoy ve Menteş Gündüz istifalarını verdiler ve istifalar resmen yürürlüğe girdi.
Son olarak CTP-BG’deki Bakanlık görevinden ‘gençleştirme’ adıyla alınan Önder Sennaroğlu da partisinden istifa etti.
Siyasi Partiler Yasasının son şekline göre herhangi bir partiye katılmaları mümkün değil… Bu yüzden ‘bağımsız milletvekili’ olarak görev yapacaklar.
Anayasaya aykırı noktaları olmasına rağmen yeni yasa özellikle milletvekili transferlerini engellemeyi hedeflemişti.
Peki engelleyebildi mi?
İstifalar gene hayatımızda… Tek bir farkla…Bu kez kapının önünde bekleyecekler!
Bu yasa olmasaydı, adımız gibi biliyoruz ki bu vekillerin tümü değilse bile çoğu,
Ulusal Birik Partisi’ne çoktan katılmışlardı.
Elbette ki siyasette, gereği oluştuğu zaman istifa etmek, erdemdir.
Toplumsal sorumluluk veya etik değerler bakımından kaçınılmaz olduğu durumlarda da istifa etmek erdemdir…
Siyasetçinin kendi onuruna sahip çıkmasıdır.
Peki, yaşanılan ‘istifa’ furyasının hikmeti bu mudur?
Yoksa halka daha iyi hizmet edebilmenin başka yollarını mı bulmuşlardır?
Partilerinden istifa ederlerken, kişisel hırsım yok, siyaseti de bırakıyorum mu demişlerdir?
Burada bir siyasi duruş, bir sorumluluk, bir etik duruş görebiliyor muyuz?
Yönetim hatası ya da yasaya aykırı bir icraat olduğunda istifa et çağrıları yapılıyor, sık sık.
Yapılıyor da … Bugüne kadar “Yanlış yaptım, halkımdan özür dilerim” deyip koltuğunu bırakan, istifa eden siyasetçi gördük mü?
Ya da ‘hep dik durdu’ dediğimiz?
(Burada bir – iki kişiyi tenzih ediyorum)
Siyasette ' zikzak çizmenin' bir getirisi var mı?
DP – UG grup sayısı 5’i henüz yitirmese de, olasılığı çok yüksek görülen Özdemir Berova’nın istifasıyla da Demokrat Parti’nin pozisyonu daha da düşecek ve grup kurma sayısını yitirecek.
Sayısal anlamda grup kuramayacak pozisyonda ikinci bir partinin olması, komite çalışmalarını şüphesiz olumsuz etkileyecek.
Mevcut hükümet desteğini 42-43’e yükseltirken, Meclis ciddi anlamda muhalefetsiz mi kalıyor?
Bu yapıda; fedakarlık yaparak siyaset yapanları ve zigzag çizmeden yoluna devam eden siyasileri tebrik etmek isterim.
Tabii dün yanlış dediklerine bugün doğru demiyorlarsa ve sıkça saf değiştirmiyorlarsa!