Toplam 23 milletvekili bulunan hükümetin, bağımsız milletvekillerinin desteği ile güvenoyu alması bekleniyor.
Akıl Hastalıkları Yasası ve 3’lü kararnameler dışında, hükümet programı bu kez ‘takvimsiz’...
Önemli mi? Yoo...
Hele hele de takvimli olan programın, hafızalarımızda ‘Sıfır Reform Dönemi’ şeklinde iz bırakmasından sonra!
Buna karşılık Meclis’te okunan Hükümet Programına “yeni bir görüş var mı” düşüncesinde ile bir göz attık. Yeni bir görüş “hayır” yok.
Beş yıl gibi bir süreleri varmış gibi, yapılamayacak olanlar da programa yazılarak ‘en fazla iki yıl’ olabilecek bir sürecin içine sıkıştırılmış.
Hiçbir detay vermeden, genel geçer sözlerle …
Takvimli ya da takvimsiz…
Vatandaşın umurunda mı!
Vatandaş olarak hükümetlerden neler isteriz?
Herşeyden önce ‘verilen sözlerin tutulması’ isteriz.
Yazılanların en azından asgari düzeyde uygulanmasını isteriz.
Hayatımızın daha rahat geçmesi için, yaşam kalitemizin yükseltilmesini, bu yönde icraatlar yapılmasını isteriz ...
Sadece kendi seçimlerini değil, halkın geçimini de düşünmelerini isteriz.
Telefonun ve elektriğin ucuzlamasını… Elektriğin cart curt kesilmemesini...
Suyun kaliteli, ucuz ve kesintisiz akmasını...
En temel haklarımızın karşılamasını isteriz…
Fırsat eşitliğini …
Sağlıkta iyi bir hizmeti....
Tam gün eğitimi…
Hedef 100 bin üniversite öğrencisi yerine hedef ‘daha kaliteli üniversiteleri’...
Kıbrıs konusunda; Duruşlarını zaten bildiğimiz bu kişilerin, çözümsüzlüğü savunarak, müzakere sürecine zarar vermemelerini, tıkaç olmamalarını bekleriz.
Yolsuzluklar mı? Yok yok… bu konularda birşey yazmıyorum…
Bunlar üzerine yazamıyorum! Ümit yok çünkü!!!…
Adı yolsuzluğa, şaibeye karışanların ödüllendirildiği bu yapıda, bu hükümetten beklenti içerisinde olmak , olsa olsa hayalperestlik olur!!!
Öyle değil mi?