Halkın Partisi, Lefke’de yabancı öğrenciler arasında yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekerek, bu gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi; yetkilileri yükseköğrenime sahip çıkmaya ve sorumluları caydırıcı şekilde cezalandıracak tedbirleri almaya çağırdı.
Halkın Partisi, Lefke’de yabancı öğrenciler arasında yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekerek, bu gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi; yetkilileri yükseköğrenime sahip çıkmaya ve sorumluları caydırıcı şekilde cezalandıracak tedbirleri almaya çağırdı.
Halkın Partisi yazılı açıklamasında, yükseköğrenimdeki öğrenci kabullerinde artık sadece sayıda değil, nitelik açısından da bir standart getirilmesi gereğine dikkat çekti.
Açıklamada, “hangi görüş için ve hangi görüşe karşı yönelirse yönelsin, suç teşkil eden ve özellikle şiddet içeren eylemlere karşı sınır dışı etme de dahil caydırıcı cezalarla mücadele edilmelidir” denildi.
Halkın Partisi, yükseköğrenimin ülke kalkınmasında lokomotif sektör olduğunu ve pek çok sektörü dolaylı olarak beslediğine işaret ederek, yükseköğrenimin bu çerçevede ciddiyetle ele alınması ve planlanması gerektiğine inanç belirtti.
Üniversitelerden mezun olan yabancı öğrencilerin ve velilerinin kaliteli bir eğitim, doğru bir strateji ve uygulama ile ülkenin gönüllü elçilerine dönüşeceklerine ve ülke tanıtımı açısından önemli katkı yapacaklarına işaret eden Halkın Partisi, ancak son zamanlarda meydana gelen bazı olayların hem öğrencileri hem de vatandaşları endişelere sevk ettiğine dikkat çekti.
Halkın Partisi, gereken önlemlerin alınmaması durumunda benzer olayların üniversitelerin iç düzenlerini ve kamu düzenini tehdit edebilecek bir noktaya varabileceği uyarısında da bulundu.
Açıklamada şu ifadeler de yer aldı:
“Üniversiteleri denetleme görevi olan, fakat bu görevi şeffaf ve uygulanabilir bir halde yapamayan YÖDAK, Gemikonağı bölgesinde farklı görüşlere sahip öğrencilerin çıkardıkları olaylar, yine sıklıkla karşılaştığımız öğrencilerin karıştıkları suç olayları ve dün yapılan intihar girişimi mevcut yapının ve yüksek öğrenim yasasının sorgulanmasına sebep vermiştir. Bu noktada da planlamaya dayalı bir yüksek öğretim sektörünün eksikliği hemen göze çarpmaktadır. Ülkemizdeki üniversitelere kayıt yaparak gelen bazı yabancı öğrencilerin yüksek öğrenim maksadı dışında yaşamını sürdürdüğü bilinmektedir.
Uyuşturucu, yasa dışı para transferi, kaçak işçi ve fuhuş benzeri adli olayların önüne geçmek için ülkemizdeki üniversitelerle işbirliği halinde ve YÖDAK başkanlığı ile sıkı bir denetim uygulamasının hayata geçmesi ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz.
Aktif öğrenci durumunda olmayarak çeşitli yasadışı faaliyetler içerisinde bulunanların ve özellikle de şiddet içeren eylemlere karışanların sınır dışı edilmesi de dahil caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiğini savunuyoruz.”
Halkın Partisi açıklamasında, ülkede eğitim sektörünün gelişmesinin, öğrenci niceliğinin değil, öğrenci niteliğinin artmasıyla gerçekleşebileceğine vurgu yaptı.
“ŞİDDETİN BAŞLADIĞI YERDE İÇ DÜZEN VE KAMU DÜZENİ TEHDİT ALTINDA”
Şiddetin başladığı yerde üniversitelerin iç düzeni ve kamu düzeninin tehdit altına girdiği gibi, özgür şartlarda eğitim alma ve profesyonel bireyler olarak yetişme azmindeki öğrenciler açısından da olumsuz sorunların doğduğuna değinen Halkın Partisi, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bundan dolayı hangi görüş için ve hangi görüşe karşı yönelirse yönelsin, suç teşkil eden ve özellikle şiddet içeren eylemlere karşı sınır dışı etme de dahil caydırıcı cezalarla mücadele edilmelidir. Üniversitelerin son zamanlarda da hiçbir denetime maruz kalmadan açılmaları veya kolay üniversite açma izni alabilmeleri de bir başka tartışma konusu olmuştur. Bu duruma rekabet ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yaklaşılmalı, yüksek öğrenim sektörü haksız rekabetin olumsuz etkilerinden korunmalıdır.”