Bizde de okullar, hemen hemen yaz tatiline girmiş gibi.
Karnelerin, diplomaların verildiği bir ay.
Ayni zamanda, deniz mevsiminin de açıldığı, denize girilmeye başlandığı bir ay.
Okullarında başarılı olup, bir üst sınıfa geçenler veya mezuniyete gidenler, bu ayda sevinirler.
Başarılı olamayanlar, bütünleme adı altında, bütünleme sınavlarına hazırlanıp sınava girerler ve bilgi dağarcığındaki bilgilerle bu sınavda, başarılı olmanın yollarını ararlar.
Bu yıl nasıl ve nereden kaynaklandığı bilinmeden, bir uygulamayı karşımızda bulduk !
O da şu; eskiden orta okul bir ve ikinci sınıflarında, şimdilerde ise:
6-7 ‘ ci sınıflarda, bütünleme sınavı kaldırıldı.
Yani bu sınıflarda başarılı olamayan öğrencilere, sınıfta kalma diye bir olay kalmamış oldu.
Söz konusu sınıflarda, başarılı olan da, başarısız olan da bir üst sınıfa geçebilecek.
Bu ise söz konusu sınıflarda, ki, bu sınıflarda elde edilen bilgiler, sonraki yılların temel taşı ve iskeletini oluşturur, kalite diye bir şey, kalacak mı ?
Nasıl olsa, bütünleme yok, düşüncesine giren o yaştaki öğrenciler, çalışkanı da, bu psikolojinin içerisine çekmeyecek mi ?
Ülkelerin, devletlerin, halkların, ulusların ayakta kalabilmeleri ve bir birleriyle her alanda rekabet edebilmeleri, uyguladıkları eğitimin, düzeyine ve kalitesine bağlı.
Bu uygulama iyi hesaplanıp, iyi tartılarak alınmış mıdır ?
Yoksa, bir şeyler yapılsın felsefesi ile, mi bu karar alınmıştır.
Bu uygulamanın olumsuz sonuçları, ileriki yıllarda acı ile görülecektir.
Bu kararın, geniş bir perspektifte, yeniden ele alınıp irdelenmesi, umulmayacak kadar, fayda sağlayacaktır.
Gelelim, Haziran ayının diğer getirdiğine.
Yukarıda bahsettik, deniz mevsimi geldi.
Bir ada ülkesi olan ülkemizde, her yanımız deniz.
Deniz sporu da, bir çok hastalığın önlenmesinde, büyük etkenleri olan bir unsur.
Vatandaşlarımız, her tarafı deniz olan ülkemizde denize rahatça ve ücretsiz girebiliyorlar mı ?
Girmeyi bıraktık, görmek bile, büyük bir külfet.
Çünkü sahillerimiz, Çin Seddi, Majino hattı gibi duvar ve setlerle
kapatılmış.
Denizi görmek için bile, deniz altılarda kullanılan, periskop gerek.
Kamunun malı olan denize, girmek şöyle dursun, seyredebilmek bile, büyük bir işkence.
Vatandaşa karşı bu konuda, Anayasa suçu işlenmesine rağmen, hiçbir makam ve merciden, bu konuda , vatandaş yararına olabilecek bir adımın atıldığını, duyan var mı ?
Haziran ayı.
Çok önemli bir olayı da, getirmektedir.
Bunu yazmayı, sona bıraktık.
Bu da: KKTC‘de, Cumhuriyet Meclisimizin, tatile gireceğini müjdeleyen bir ay .
Malum ya, vekillerimiz çok çalışmış.
Tatili de, hak etmiş olmalılar !