Yalçın CEMAL
Yalcincemal@hotmail.com

Rusya Lideri ile, Sn. Erdoğan’ın 45 dakikalık telefon görüşmesiyle de, iki ülke arasındaki ilişkiler, 7 ay öncesindeki duruma gelmek üzere.
Eylül’de, iki lider bir araya gelecek.
İlişkilerin normalleşmesi, her iki ülkenin de, menfaatine olacağı konusunda tüm otoriterler ayni kanıda.
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler, tarihi bağa dayanmaktadır.
Kurtuluş Savaşında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetini, ilk tanıyan ülkelerden biri de, Rusya idi.
Gerçi, şimdiki Rusya, ideolojik farklılık gösterse bile, batıya karşı, yanında güçlü bir Türkiye’nin olmasını, istemektedir.
Ayrıca, globalleşen dünyada Türkiye’yi, başka bloklara kaptırmak niyetinde değildir.
Zaten, telefon konuşmasında , Putin, bunu dile getirerek ”iki büyük ülke olarak , birlikte çok şeyler yapacağız“ demişti.
Bu cümle, savımı kuvvetlendirmektedir.
Uçak krizinden hemen sonra, tüm ilişki ve her türlü bağlantıyı, verdiği talimatla kestirten Rusya Lideri, yine verdiği talimatla,
kestirdiği ilişkileri bağlatmak için talimatı; Başbakan Medvetev’e
verdi.
Putin, Rusya 24 TV‘nin, canlı verdiği Bakanlar Kurulu toplantısında, Başbakan Medvetev’e dönerek, Türkiye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması talimatını verdi.
Bunun öncesinde de, Rus turistlerin Türkiye’ye gitme yasağı kaldırılmıştı.
Türkiye’nin, Rus turistlerin gelmemesinden dolayı, yılda iki milyar dolar kaybı olmuştur .
Güneyindeki, Türk turistik tesisleri nerede ise iflasları oynamakta idi.
Orta Doğu, Kafkaslarda ve Doğu Akdeniz’de, komşu olan bu büyük iki ülkenin, gelişen, değişen ve oluşan dünya düzeni içerisinde, birbirlerine ihtiyaçları olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Normalleşme, Türkiye ile Rusya arasında, Suriye’deki olumsuz ilişkilerini de, olumlu hale getirecek. Türkiye’nin Güney Doğusu ile ilgili, ABD ile ters düşen politikalarına da, olumlu etki yapacaktır.
Dünyanın bu yapısı ile her zaman Rusya, yanı başında güçlü bir Türkiye’nin olmasını, bila kaydu şart istemektedir.
Bu Rusya’nın, Türkiye üzerinde, vaz geçemediği bir dış politikasıdır.
İki Lider arasındaki, bu ilişkiden hemen sonra, 7 ay gibi kısa bir zaman diliminden önce, Moskova’daki Türk Büyük Elçiliğine, taş ve yumurta atan Rus gençler.
Atatürk Hava Limanındaki, terör saldırısında, hayatlarını kaybedenler için, karanfillik desteler halinde, kırmızı karanfillerini, elçilik kapısına bırakmak için, sıraya girdiler.
Bu da, her iki tarafa baktıkça iki ülke arasında geçen, 7 aylık soğuk bir dönemin ne kadar beyhudeye gittiğini, görmek de, insanı buruklaştırmaz mı ?
7 ay boşa geçen, iki ülke arasındaki ilişkileri, belli bir sürat momenti içerisinde, telafi etmek de, mümkün olsa gerek .
Uçak krizinden sonra, Kıbrıs müzakerelerinde, kayıtsız şartsız Güney’i destekleyen Rusya’nın, bu aşamadan sonra izleyeceği tutumunu da, gerek iç ve gerekse dış kamuoyu, merakla beklemektedir.
Rusya, Türkiye ilişkilerinin normalizasyonu, şüphesiz ki Narenciyemize de, olumlu etki yapacaktır.
Yeter ki, bu defa da, tüccar, tren ve gemi krizi icat etmesin.
Bu normalizasyondan, başta AB, ABD ve Güney, ciddi şekilde rahatsız olacaklardır.
Çünkü, bu normalizasyon, Türk dış politikasına da, olumlu bir şekilde büyük katkılar sağlayacaktır, kanısındayım.
Sonuç olarak.
Bundan böyle, Türk Rus ilişkileri, yedi aylık dönemi aratmayacaktır.