Ayağa düşürmek

Halk dilinde, sık sık kullanılan bir tümce. “Ayağa düşürmek.”

Nedir, halk tarafından kullanılan bu tümcenin esbabı mucizesi?
İki kişili ve çoklu sohbetlerde “bunu da ayağa düşürdük “ cümlesine sık sık rastlamaktayız.
Bugün dilerseniz, bu iki sözcükten oluşan bu deyimi bir irdeleyelim.
Bu sözcükler, istisnasız tüm dünyada kullanılan ve de mizah konusu olan sözcükler.
Toplum kesimlerinin bir kişi veya kişiler tarafından getirilen yer ve makamlar karşısında, toplumun yaptığı yakıştırmadır diyebileceğimiz bir eleştiri sanatı.
Hatırladığım kadarı il ben bu sözcükleri, 1955 ‘li yıllarda duymaya başladım.
Yani çocukluk yıllarımda.
Ülkede EOKA’nın hüküm sürdüğü yıllar.
İngiliz sömürge idaresi bu terör örgütü karşısında, İngiltere ve Dominyonlarından getirdiği polis ve asker sayısı yetersiz kalmış. Adadan da bu terör örgütüne karşı yardımcı Polis ve Komando almaya başlamıştı.
Bunlar Türk toplumundan alınarak, EOKA terör örgütüne karşı kullanılmışlardı.
Polis ve komando olarak alınan Türkler, genellikle işsiz olan kesimlerdendi.
Bir çoğunun okuması, yazması da çok kıttı.
İşte bu ortamda, bu kesimden alınan Oksidari polisi ve komandolar, yine Türklerin yoğun olduğu mekanlarda yapılan sohbet toplantılarında, İngiliz tarafından alınan bazı kişiler için yapılan yakıştırma:
“İngiliz da, Polisliği ayağa düşürdü be arkadaşlar “diye kahve sohbetlerinde mizah konusu olurdu.
Bu, sadece Polislikte mi?
Hayır.
Başka alanlarda da, oluyordu.
1963 ‘ten sonra yaşam mücadelesi veren Kıbrıs Türk Halkı, TMT ‘den sürekli silahlı güce geçmiş.
Mücahit teşkilatı oluşmuş, bu teşkilata mahsus da birlikler ortaya çıkmıştı.
14 – 15 yaşındaki öğrenciler ve gençler de silah altına alınmışlardı.
Genç yaşta nerede ise çocuk yaşta alınan bu gençleri alanlar için de:
“Hade yahu sen de askerliği de ayağa düşürdüler, çocuklardan asker olur mu?”
Yollu mizahımsı eleştirileri çok duydum.
Zira ben de aynı yaşlarda mücahit olmuştum.
Durun bitmedi.
Birlikler oluştu dedik ya.
Bu birliklere birer de Komutan tayin edildi.
Hem halktan, hem de mücahit kesiminden mırıldanmalar başladı.
“Falandan da komutan olur mu? Vallahi bunu da ayağa düşürdüler.”
Devlet dairesine gidersiniz işlerinizi yapan memurun işini beğenmezsiniz, o memurdan dolayı “memuriyeti ayağa düşürdüler” eleştirisine çok şahit olursunuz.
Başka nerede bu sözcüğe şahit olursunuz?
Hastanede veya serbest çalışan bir hekimin davranışlarını beğenmez, tedavisinden memnun olmazsanız. Yine aynı sözcüklerle karşılaşırsınız.
“Bunlar doktorluğu, ayağa düşürdüler ” diye.
Durun bitmedi.
Ülkemizde sık sık, demokrasimizin gereği olan seçimler yapılmaktadır.
Birçok aday seçimlere katılır.
Toplumun birçok kesimlerinde seçilen vekiller için de, halkın belirli kesimleri o makama layık görmezlerse. Yaptıkları eleştiri yine aynı.
“Milletvekilliğini de ayağa düşürdük “ tekerlemesi ile mizahımsı eleştirilere devam edilir.
Bu mizahımsı eleştirinin, başka alanlarda da yapıldığı sık sık görülmektedir.
Ülkemizdeki eğitim kurumlarının artışı nedeni ile, bu kurumlarda çalışan bir çok akademisyenin olduğu da bir gerçek.
Birçok profesör, doçent, yardımcı doçent vs.
Bunların da mizahımsı sohbetlerde konu olduğuna, kulak misafiri oldum.
Artan profesör ve doçent sayısının getirdiği mizahımsı eleştiri: “ Profesörlüğü de doçentliği de ayağa düşürdük. “
Rahmetli Denktaş’tan sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, birçok aday için bu tekerleme yapılmıştı.
“Cumhurbaşkanlığını da ayağa düşürdük.”
Bu iki sözcük, sürekli halk tarafından mizahımsı olarak sohbetlerde kullanılan sözcüklerdir.
Tabii halk, ülkenin aynasıdır.
Teşhisleri her şeyin üzerindedir.
Gerçekten biz, bazı şeyleri ayağa düşürdük mü?
Bu haber 3939 defa okunmuştur

:

:

:

: