Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, bazı firmaların, ithalat yapmadan, Toprak Ürünleri Kurumuna % 3 üçlük katkı payını gerekçe göstererek, bazı ürünlere %18’e varan zamlar yaptığını söyledi.
Çavuşoğlu, Bakanlığa bağlı daire müdürlerinin de katılımıyla, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, “Şu anda Hollanda’dan peynir ithal eden bazı firmalarımız henüz bize %3’lük bir katkı payı ödememiş olmalarına rağmen, herhangi bir ithalat yapmamış olmalarına rağmen %18’e varan fiyat artışları yapmışlardır” dedi.
SÜT VE ÜRÜNLERİ TİCARETİ ÇALIŞTAYI RAPORU
Sektörün sorunlarının tespiti ve sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi amacıyla sektörden tüm paydaşların katılımıyla Haziran ayında düzenlenen Süt ve Ürünleri Ticareti Çalıştayına değinen Çavuşoğlu, “Bu tartışmalardan murat ettiğimiz sonuç, sektörün tüm paydaşları açısından, sektöre yol haritası oluşturacak bir zeminde buluşulmasıdır. Buradan ortak kararlar çıkarmak zor gözükse de bu rapordan hem sektörü aydınlatıcı hem de karar alıcıların öngörüsünü artırıcı bir takım sonuçlara ulaşılmıştır” dedi.
Çalıştayın tamamlandığı gün 17 maddeden oluşan bir ön rapor yayımladıklarını, şimdi ise sonuçlarını rehber almayı taahhüt ettikleri bir sonuç raporu yayımladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, beş ayrı çalışma grubu tarafından yapılan tartışma ve değerlendirmeler ile katılımcılar arasında düzenlenen anketlerin sonucunda, sektörle ilgili 30 tespit yapıldığını ve tespitlerden yola çıkarak 17 maddelik çözüm önerisi ortaya konulduğunu söyledi.
SÜTEK’İN KAMU YÖNETİMİNİN ETKİSİNDEN ÇIKARILMASI
Süt ve süt ürünleri konusunda ortaya konulan çözüm önerileri arasında, SÜTEK’i kamu yönetiminin etkisinden kurtaracak düzenleme yapılması ve hükümetin çiğ süt fiyatı belirleyen konumundan çekilmesi önerisinin de yer aldığı raporla ilgili olarak Bakan Çavuşoğlu, şunları aktardı:
“Süt ve süt ürünleri strateji belgesi ve eylem planı oluşturulması ve izlenmesi, SÜTEK’in süt piyasasının aktörü olması, ancak yönetim yapısında sektörlerin etkinleştirilmesi ve buna bağlı olarak süt fiyatlarının SÜTEK tarafından mevsimsel olarak kalite kriterleri uyarınca belirlenmesi, süt üretim maliyetlerinin aşağı çekilebilmesi amacıyla kaba yem üretiminin artırılması, süt ürünlerinde çeşitliliğin artırılması, önemli bir kazanım olan hellimin coğrafi işaret alması sonucu süt ürünleri ihracatında avantaj elde edilebileceği sonucundan hareketle, ihracatçıların birlikte hareket edebileceği bir yapının oluşturulmasıyla dış piyasalardaki etkinliğin artırılabileceği, hellimin ihracatının öncelikle Türkiye ve Körfez Ülkeleri gibi mevcut pazarlarda geliştirilmesi için girişim yapılması, süt arzının fazla olduğu zamanlarda, sütün süt tozu şeklinde değerlendirilmesi, kalite ve ürün güvenliğini esas alacak düzenlemelerin acilen yapılması, SÜTEK’i kamu yönetiminin etkisinden kurtaracak düzenleme yapılması ve hükümetin çiğ süt fiyatı belirleyen konumundan çekilmesi, süt ürünleri ithalatında kaliteli ve farklı ürünlerin ithal edilmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması ve ithalatta vergiye esas olacak referans fiyat uygulaması yapılması gibi çözüm önerileri ortaya konmuştur.”
HASTALIKLARLA MÜCADELE PROJESİ
Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele çalışmaları başlatıldığını kaydeden Çavuşoğlu, “Bu çerçevede, Hayvan Hastalıkları Eradikasyon Projesi kapsamında sığır cinsi hayvanlardan kan alınarak, Brusella ve Löykoz hastalıkları, deri altına tüberkülin uygulaması ile de tüberküloz hastalığı yönlerinden; koyun-keçi cinsi hayvanlarda ise kan alınarak Brusella hastalığı yönünden tüm ağıllar /işletmeler ve tüm hayvanlar yılda iki kez kontrol edilecek, temiz bulunan işletmelere 2 kontrol sonunda ‘Hastalıktan Ari İşletme’ statüsü verilecektir” dedi.
Tarım Master Planı hazırlık çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiği ve master planın bitki deseniyle ilgili bölümünün tamamlandığını kaydeden Çavuşoğlu, bunun gelecek hafta içerisinde paylaşılacağını ifade etti.
HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI 29-30 EYLÜL’DE…
Tarım Master Planı’nın hazırlanması için gerekli olan verilere ulaşabilmek adına 29 – 30 Eylül tarihlerinde “Hayvancılık Çalıştayı” düzenleneceğini kaydeden Çavuşoğlu, tüm paydaşların katılımıyla düzenlenecek çalıştayda, verilerin Tarım Master Planı’nın ülke tarım sektörüne maksimum faydayı sağlamasına olanak vereceğini ifade etti. Çavuşoğlu, Tarım Master Planında yaşanan gecikmenin sebebinin, Türkiye ile KKTC arasındaki işbirliği protokolünün geç imzalanması olduğunu kaydetti.
TÜK
Kapatılan bir Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) arkasından tartışmak yerine TÜK’ün yaşatılması tartışmalarının halkın faydasına bir durum oluğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Beyan edilen faturalar üzerinden belli bir kısım tarım ürününden aldığımız % 3’lük katkı payının pahalılığa vesile olacağını söyletenlerin halka bu fiyatları nasıl yansıttıklarını tartışma zamanının bu coğrafyada geldiğini düşünüyorum” dedi.
“%3 KATKI PAYI BAHANE EDİLEREK %18’E VARAN FİYAT ARTIŞI YAPILDI”
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Mahkeme yolunu seçenlerin, bu konuda ticari maliyetler ve kar oranlarını da artık toplumla paylaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Buna bağlı olarak, yurt dışından ithal edilen ürünlerin bize beyan edilen faturalarıyla, piyasadaki satış fiyatlarını ve beyan fatura üzerindeki %3’lük katkı payını bahane ederek yaptıkları zammı toplumun bilgisine getirmek bizim görevimizdir. Birkaç örnek verecek olursam; şu anda Hollanda’dan peynir ithal eden bazı firmalarımız henüz bize %3’lük bir katkı payı ödememiş olmalarına rağmen, herhangi bir ithalat yapmamış olmalarına rağmen %18’e varan fiyat artışları yapmışlardır.
İTHAL PEYNİR FİYATLARI…
Yine Türkiye’den ithal edilen bazı peynir çeşitlerine örnekler vermek istiyorum. 5.1 TL’ye beyan edilen dilimli beyaz peynir katkı payının sadece 15 kuruş olmasına rağmen piyasada 13 TL’ye satılmaktadır. 10 TL olarak beyan edilen taze kaşarın TÜK’e katkı payı sadece 30 Kuruşken, 24.65 TL’ye satılmaktadır.1.59 TL’ye beyan edilen 1 litre meyve suyunun TÜK’e katkı payı sadece 5 kuruş bile değilken 4.25 TL’ye satıldığını gördükçe TÜK’e daha çok sarılmamız gerektiği inancımız katlanarak artmaktadır.”
TÜRKİYE’DEN GELEN SUYUN ULAŞMADIĞI BELEDİYE SAYISI 6...
KKTC Su Temin Projesi hakkında da konuşan Çavuşoğlu, suyun ulaşmadığı 6 belediyenin kaldığını, bunlar arasında yer alan Esentepe ve Tatlısu Belediyelerine çok kısa bir süre içerisinde su verileceğini ifade etti. Çavuşoğlu, Lefke, Akıncılar ve Dikmen Belediyeleri’nin suya kavuşturulması için ek proje çalışmalarının devam ettiğini, Gönyeli Belediyesi’ne ise abonelik sözleşmesini imzaladığı takdirde suyu hemen vereceklerini söyledi. Çavuşoğlu, kısmen alan Dipkarpaz ve Yenierenköy’ün tamamına çok kısa bir süre içerisinde su verileceğini kaydetti.
“SU 3.5-4.5 TL OLMALI”
Çavuşoğlu,Türkiye’den gelen suyun halka en uygun fiyattan ulaştırılabilmesi için suyun belediye depolarına 2.3 TL/m3 verilmesinin yanında, suyun üzerindeki KDV’yi de kaldırdıklarına işaret etti.
Çavuşoğlu, su fiyatını belirleme yetkisinin belediye meclislerinde olduğunu, belediye meclisleri tarafından su fiyatıyla ilgili hazırlanan tüzüğün yasalara uygunluğu açısından değerlendirilmek üzere Bakanlar Kuruluna sunulduğunu kaydetti ve Belediyeler Yasasındaki ilgili maddelere atıfta bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, şunları ifade etti:
“Bilindiği üzere su fiyatlarını belirleme hakkı belediyelere aittir. Öngörümüz, vatandaşın Türkiye’den gelen suyu 3.5 – 4.5 TL bandında kullanacak şekilde fiyatların oluşmasıydı. Ancak bazı belediyeler, durumlarını gerekçe göstererek meclislerinde daha yüksek fiyatlar belirleyerek Bakanlar Kuruluna iletmiştir. Bakanlar Kurulu, fiyatlarını yüksek bulduğu bazı belediyelerin tüzüklerini yeniden değerlendirmesi yönünde telkinde bulunmuştur. Buna rağmen bazı belediyeler fiyat belirleme hakkı kendilerinin olduğunu ifade ederek Belediye Meclislerinin aldığı kararda ısrar etmişlerdir. Bunun devamında Bakanlar Kurulu gerekli telkinleri yaptıktan sonra bu tüzükleri onaylamıştır. Hükümetimiz tüzüklerini yeniden değerlendirecek olan belediyelerin tüzüklerini tekrardan geçirmeye hazırdır.”
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞIN DESTEKLENMESİ
Küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi için de, ciddi bir hastalık konusunda tarama başlatıldığını ifade eden Çavuşoğlu, sano ve silaj gibi yem bitkilerine verilen destekleri arttırmaya devam edeceğini söyledi.
“HEDEF MALİYETLERİ AŞAĞIYA ÇEKMEK”
Mantığın, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde maliyeti aşağıya çekmek olduğunu, ancak bazı alışkanlıkların zaman içerisinde değiştirilebileceğini kaydeden Çavuşoğlu, hedeflerden birinin de bu olduğunu kaydetti.