Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmil.com .


Fakat, her zaman olduğu gibi “deniz köpüğü gibi duruldu .“
Kıbrıs Türk Halkının tepkisi, saman alevi gibi.
Bir parlar, ani söner.
Bu olayda da, karşılıklı sohbet ve konuşmalarda , diyaloglarda , eleştiriler, bağrışmalar yapılır. Ertesi gün, başka etkili bir gündem maddesi karşısında, öncekini halletmeden veya gerekli tepkiyi göstermeden, yeni gündemle meşgul olmaya , onunla ilgilenmeye
başlanır.
Toplum, o kadar gündemle karşı karşıya ki.
Hangisi ile uğraşacağının, hesabını kitabını şaşırdı.
Yediği, zehirli yiyecekler mi ?
Buna bağlı olarak , kalp rahatsızlığı, kanser veya beyin kanaması riski mi ?
Gündem, sadece bu mu ?
Nerede ?
Trafik.
Çocuklarının, eğitimi.
Mutfağa alabileceği, gıda maddelerinin paralarının, temini.
V.S .
Yıllardır Meclisimizde bekleyen bir Hal Yasa Tasarısı var.
Meclise, ha geldi, ha geliyor derken “hoppala “ erken seçim olur.
Tasarı, kadük olur.
Nedir bu, Hal Yasa Tasarısı ?
Üretilen sebze ve meyvenin, tek bir çatı altında toplanarak, kimyasal denetimi yapıldıktan sonra, ülke içindeki satıcılara dağıtılması.
Her Hükümet programında, bu tasarı , Hükümetlerin yapacakları programın, ön sıralarında yer alır.
Başbakanlar, Napolyon Bonapart gibi, kürsülerden haykırarak , bunun, bilmem kaç ay sonra, Meclisten geçeceğinin müjdesini verirler.
Sonuç ?
Tasarı , kadükler sepetine.
İnsanlarımızın , gıdalardaki zehir kalıntılarından dolayı, bir bir bu dünyayı” terki diyar “ ederken, bu tasarıyı Meclisten geçirmekle mükellef olan siyasiler” utanmadan, arlanmadan “ bu” terki diyar edenlerin “ cenazelerine, gidebiliyorlar .
Şimdi, gıda güvenliği ile ilgili, çalışmalar yapılıyor.
Bununla ilgili , Sağlık Bakanlığında çalışmalar başlatılmış.
2017 hedef olarak gösterilmiş.
Sayın Sucuoğlu, iyi niyetli olarak, bu işin üzerine gidiyor.
Bunun için de, yasalara ihtiyaç olacak.
Sn. Sucuoğlu, aman ha. Bununla ilgili, yasa tasarıları da , kadük sepetine gitmeden, bu işi, ne yapıp edip, halledin.
Ne olur, ne olmaz.
Ansızın, bir erken seçimle karşılaşmayalım.
Sn. İçişleri Bakanımız “çağdışı kalmış yasaların “ güncelleştirilmesinin, müjdesini verdi.
Önemli olan, ülkede çağdaş demokrasinin hazmedilmesi ve katıksız olarak, uygulanmasıdır.
Bu da, yasaların uygulanması ile, mümkündür .
Ne kadar çağdaş yasa, yaparsanız yapın.
Bunları uygulamaz ve raflarda bırakmaya mahkum ederseniz, memlekette, işler yürümez.
Aksi olursa, işler, içinden çıkmaz bir hal alır.
Çağdaş Demokrasiyi uygulamak, bir hazım meselesidir.
İlle de, yasa meselesi değildir.
Unutmayalım ki, İngiltere 20 ‘ci Y. Y da, onlarca ülkeye, anayasa ihraç etti.
Kendisinin, anayasası, olmamasına rağmen.
Bilmem, anlatabildim mi ?