Sn. Siber’i dinlerken, 70‘lere 90‘lara gittim

Meclis Başkanımız, Meclisimizde, bir Hukuk Komisyonun, oluşması için, kolların sıvandığı haberini verdi.

Meclis Başkanımız, Meclisimizde, bir Hukuk Komisyonun, oluşması için, kolların sıvandığı haberini verdi.
Gerekçe:
Mecliste, bu konuda, yeterli ve nitelikli, uzman olmadığı.
Meclisimizde, bu vasıfta, sadece Hukukçulardan oluşan, bir Komisyonun oluşması ile, sorunlar bitecek mi ?
Yasalar, tıkır tıkır, Meclisten geçecek mi ?
Meclise, iki yönlü yasa tasarısı ve yasa önerisi, verme usulü var.
Birincisini, iktidardaki siyasi parti, yani Hükümet yapar.
Diğeri, ki yasa önerisidir, bunu da vekiller tek başlarına veya birlikte, Meclis Başkanlığına yapacakları öneri ile, mümkün olan bir usul.
Siyasal iktidarı oluşturan partiler, iktidara talip olduklarını, seçim öncesi halklarına duyururlar.
İktidara geldiklerinde de, bu halka duyurdukları programlarını, yerine getirmek için, kolları sıvarlar.
Bunun için, bu programın oluşturulmasında, Meclisin ilgili Komisyonlarında çalışacak olan vekillerin, niteliklerini, seçim öncesi partinin, yetkili kurullarında belirleyerek, yola koyulurlar.
Siyasal partiler, bulundukları ülkenin, Meclislerindeki Komitelerde, çalışacak olan nitelikli vekilleri, seçim öncesi belirleyerek listelerine alırlar.
İktidara geldiklerinde de, bu isimlerden, ilgili Komite çalışmalarında yararlanırlar.
Siyasal Meclislerin, tıkır tıkır çalışmaları, bu yöntemle olur.
Yasaların hazırlanması, içerik olarak, iktidardaki siyasal partilerin
görevidir.
Bunu yaparken de, o yasanın içeriğindeki uzmanlık alanı olan vekillerden, yararlanırlar.
Yasaların, Meclislere gitme yöntemi bu.
Meclislerdeki, Hukuk Komitesinde, çalışacak olan ve o tasarı veya öneriyi, onaylayacak olan, Meclisteki orana göre, siyasal partilerden gelecek vekillerdir.
Yeni oluşacak olan, Hukuk Komisyonu ile, mevcut “Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi“ feshedilecek mi ?
Tasarıların, Genel Kurul aşamasına kadar, hazırlandığı yer, bizde “Hukuk ve Siyasi İşler Komitesidir.”
Bu çağdaş, Demokrasinin de, bir gereğidir.
Yazımın başında , 70‘ler ve 90‘lar yazılı.
1972‘de, Rahmetli Ecevit, CHP’nin Genel Başkanı olduğunda , 1973 Eylülünde, genel seçimler olmuştu.
Ben, o zamanlar, gençlik kollarında idim.
Listeler hazırlanırken, Ecevit, TBMM‘deki Komitelerde çalışacak uzman kişileri, listelerde seçilecekleri, sıralara koymuş. Seçimden sonra da, Meclisin ilgili Komitelerinde, ne içerik olarak, ne de, hukuk tekniği bakımından, bir sıkıntı olmamıştı.
Bu uygulamayı, diğer siyasi partilerin de yaptığını, sonradan öğrendim.
12 Eylül darbesinden sonra, oluşturulan DSP‘de, ayni yöntemi uygulamıştı.
Oluşacak Komisyon, Hukuk tekniği açısından, görev yapacak.
İçerik bakımından, görev yine siyasal partilerde.
İş, siyasal partilerin, yönetici kadrolarına bağlı.
Sırf, Milletvekillerini artırmak uğruna, bu ilkeden sapma olursa, gelinen nokta, bu olur.
İktidar partilerinin grubunda veya ilgili Bakanlıkta, hazırlanacak tasarılara, içerik olarak değil de, hukuk tekniği açısından, görev yapacak olan bu komisyon.
İçerik, yine siyasal partilerde, hazırlanacak olduktan sonra, ne kadar, başarılı olur ?
Bu işe, Meclisten önce, Siyasal partilerden başlansa, daha iyi olmaz mıydı ?
Bu haber 3840 defa okunmuştur

:

:

:

: