Kıbrıs’ta yakın tarihte Türkler ve Rumlar arasındaki çatışmaların özü.
İngiliz Kolonisi döneminde Türklerin ve Rumların birbirleri ile ve koloni yöneticileri ile ilişkileri.
Osmanlı Döneminde yerli halkların ve Osmanlı döneminde adaya gelenlerin ilişkileri.
İyi de zaten bu bilgiler yıllardır anlatılıyor, paylaşılıyor, ders kitaplarında, asker ocaklarında, Cuma hutbelerinde anlatılıyor.
Televizyonlardaki tarihi programlar, belgeseller, anma programları bir ton bilgi ile tekrar tekrar aynı bilgiler aynı değerler gözlere ve beyinlere sunulmaktadır.
Ne gerek var şimdi bunları yeniden merak etmekte, sorgulamakta!
ESKİ KÖY E YENİ ADET Mİ OLUR MUŞ?
Sürüden kaçanı kurt kapmaz mı?
Belki de doğru, bilmek veya öğrenmek ne işe yarar ki Kıbrıs’ta.
Varsın sorunlar sürsün, belirsizlikler daha da belirsiz olsun.
Ne iyi ki bazı da olsa insanlar gerçekleri öğrenmezse rahat etmezler.
Bildiklerini paylaşmadan huzur bulmazlar.
Sorgulamadan doğruyu teyit etmezler.
Ne iyi ki bu vasıflar hala insanımızda var.
Kimisi alim, kimisi meraklı, kimisi öğrenci kimisi duayen bu insanlarımız bir türlü hepimize ulaşmaya çalışıyorlar.
BAZEN FISILDAYARAK, BAZEN YÜKSEK SESLE.
Bazen ellerinde dosyalar, bazen beyinlerdeki bilgiler ile!
Son haftalarda ADA TV deki Neden Olmasın programı Kıbrıs ve ilgili bölge tarihini konukları ve izleyicileri, dinleyiciler ile değerlendirdi.
Ne kadar da farklı yaklaşımlar ve hatta kesin bilgiler varmış bugüne kadarki teamüle uygun anlatımlarda?
Osmanlının adayı İngilizlere vermesi, Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşmasındaki Garantör ülkeler açıklamaları en fazla farklılıklar içeren başlıklar olurken, daha neler neler!
Bakalım ilerleyen günlerde Kıbrıs hakkındaki bilgileri gerçeklere uygun olarak güncellemek, Kıbrıs sorununun niye on yıllardır çıkmazda olduğunu çözebilir mi?
BİLGİ EN BÜYÜK GÜÇTÜR
A burada bilgi gerçek veriler anlamında mı yoksa hükümranların tasviri anlamında mı?