Erkan EĞMEZ

Bu dönemde anlaşma oldu olacak diye bir umut pompalanması oldu, ancak ben gerçekçi olarak ve iki tarafı da dikkatli dinlediğim zaman böyle bir anlaşmanın olamayacağını gördüm. Bir yazar olarak büyük bir risktir İsviçre süreci çökecektir iddiasında bulunmak. Eğer yanılmış olsaydım gözünün önünü bile göremez diye yazacaklardı farklı düşüneneler, gayet de haklı olarak ve bana siz barış karşıtısınız diyeceklerdi.
Ben Kıbrıs’ta 1974’ten sonra Türk askerinin müdahalesi ile ada ya barış gelmiştir, olmayan esaslı bir anlaşmadır. Ben bu kadar karışık, halkımızı tekrar göçmen yapacak bir federal çözüme karşı olduğumu defalarca yazıp, söyledim. Kıbrıs’ta var olan barışın devamını sağlayacak olan iki devletli çözümdür. Ben böyle bir çözümü destekliyorum, 3-5 ay önce Rum gazetesi Katimerini, bir kamuoyu araştırması yayınladı. Rum halkının %22 si iki devletli çözümü destekliyor, bu oran Annan planı oylamasından hemen sonra yüzde değil binde 7 oranında idi.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’yı kutluyorum, Rum tarafının toprak konusun da yapmış olduğu baskıya boyun eğmemiştir. Tuzak olarak hiçbir şey vermeden haritaları ayrı ayrı BM’ye verilmesini istedi Anastasiadis, onları da ilk kez Türk tarafı BM’ye harita sundu diye ciddi bir kazanım elde edeceklerdi. Hedefleri sunulacak haritaları BM belgesi haline dönüştürmekti, bu gelişmeyi 20 Kasım’da müzakere devam ederken sosyal medya da, kendi hesabımda paylaştım.
Eğer bu imza atılırsa, Kıbrıs Türk ulusal davasına ihanettir diye yazmıştım, sözümün arkasındayım. Akıncı KKTC’ye döndüğü gece yapmış olduğu açıklamada, hiçbir lider bunun altına imza atamaz demişti. Ben önceden gördüm ve benim savunduğum görüşler Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamaları ile de doğrulandı, mutluyum ve de gururlu.
Akıncı dürüst kişiliği ile devletin başı olarak devlete sahip çıkmalı ve ülkemizde sürdürülebilir bir düzen için çalışmalıdır, bize de kendisine yardım etmeye hazırız.