Yalçın CEMAL
Yalcincemal@hotmail.com

Bunu her alanda görmekteyiz.
Yüz bine yaklaşan, öğrenci sayısı.
Tabi bunlar, yurtdışından gelenler.
Bizim ülke içerisindeki öğrenciler, hariç.
Ayrıca her şeye rağmen, nüfusumuz da artmakta.
Aynı oranda alt yapımız, artan bu yoğunluktaki ihtiyaçlara cevap verebiliyor mu?
Buna, hiç kimse olumlu yanıt veremez.
Bu alt yapı eksiklikleri ulaşımdan tutun da, sağlık, eğitim, ekonomi, ticaret, finans, inşaat vb.
Eskiden, alt yapının oluşması ve eksikliklerinin giderilmesi, devlet ve ona bağlı birimler tarafından yapılmaktaydı.
En büyük görevi, bu konuda Ulaştırma Bakanlığına bağlı olan Planlama İnşaat Dairesi yapardı.
Onun yanında ulaşımı sağlayan Kara Yolları Dairesi, etkindi.
Başka bir alt yapıyı tamamlayan dairemiz ise Su İşleri Dairesi idi.
Şimdilerde bu daireler, sadece ilgili Bakanlıkların birer dairesi olarak kağıt üzerinde yazılı.
Kuruldukları dönemlerdeki işlevleri, maalesef yitirilmiştir.
Kuraklık nedeni ile Su Dairesine gereken önem verilmeyerek. Küçük bir nüve, haline getirildi.
Araç gereci, çürümeye yüz tutturuldu.
Su İşleri Dairesinin önemi ve elzemliği Anadolu’dan gelen suyla, tekrar önem kazandı.
Su, Anadolu’dan gelmesine geldi de, ilgili daire bekleneni veremedi.
Ya, Kara Yolları Dairesi.
Ulaşımın, tek bir yer olan kara yollarından yapılması gerçeği karşısında. Her geçen gün aşınan ve yıpranan yollarımızı tamir ettirip, sağlıklı bir şekilde ulaşımın önünü açabilecek bir işleve sahip mi?
Onu da dumura uğratmadık mı?
Özel sektöre yaptırılan yollarımızın büyük bir kısmı, senede bir iki yağan yağmurla ne hale geldiklerini görmekteyiz.
Bir başka alt yapımızı ayakta tutan ve eksikleri tamamlayan dairemiz.
Planlama ve İnşaat Dairesi.
Onu da ne hallere soktuk.
Varlığı ile yokluğu, tartışılmalı bir konumda.
Kısa adı PİD.
KKTC ‘ de Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesini yaptı.
Hem de inşaatına 74 öncesi başlanmıştı.
Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezinde ve bir çok okulun yapılmasında, PİD’nin damgası var.
Bu kurumlarımızın yaptığı eserler, dimdik ayakta. İhale ile yapılanların bir çoğu hele hele okullarımız dökülmekte.
Mağusa’daki Hastaneye yeni demek, bin şahit ister.
Karayolları dairemizin, PİD’ nin koordinatörlüğünde KKTC ‘ de yapılan köprülerde her ikisinin de mührü var.
Üçü de daire.
Fakat nitelik olarak çalışacak durum, her üç dairede de maalesef bırakılmadı.
Ülkenin alt yapılarının taşeron şirketlere yaptırılmasının, her zaman tamam olmadığını yaşayarak görüyoruz.
Serbest piyasa ekonomisinde, özel sektör ön planda.
Kamu küçültülmelidir, ilkesi hakim.
Sebep bu ise, alt yapı çalışmalarını devleti yönetenlerin iyice denetlemesi, teftiş etmesi gerek.
Yazda yapılan yol, ilk yağmurlarda çökerse, insanın aklına soru işaretleri gelmez mi?
Kullanılan malzemeler, ciddi şekilde kontrol ediliyor mu?
Buna olumlu yanıt vermek, olası mı?
Yoksa “ yarı cezo , yarı cebo “ mu?
Bu, Dalyan Topatan’ın bir filmde söylediği mizahımsı bir cümledir.
Alt yapı gibi hayati önem taşıyan işlerde, ya ciddi denetim yapılsın. Ya da eskisi gibi ilgili dairelerimiz, eski işlevsel durumlarına getirilerek alt yapılarımız onlara emanet edilsin.