Bence korkmakta haklıdırlar!

3 kişinin ölümü ile sonuçlanan Değirmenlik dağ yolunda meydana gelen kazadan sonra ortaya çıkan ihmaller zincirine sitem bir çığ gibi büyüdü.

Binlerce genç yollara sokaklara döküldü.
Sistemsizliğe ve beceriksizliğe adeta isyan ettiler.
Tepkiler geldikçe yönetenler ne yapacaklarını şaşırdılar.
Çırpındıkça da iş bilmezliğin girdabında daha da batıyorlar.
Kaza sonrası gelen bu yoğun tepkiler üzerine Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst çıktı ve 2017’de bu yolun çift şerit olarak tasarlanan projesinin hayata geçirileceğini söyledi.
Çok geçmedi ardından Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, 4 bin TL üzerinde maaş alan kamu çalışanlarından her ay yüzde 3 kesintiye gidileceğini ve bu kesintinin yeni yol yapımına harcanacağını söyledi.
Daha sonra çıktı başka bir öneri yaptı.
Dedi ki; 'maaşlardan kesinti yapalım, artış yapmayalım, mahkemelik olan makam otomobilş Mercedesler iptal edelim. Ve sağlanacak bu parayla AB standartlarıda yol güvenliği olan bir yol yapalım”
Şimdi seyrüseferlerden toplanan parayı bir tarafa bırakalım.
Yollar için kullanılması gereken bu kaynağın nerede çarçur edildiğini de sormayalım.
Lakin şunu soralım!
Hani de bu yolun projesi hazırdı ve 2017’de hayata geçirilecekti?
Bakan Dürüst’ün böyle bir açıklaması var.
Neyle, hangi bütçeyle bu yolun yapılması düşünülüyordu?
Öyle ya Serdar Denktaş, kamu maaşlarından belli bir kesintiye giileceğini söyleyip duruyor bu yolun yapımı için böyle bir kaynak yaratılacağını belirtiyor.
Yalan burada ortaya çıkıyor tabi
Ve/fakat diyelim ki, bu konu için kamu çalışanlarının maaşlarından belli bir kesintiye gidildi.
Bu kesintiden mütevellit oluşacak kaynağın doğru amaçlar için kullanılabileceğini düşünmüyor insanlar.
Güvenmiyorlar hükümete.
Bakana, milletvekiline, kısacası bu ülkenin yönetenlerine.
Bunu gerile gerile çıkıp söyleyen Başbakan Yardımcısına ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’a inanmıyorlar, güvenmiyorlar.
Bunun aksini iddia edenler varsa, çıksınlar yollara sokaklara insanlarla konuşsunlar.
Bakalım neler neler duyacaklar.
Kısacası insanlar artık yalana dolana itibar etmiyorlar.
Bakanın, milletvekilinin kısacası yönetenin çıkıp da kendilerine yalan söylediğini çok iyi biliyorlar.
Nihayetinde ortada yaşanmış tecrübeleri vardır.
O yüzden milletin parasıyla makam otomobillerini isteseydim Mercedes değil de Porsche alırdım diyen bir insanın, daha sonra çıkıp insanlarımızı devletimizden soğutmaya çalışıyorlar demesini pek kaale almıyorlar.
Yüzlerce, binlerce gencin yollara sokaklara dökülüp kötü yönetime isyanını devletimizi yıkmak isteyen istismarcılar olarak göstermeye çalışan düşünceye de itibar etmiyorlar.
Ha korkmakta haklılarmı?
Evet haklıdırlar.
Sokakta ki iradeye öncülük eden gençlerdir.
Gümbür gümbür akın akın gelen gençler.
Bence korksunlar.
Zira gençler geleceklerine sahip çıkıyorlar.
Kötü yönetilmeyi kaderden saymıyorlar.
Bu haber 252 defa okunmuştur

:

:

:

: