Politis gazetesi: “Hemfikir Değiller Ama Yine De Gidecekler” başlığı altında verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dün Rum Ulusal Konseyi’ni topladığını, her konsey toplantısında olduğu gibi bu toplantıda da Rum siyasi partilerinin görüşlerinde farklılıklar ortaya çıktığını yazdı.

Gazete, Anastasiadis’in gerek konsey toplantısı gerekse toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Cenevre’de yapılması öngörülen çoklu konferansa BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin de katılması yönünde girişimlerinin olduğunu söylediğini aktardı.

Rum siyasi partilerinin Anastasiadis’le birlikte Cenevre’ye gitme taleplerinin de Anastasiadis tarafından kabul edildiğini vurgulayan gazete, Anastasiadis’in toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ise, Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile AB’nin Cenevre’de hazır bulunmaları konusundaki girişimlerinin sürdüğünü vurguladığını yazdı.

Anastasiadis açıklamasında, AB’nin katılımının “olmazsa olmazlar” arasında olduğunu vurgularken, ne gibi girişimler yapıldığı şeklindeki bir soruya ise, “yapılması gerekenler yapılıyor” cevabını verdi.

Görüş ayrılıklarına rağmen dünkü ulusal konsey toplantısının verimli geçtiğini de vurgulayan Anastasiadis, “tezlerinden geri adım attığı” şeklindeki eleştirilere de değinerek “konu, siyasi partilerin de talep ettiği gibi, sürecin Mont Pelerin’de kaldığı yerden devam etmesidir” şeklinde konuştu.

Anastasiadis, Yunanistan’la ilişkilerin sorulması üzerine ise, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la sürekli telefonda görüştüğünü, bugün İsrail’deki üçlü zirve çerçevesinde de görüşeceklerini ve gerekli olması halinde ise zirve öncesinde Çipras’la Atina’da da bir araya gelebileceğini vurguladı.

Anastasiadis ayrıca, parti başkanlarının Cenevre’de kendisine eşlik edeceklerini de doğruladı.

Gazete, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in de ulusal konsey toplantısına ilişkin dün açıklama yaptığını ve toplantıda gerek öze gerekse sürece ilişkin Anastasiadis’in partilere bilgi aktardığını söylediğini yazdı.

Hristodulidis, partilerin endişelerine ilişkin görüşünün sorulması üzerine ise “hepimizin endişeleri var, önemli olan endişelerin giderilmesi için uygun eylemlerin gerçekleştirilmesidir” yanıtını verdi.

PAPADOPULOS: “SON 40 YILIN EN BÜYÜK TAVİZİ”

Öte yandan ulusal konsey toplantısına katılan partilerin başkan ve yetkilileri de toplantı sonrasında çeşitli açıklamalarda bulundular.
Gazete, Ulusal Konsey toplantısı öncesinde ELAM’ın Anastasiadis’e, bundan böyle konsey toplantılarına katılmayacağını yazılı olarak belirttiklerini, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ve Rum Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis’in açıklamalarının diğer parti başkanlarınkinden farklılık gösterdiğini yazdı.

Habere göre Papadopulos açıklamasında, Anastasiadis’in konsey toplantısında kendilerine, aslında uzlaşılan şeyin beşli konferans olduğunu söylediği iddiasında bulundu.

Cenevre’ye gidilmesi kararının Kıbrıs Rum tarafının “son 40 yılda verdiği en büyük taviz olduğu” iddiasında da bulunan Papadopulos, böylece Kıbrıs Türk tarafının toprak konusuyla garantileri ilişkilendirme hedefine ulaştığını savundu.

Habere göre EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, hemfikir olmamasına karşın ulusal konseyde kalmasının sebebinin Anastasiadis’in konumunu güçlendirmek olduğunu belirtirken Çevreciler Başkanı Perdikis ise, Anastasiadis’in kimseyi bilgilendirmeden yanlış taktikler izlemekte olduğu iddiasında bulundu.

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Anastasiadis’in kendisi eylemleriyle yine kendi kararlarını desteksiz bıraktığını belirtirken Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Teoharus ise tüm süreci “Yunanlılığın intiharı” sözleriyle niteledi.

Gazete, AKEL ve DİSİ’nin ise daha ılımlı açıklamalarda bulunduklarını belirtti.

Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, müzakere sürecinin sonuna yaklaşılırken çok fazla şey söylemenin doğru olmadığını belirtip açıklama yapmaktan kaçınırken, DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise, daha birkaç hafta önce yurt dışına gitmenin lafını bile duymak istemeyenlerin dün Cenevre’ye gitme talebinde bulunduklarını vurguladı.