Türkiye gücünü ve enerjisini tek bir yerde toplamayı başardığı zaman...

2017 sabahına yine kanlı bir eylem ile uyandık. Yine masum insanlar hedef alındı. Karanlık kafaların dini alet ederek hortlattığı terör can almaya devam etti.

2017 sabahına yine kanlı bir eylem ile uyandık.
Yine masum insanlar hedef alındı.
Karanlık kafaların dini alet ederek hortlattığı terör can almaya devam etti.
İstanbul’da insanlar bir eğlence yerinde yılbaşı kutlamaları yaparken tarandılar bu kez.
Suçları ne?
Eğlenmek istemeleri ve orayı tercih etmeleri.
Kısacası orada bulunmaları.
Bu nasıl bir caniliktir?
Nasıl bir çiğlik ve gözü dönmüşlüktür?
Akıl alır gibi değil.
İstanbul’un en gözde mekanlarından birisi Reina.
Mekanın sahibi böyle bir saldırı gerçekleştirileceği istihbaratını ABD önceden vermişti diyor.
Ve/fakat buna rağmen bu kanlı terör saldırısının önüne geçilemiyor.
Peki nasıl olur da böyle bir bilgiye rağmen gereken önlemler alınamaz?
Ve yüzlerce masum insanın hayatı riske edilir?
Doğrusunu isterseniz benim aklım almıyor bütün bu yaşananları.
Elinde kalaşnikof olduğu söylenen ve Arapça bir şeyler konuştuğu belirtilen saldırgan bir ticari taksi ile mekana geliyor, taksiden iniyor ve önce bu eğlence mekanının önünde duran polis memuru ve eğlence mekanının güvenlik görevlisini tarıyor.
Onları öldürdükten sonra içeriye dalıyor ve elindeki silahla içerde bulunan yüzlerce insanın üzerine gelişi güzel ateş ediyor kurşun yağdırıyor.
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en önemli metropollerinden birisi olan İstanbul’da bir kez daha insanlık ölüyor.
Terör karanlık yüzünü gösteriyor.
Peki ama neden?
Neden masum suçsuz günahsız insanlar Türkiye’de bir hiç uğruna katlediliyorlar?
Türkiye’de medeniyetler ittifakı hoşgörüsü algısında yaratılan ve İslami terör unsurlarının bunu fırsat bilip istismara yönelerek siyasallaştırdığı ve örgütlemeye çalıştığı Arap kültürü bugün geldiğimiz günde Türkiye’yi ciddi anlamda tehdit eder duruma geldi.
Peki burada bir yanlış yok mu?
Ya da ters giden öngörülemeyen bir şeyler?
Muhakkak vardır.
Kuşku yok ki bu noktada Türkiye’nin içinde bulunduğu bu sıkıntılardan çıkmasında etkin rol oynayacak olan da siyasettir.
Yani çözüm siyasettedir...
Bu nokta da elzem olan doğru siyaseti üretebilmekse eğer, Türkiye ilim, bilim siyasetini terk etmemelidir.
Birlik ve beraberliğini olabilecek en iyi şekilde perçinlemelidir.
Ayrıştırmaya fırsat verecek siyasetten arınmalıdır.
Hukukun üstünlüğünden vazgeçmemelidir.
Demokratik değerlerine evrensel değerler olarak sarılmalıdır.
Kısacası Türkiye gibi büyük hedeflere yönelen bir ülkenin siyasette de doğru adımlar atabilmesi büyük öneme haizdir.
Türkiye bir Ortadoğu ülkesi pozisyonuna düşürülmemelidir.
Ortadoğu’da bitmek bilmeyen savaşların sonucu harap olan kentlerin, can ve mal güvenliği olmayan sokaklarda ölümün kol gezdiği karanlıkların insanlıktan koparılan görüntüsünü yaratmaya çalışıyorlar şimdi Türkiye’de.
Buna izin verilmemelidir.
Türkiye, Cumhurbaşkanı ile iktidarı ile muhalefeti ile sivil toplum örgütleri ve aydınları ile Türkiye üzerine tezgahlanan bu çirkin oyunların önünde set oluşturmalıdır.
Milli mutabakatı sağlayarak, kimseleri ayrıştırmadan ortak bir akılla hareket etme kabiliyetini göstermelidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
Malum ki tarihsel döngülere baktığımız zaman da Türkiye’nin gücünü ve enerjisini gerektiği zaman tek bir hedef üzerinde toplamayı becerebilen ender uluslardan olduğunu görüyoruz.
Türkiye gibi medeniyetlere tarihi boyunca kucak açmış, ev sahipliği yapmış, hoşgörüsünü yitirmemiş bir milletin hak ettiği konum terörle anılmak değildir.
Hatırlayacaksınız, daha çok yok 4,5 yıl önce dünyanın gıpta ile baktığı Türkiye’ye akın akın gelen yatırımcılar ve turistler, Türkiye’yi pazarlayan tur operatörleri ve uluslararası turizm şirketleri ve dev yatırım şirketleri şimdi müşterilerine Türkiye’yi riskli bölgelerden birisi olarak gösteriyorlar. Hatta bazı Batılı ülkeler yurttaşlarına Türkiye’ye gitmeyin, yatırım yapmayın çağrısı yapıyorlar.
Türkiye’yi güvensiz bölge olarak görüyorlar.
Bu imaj Türkiye’nin hak ettiği bir imaj değildir.
Türkiye ve Türk insanı bunu hak etmiyor...
Bu haber 255 defa okunmuştur

:

:

:

: