Ulusların en kritik zamanlarında tarihini değiştiren kahramanlar vardır. Bu kahramanlar çoğu zaman aramızda, normal hayatlarını sürdürürken en hayati anlarda sahneye çıkar. O ulusu adeta yok olmaktan kurtarır.
Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal, şüphesiz bu kahramanların en önde olanıdır. 1919’da başlattığı milli mücadele ile bir ulusu derin bir uykudan uyandırmış, yok olmanın eşiğinden çekip çıkarmıştır.
Peki ya İzmir’de Yunan kıyıya çıktığında ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in başlattığı kıvılcım… Unutmak mümkün müdür? O ilk ateş, Anadolu’da başlayan milli mücadelenin işaret fişeği olmadı mı?
Neredeyse bir asır sonra ulusunun başında ikinci kurtuluş savaşını yöneten Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi yaptığı önderlik unutulabilir mi?
Yine aynı gece Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı teslim almaya gelen darbeci general Semih Terzi’yi canı pahasına durduran kahraman şehit Astsubay Ömer Halisdemir’e ne demeli? Türk ulusu o astsubaya borcunu dualarla ödemeye çalışıyor.
Ya tankların üstüne yürürken o gece şehit olan isimsiz kahramanlar… Hepsi şanlı tarihimizin defterine yazılmadı mı?
Eğer bu bir Kurtuluş Savaşı ise emin olun İzmir’de son mermisi bitene kadar teröristle kahramanca çatışarak şehit olan trafik polisi Fethi Sekin de unutulmayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yürütülen ikinci Kurtuluş Savaşı’nı anlatırken, “Türkiye’nin güvenliği Antep’te değil Halep’te, Hatay’da değil İdlib’de, Mersin’de değil Kıbrıs’ta başlar” diyordu.
Peki sorduk mu biz kendimize, Kıbrıs’ın güvenliği nerede başlar?
Cevap çok net aslında. Kıbrıs’ın güvenliği de Girne’de değil Edirne’de, Lefkoşa’da değil Hakkari’de, Karpaz’da değil İzmir’de başlar.
Terör örgütlerinin dış güçlerle birlikte üç koldan anavatana başlattığı saldırı başarıyla ulaşırsa, KKTC de tehlike altına girer.
Yazının başlığına dönecek olursak…
Evet o trafik polisi İzmir’in son Hasan Tahsin’iydi. Canı pahasına teröristlerle çatışırken sadece o adliyeyi, İzmir’i değil, Kıbrıs’ı da korudu.
Çünkü İzmir düşerse Kıbrıs’ta düşer. Kıbrıs Türkü bunu bilmeli…