Cenevre’nin artçıları Güney’i ve bizi sarsmaya devam ediyor.
Müzakerelerde tarafların başta harita meselesi olmak üzere yaptığı karşılıklı hamleler, hem KKTC’de hükümet nezdinden en yüksek tonda eleştirildi. Hem de Güney’de Rum basınında bombardımana tutuldu.
Güney’deki tartışmaların özünde Rumların masada kendilerinden başka herkesi haksız görmesi yatıyor.
Kıbrıs Türk tarafı suçlu, Türkiye suçlu, İngiltere suçlu…
İş öyle boyutlara vardı ki son olarak BM Temsilcisi Eide’yi bile suçlu ilan ettiler…
Rumlar Eide’nin Cenevre’de “kendi postunu kurtarmak için” tam bir oyun sahnesi kurduğunu, görüşmeleri, herhangi bir sonuç çıkmayacağını bildiği uluslararası konferansa sürükleyerek, BM Genel Sekreteri’ni de ortada bıraktığını öne sürüyor.
Hatta bir adım ötesinde, suçun Yunan Dışişleri Bakanı Kocas’ta olduğu izlenimini yaratmak için bilgi sızdırıldığı bile iddia ediliyor.
Nitekim Star Kıbrıs’tan Erkan Eğmez’e konuşan merkez sağdaki Vatandaşlar İttifakı Partisi’nin Başkanı Yorgos Lillikas da bu yöndeki açıklamalarıyla dikkat çekiyor.
Lillikas’a göre müzakere masası, oksijene bağlı bir hasta gibi…
Oksijen kesildiği an hasta ölecek.
Lillikas’ın tespitlerinin aksine belki de hayattan ümidi kesilen bu hastayı yaşatmak için son dakikaya kadar oksijen vermek doğru olandır.
Ama hasta ölürse geride kalan çocukları hayata devam etmek zorundadır. Bunu da kabul etmek gerekir.
Belki de Kıbrıs Türkü bu anlamda Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da daha önce sözünü ettiği gibi yoluna KKTC olarak devam etmelidir.
Cenevre’nin KKTC’ye yansıyan artçılarına gelince harita meselesinde sular durulmak bilmiyor.
“Sonuçlanmayacağı belli bir süreci götürmeye çalışmak bizi yıpratır” diyerek, müzakerelere artık bir nokta koyulması gerektiğini vurgulayan Başbakan Özgürgün, Cenevre’de harita verilmeden önce kendisine bilgi aktarılmamasına çok tepkili.
“Bir Başbakan düşünün, ülkesinin topraklarının bir kısmı bir başka ülkeye verilecek. Ama bundan haberi yok. Bu bizim için çok üzücü bir durum” diyen Özgürgün’ün haksız olduğunu söylemek mümkün değil.
En kritik anda, harita meselesinde bilgilerin Başbakan’la da paylaşılması konusunda bir eksiklik varsa, bunda herkesin bir özeleştiri yapması gerektiğine inanıyorum.
Yoksa elimizde kalan belki de son değerimiz olan Kıbrıs meselesindeki milli birliğimiz, büyük yara alır. O birlik duygusu yara alırsa, Kıbrıs mücadelesi bin kat daha zorlaşır.
Lillikas’ın deyimiyle oksijene bağlı hasta ölüyor. Ama o hastanın çocukları için hayat devam ediyor. O çocukların yaşayacak bir vatanı, o vatanın ötesinde bir de anavatanı var.
Bunu en çok Rumlar ama onlardan da çok ‘çözüm olmazsa yandık bittik’ diyen tüm çevreler bilmeli…