Daha önce yapılan saldırılarda, gerek FETÖ olsun, gerekse de PKK, düşman gözle görülür, elle tutulur haldeydi.
Ama bu kez saldırılar ekonomik sahada ve düşman gözle görülmüyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve S&P'un işaret fişeğini verdiği saldırılarda harekete geçen spekülatörler hiçbir yatırım yapmadan paradan para kazanmak için döviz oyununa girdi.
Fitch ve S&P Türkiye'nin kredi notunu düşürürken 'yatırım yapılabilir ülke olmadığını' ilan ettiler.
Ama hayatın gerçeği farklı işliyordu.
Tüm bu saldırılara karşı daha birkaç gün önce 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 2.7 milyar dolarlık ihalesine teklif yağdı.
Dünya devleri verdiği sekiz teklifle ihaleyi alabilmek için kıyasıya yarıştı.
Hani Türkiye yatırım yapılabilir ülke değildi. O zaman bu iştah niye?
Güneydoğu'da hendeklerle, 15 Temmuz'da bombalarla Türkiye'yi durduramayanlar tam da Türkiye hayati bir referandumun arifesindeyken, daha önce başlattığı ekonomik saldırılara hız verdi.
Nitekim dün Türkiye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürmesinin Anavatanın köşeye sıkıştırılmasına dönük olarak sürdürülen kampanyanın parçası olduğunu söyledi.
Spekülatörlerin döviz oyununa da işaret eden Kurtulmuş, bu oyunu alt etmek için referandumun önemine işaret ediyordu.
Gözler bugün piyasalar açılır açılmaz doların seyrine kilitlenecek.
Uzmanlar ilk direnç noktasının 3.94 seviyeleri olacağını, bunu aşarsa ikinci direncin 4.00 seviyeleri olduğunu söylüyor.
Şüphesiz ülkemiz için de dövizdeki bu dalgalanma çok önemli bir sancı haline geldi.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dövizdeki bu oynaklığın geçene kadar beklemek zorunda olduklarını ama daha sonra bir önlem için harekete geçeceklerini kaydetti.
Ülkemizde birçok malın fiyatı dövize bağlı olduğundan, dövizdeki bu yükseliş en çok sokaktaki vatandaşın canını acıtıyor.
Ama hükümetin elinde ne yazık ki bu dalgalanmayı durduracak bir enstrüman bulunmuyor.
O yüzden gözler daha çok Türkiye Merkez Bankası'nın aldığı kararlara çevriliyor.
Faiz tuzağına düşmeyeceklerini açıklayan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrı belli olduğuna göre dövizdeki dalgalanmanın sona ermesi için en kritik tarih olarak Nisan ayındaki referandum öne çıkıyor.
O tarihe kadar daha önceki Türkiye düşmanlarının aksine, gizli dövüşen para spekülatörlerinin oyunu sürecek.
Hedefin Nisan ayındaki referandum olduğu çok açık olan bu saldırı, sandıktan çıkan sonuca göre pekala alt edilebilir.
Doların 'evet' çıktığı anda olması gereken noktalara döndüğüne şahit olabiliriz.
Sandıktan 'hayır' çıkarsa, ekonomik kaosun hem Türkiye'de hem de ülkemizde şiddetini artırma ihtimali oldukça yüksek.
Dolarla oynayan bu kan emici çakallar, para spekülatörleri, başka ülkelerin kanlarını emerek yaşıyor.
Sonra da 3 bin dolarlık şampanyalarını patlatarak başarılarını kutluyorlar.
Bunlar hiçbir şey üretmeden para üzerinden para kazanan canavarlar, çakal sürüleri...
Yaralı bir geyik buldular mı, kan kokusu aldılar mı hep beraber onun üzerine çullanır...
Şimdi ki hedefleri de Türkiye...
Bu saldırı elbirliğiyle atlatılmalı.
İkinci kurtuluş savaşını kazanırsak hem anavatanın hem de bizim önümüz açık olacak...