Herkes haklı kim haksız?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2017’nin ilk asgari ücretini brüt 2 bin 20 lira olarak açıkladı. Kesintilerle birlikte ücretlinin eline net 1757 lira geçecek.

Ama komisyon verdiği kararla ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabildi.
Başta sosyal medya olmak üzere sokakta vatandaşlar arasında da tartışmalar dinmek bilmiyor.
Yeni rakamlarla birlikte asgari ücretlinin eline geçen yıla oranla fazladan 163 lira fazla geçecek. İğneden ipliğe zam yağmuru altında ezilen halk karara tepkili.
Diğer yandan mali protokolle köşeye sıkışan hükümetin elindeki olanaklar da çok değil.
Özellikle döviz de dalgalanmanın etkisi KKTC’de tüm ürünlerin fiyatında ağır bir şekilde hissedildi.
Son birkaç ayda elektriğe yapılan yüzde 30, akaryakıta yüzde 20, tüp gaza yüzde 15, ilaca yüzde 40 zamla birlikte adeta asgari ücretteki artış vatandaşın eline geçmeden eridi.
Bütçesinin yüzde 90’ınına yakınını maaşlara ayırmak zorunda kalan hükümet, artan döviz fiyatlarına karşı önlem için dövizdeki dalga boyunun düşmesini bekliyor.
Nitekim Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da, dövizde dalgalanma bittiği anda harekete geçeceklerini, yapabileceklerinin şimdilik kısıtlı olduğunu söylemişti.
Ama dövize bağlı olarak birçok ürüne peş peşe gelen zamlara karşı hükümetin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor.
Zira sokakta kimle konuşursanız konuşun vatandaşın gündemi ekonomi, bir diğer deyişle zamlar…
Nitekim sendikalar da yeni asgari ücretin yetersizliğinden yakınarak eylem hazırlığında olduklarını açıkladılar.
Yumurta küfesi sırtında olan hükümet elinden gelen ücret artışını yaptığını söylüyor.
Nasrettin hocanın deyişiyle, “sen haklısın, sen de haklısın” diyecek oluyor insan…
Haksız olan ne yazık ki verimsiz ekonomik yapı.
Bu ekonomik yapıda gelen kim olursa olsun, hangi hükümet işbaşı yaparsa yapsın çalışanların hayal ettiği ücreti veremez.
Bu bağlamda sendikaların en doğal hakkı olan eylem kararını verirken, pastanın nasıl büyütüleceğine yönelik çözüm önerilerine de ihtiyaç var.
Çünkü belli ki bu kadar malzemeden bu kadar yemek çıkıyor.
Yemek için gerekli olan malzemeyi çoğaltabilirsek, yemeği de daha fazla yapabiliriz.
Türkiye’nin KKTC için yazdığı ekonomik programın bu bakışla yeniden gözden geçirilmesinde fayda var.
Bu haber 442 defa okunmuştur

:

:

:

: