Henüz, uzlaşılamayan konularda, bir uzlaşının olamadığı görülüyor.
Federal bir Kıbrıs için yürütülen müzakerelerde tıkanıklık iddiaları ne derece doğru!
Rum hükümet sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs Türk tarafının talebi olan Dönüşümlü Başkanlığın “siyasi eşitliğin bir gerekliliği olmadığı” iddiasında bulundu.
Bu sözlere cevap gecikmedi.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve güvenliği gibi, Siyasal Eşitliğinin, çözümün temel ilkelerinden biri olduğunu vurguladı.
Burcu, ayrıca, Kıbrıs Türk halkının siyasal eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini içermeyecek bir anlaşmaya ‘asla imza atılmayacağını’ da kaydetti.
Rum Sözcünün yaptığı bu açıklamalar, böylesine hassas bir dönemde kesinlikle sürece zarar veriyor.
Şimdilerde; Zaman gerektiren, detaylı, ama nispeten kolay konular geride kalınmıştır.
Şimdilerde; Siyasi irade gerektiren en hassas konular hala liderlerin önünde.
Şimdilerde; Her şeye rağmen her iki lider de süreci canlı tutmaya çalışıyor.
***
Hal böyleyken, Türkiye ve Yunanistan, yeni bir gerginlik sürecine girmesi de cabası.
Bu gerginlikler, süreci olumsuz etkiler doğal olarak.
İki ülke arasında adalar ve kıta sahanlığı konusunda sorun yaşanıyor.
İki ülke tarafından, 15 Temmuz darbesi sırasında Yunanistan’a kaçan askerler
bir sorun haline getirilmiş.
Yunanistan, bu askerleri şu an itibarıyla vermiyor.
Bir yandan bu sorunlar için istişare yapılıyor iki ülke arasında, bir yandan da Kıbrıs konusundaki sorunlar istişare ediliyor.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliğine ilişkin sözleri;
'Eğer hepimiz kartlarımızı doğru oynarsak; Kıbrıs'ı sadece Türk ve Rum Kıbrıslılar için değil, Türkiye, Yunanistan ve diğer ilgili taraflar için de bir işbirliği alanı olarak görebiliriz'
Dikkat çekici ve gerçekçi sözler…
***
20 aylık süreç içerisinde;
Her iki tarafın liderleri, Akıncı ve Anastasiadis, yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet ve toprak başlıklarında önemli ilerlemeler kaydetmiştir…
Ekonomi ve AB başlıkları ise neredeyse kapanmıştır…
Ve son olarak yeni bir ‘Kıbrıs konferansı’ konusunda uzlaşıya varılmış.
Cenevre'de, Mart'ın ayının ilk haftasında olması öngörülmekte yeni Kıbrıs Konferansının.
***
Güvenlik ve garantilerin ne olacağı bilinmeden yürütülüyor müzakereler.
Ve böyle olunca da her iki liderin, sona kalan hassas konularda uzlaşmaya varmakta zorlandığını görebiliyoruz.
Mart ayında olması muhtemel yeni Kıbrıs Konferansında, en zor başlık olan güvenlik ve garantiler başlığı masada olacak yeniden.
İngiltere Başbakanı, Theresa May ‘’herhangi bir garantörlük sisteminde yer almayacağız’’ diyor.
‘Türkiye-Yunanistan uzlaşısı uzak değil’ diyenler da var!
Yeni süreçte, garantilerde, Türkiye-Yunanistan uzlaşısı sağlanır mı?
Bekleyip göreceğiz…
Zaman daralıyor…