Kıbrıs Türk Edebiyatından...

Düşünüyorum... Onu ilk defa nerede gördüm. Büyük ihtimalle, sevgili edebiyat öğretmeni Gülgün Serdar'ın sunuculuğunu üstlendiği ŞİİR AKŞAMLARI’nın birinde olmalı...

İlkay Adalı

Düşünüyorum... Onu ilk defa nerede gördüm. Büyük ihtimalle, sevgili edebiyat öğretmeni Gülgün Serdar'ın sunuculuğunu üstlendiği ŞİİR AKŞAMLARI’nın birinde olmalı...
Çok sonraları, merhabalarımız çoğaldı... Kitap imza günlerimden birine kızı KUT ile katıldığında tatlı bir sohbet ardından daha da yakınlaştık... TV programlarıma aldım.
Hakkında daha çok bilgilendim...
Evine yakın geçeceksem alo, derim. Kapılarda bekler beni...
Ne zaman evine gitsem, köpeği Tarçın karşılar beni... Evin her tarafında bir sürü kedi dolaşır... Sanki İlkay Hanımdan daha çok onlar evin sahibidir...

' Hani bir teyze vardı Karadenizde
Evinde kalmıştık bir geceliğine
Fındık diyarı Akçakoca'da
Yıkanmıştık derin bir denizde

Sıcak ağustos akşamlarında
Denize karşı çocukları uyutup
Işıklara dalmıştık... '
( Prangalı Umut, 1973)

Güneşli havalarda bahçede sohbet ederiz. Aklımıza gelen her neyse bir ucundan tutar gidiveririz... Eşinin öldürülmesi, üç çocukla kalakalması onu hayata karşı hırçınlaştırmıştır diye düşünürüm hep... Yine de sevgi dolu kocaman yüreğiyle beni görünce çocuk gibi sevinir...

' El yordamı gerekirse kapıları açmak için
Ne denli konuşuyorsak, susuyorsak
Art düşünce kalkmadıkça uslardan
Kötü eller vuracak bizi
Yönelecek bu vurgun düşünceye
Kapalı kapılar ardından...'
( Çıkmaz Sokaklar, 1981)

İlkay Adalı 14 Ocak 1944'te Mağusa'da doğdu... Lefkoşa Türk Kız Lisesi mezunudur. İlk şiirleri, lisede çıkarılan UTKU dergisinde yayınlandı.
Daha sonra şiirleri Halkın Sesi, Bozkurt, Hürsöz gazeteleriyle Namık Kemal, Yolumuz, Hilal, Yelpaze, Beşparmak ve Hafta gibi dergilerin edebiyat ve sanat sayfalarında çıktı.
1970'lerde yayınlanan şiir ve yazılarıyla adını duyurdu.
1960-1986 yıllarında kamuda çalıştı.
Özellikle eşiyle evlendikten sonra daha çok ve bilinçli yazmaya başlar...
Üç çocukları olur. İL - KUT -ER

' Esmeye görsün akşam rüzgarı
Dünden kalan merhabada
Akşamlar mavi akşamlar
Yavaşça gelir... Usul usul.. '
( Gideyim Buralardan Diyorum, Kutlu Adalı/ İlkay Adalı)

İlkay Adalı, kendi iç dünyasını, özlemlerini, istek ve tutkularını kadınsı bir deyişle dile getirmesini iyi bilen bir şairdir...

' Düşünmek seni
Sabahın köründe düşünmek,
Sevmek,
Ölesiye sevmek,
Ve
İstemeden ayrı düşmek
İstemeden boyun eğmek!
Düşünmek seni
Ardarda, ulaya ulaya
Yalnızlığım dolarken odama
Alışmak artık, alışmak
O bitmeyen acılara...'
( Rest / Çivisi Kopmuş Dünya, 1971)

Şiirlerinde toplumsal eleştiri örnekleri de vardır.
Bir şiirinde şöyle başkaldırır İlkay Adalı

' Çivisi kopmuş dünyanın
Zamanla hızla gidiyor
İnsanlar koşarcasına yaşıyor...'

İnsanların kötü yüzlerini de haykırıyor şair.

' İnsanlar, sevda yüklü yürekleri
İnsanlar, görkemli
İnsanlar, kararsız bir kelebek
İnsanlar dönek
İnsanlar köpek '

Eşi gazeteci - yazar Kutlu Adalı bir suikasta kurban gittikten sonra çok zor yıllar geçiren şair, duygu ve düşüncelerini yine dizelere dökmüştür... Eşini her anışında onun Kıbrıs'ın Uğur Mumcu'su olduğunu söyler... Eşini kaybettikten sonra onun adına KUTLU ADALI Vakfını kurar...

' Her sabah trenler düdüğünü çaldığında
Seni düşüneceğim- aldırmadan insanlara-
Otobüsler geçecek o caddeden
Seni soracağım Dikili Taşa her sabah
Tam sekize üç kala...

Her sabah çay içtiğin örgütte
Bakışlarım gezinecek seni ararcasına
Ezileceğim taşıtların gürültüsünden
Seni arayacağım yine
Köşedeki boyacıya seslenirken
Tam sekize üç kala.. '
( Sekize Üç Kala , 1970 )


' Çivisi kopmuş dünyanın
Bütün kötülükler hoş görülüyor
Bir yanda haksız yere bekleyenler
Bir yanda her şeyi elde edenler
(Çivisi Kopmuş Dünyanın, 1971)

Onun hayatında eşi Kutlu Adalı'nın derin izleri vardır... Evlendikleri yıldan itibaren daha cesur, kalemine güvenli olur İlkay Adalı... Dağ gibi birisi vardır yanında... Daha korkusuzdur...

' Zamanı durdursam dudaklarımda
Söylesem en güzel türküsünü eskinin
Yorgun, suskun ve yoksul yarınlarımda
Koyun koyuna bildiğimiz nostalji... '
( Kıyıdaki Ağaç, 1993)


Sekize Üç Kala ( 1970 ) Çivisi Kopmuş Dünyanın (1971) Prangalı Umut ( 1973), Çıkmaz Sokaklar ( 1981) , Kıyıdaki Ağaç ( 1993)
Günümüzde yazdığı dizeler daha sakin, daha sevgi doludur.... Aşktan, hasretten biraz da hayal kırıklıklarından beslenir...

' başaklar savururken adını
rüzgarın dogdugu yere
ektim ellerime sevdamızı
sözüm var bekliyorum
bir köşede

çöl susuzlugunda çorak yürekler
olmadık türküler
ilk tınısında
güne dönüp bakan geceler
sevgi toplar...'

Acılar yaşayanların yaralarına dokunmak istemem... Dokunmaya korkarım... Bilirim ki ansızın hiç beklenmedik yerden kanamaya başlayacak... Bu yüzden çok dikkatli davranırım. Sözcükleri seçerken özenirim...

' baharın cemresı düştü
dudaklarıma takılıp da
yalnizligimda
dügümlenip
içimden geçenlere dönüştü

başıboş bir ırmagım çagıl çagıl akan
balaban bakışlı anadoluyum
izbe sokaklarında lefkoşanın
dolu doluyum...'

Dizelerinde hep bir kırılmışlık, hep bir hüzün saklıdır... Hep geçmişe özlem vardır... Mutlu olduğu sabahlara, sevgi dolu bekleyişlere özlem...

' duyuyorum yaşam sevincinde
seni..
aralık kirpiklerinden sızarken
akşam

Bir vapur düdüğü karışır uzaklara yalnız
Kız Kulesi uzanır ellerime yıldız yıldız

seni şarap misali kadehe koysam
Beyoğlu sokaklarında
bir akşam vakti...'

Hemen her şiirinde bitmeyen özlemler, öldüren düşünceler yer alır.
Bir başka şiirinde yine keder, yine hüzün şekillenir yürekte...

' adresim sana yazılır geri dönemem
Akarken gençliğim kederli ırmağında
Üşür kanatlarım yazgımda
Çileli yolumda yürürken
Eteklerimde çocuklarımla beni bırakıp
gittin sen

bilge duruşunda dağlarımın
yaz biterken kış geldi bağrıma
bir yaz denizi gibi uzadı
gitti
acıları düştü yılgınlığıma...'

Adresi hep kaybettiği eşine yazılıdır... Kaderini de kederini de ona bağlar... Son olarak bu ay çıkardığı şiir CD sinin adı ' Başarılı Bir Dostun HAYAT hikayesinden ' dir...

Kapağında
' Esmeye görsün akşam rüzgar
yoksul sokak köpekleri gelir usuma
bazen ayaklarım sürükler beni
dar sokaklara
on beş yaşım yıkık evim
yitirdiğim gençliğim
dünden kalan merhabada
yürek yırtan acı
uçarı dalga
dökülür yaseminler karanlığa
çağlıyarak akıp giden son
dünden kalan merhabada.../
Şiiri yer almış...

Sevgili İlkay Adalı'nın pekçok ödülü vardır. Bazıları:
Musa Anter Ödülü
Orhan Kemal Ödülü
Hümanist Enternasyonel'den John Lennon Ödülü
Balkanlarda Barış Ödülü
Nazım Hikmet Ödülü Dali Belediyesi
Polonezköy 100. Kuruluş Ödülü
Yunus Emre Ödülü
Necati Özkan Şiir Ödülü
Altın Muflon Ödülü
Tiyatro Ödülü
Kendisine sağlıklı bir ömür diliyorum... Şiire yolculuğu hep sürsün...

Bu haber 2857 defa okunmuştur

:

:

:

: