Bu yanlışa basın alet edilmemeli

Önceki gün gazetelere yansıyan bir haber vardı yine, rutin günlük mahkeme haberlerinde.

Önceki gün gazetelere yansıyan bir haber vardı yine, rutin günlük mahkeme haberlerinde.
Uyuşturucu etkisi olduğuna inanılan maddeyi tasarruflarında bulundurdukları iddia edilen iki genç kız soruşturma kapsamında mahkemeye çıkarıldı.
Tabi bu mahkeme muhabirleri tarafından anında görüntülü haber yapıldı ve servis edildi.
Öyle ya görevlerini yaptı gazeteciler.
Sorumluluklarını yerine getirdiler.
Boy boy fotoğraflar çekilerek henüz suçlu olup olmadıkları bile belli olmayan insanları topluma deşifre etmek gazeteciliğin vazgeçilmezi oldu maalesef.
Bu ne kadar doğru bir yaklaşımdır?
Tartışılır.
O halde gelin tartışalım.
Bence hiç bir doğruluğu yoktur böyle bir yaklaşımın.
Burada yanlış olan bir şeyler vardır ve bir türlü düzeltilemiyor.
Ve maalesef insan haklarının bir ihlali olarak saydığım bu organizasyonun önüne geçilemiyor.
Polis soruşturma maksatlı mahkemenin iznini ve/veyahut onayını almak üzere zanlı konumunda bulunan insanları mahkemenin huzuruna çıkartmakla yükümlü.
Böyle bir mükellefiyeti var polisin.
Ve/ fakat bu, o zanlı ve/veyahut zanlıların suçlu olduğu anlamını taşımıyor.
Lakin maalesef eylem o aşamada böyle algılanıyor.
Üzerine bir de mahkeme koridorlarında görev yapan muhabir gazetecilerin sistemden kaynaklanan tavrı devreye girince, suçları ispatlanmamış hatta soruşturma aşamasında bulunan zanlı konumunda ki insanlar suçluymuş gibi algılanıyor toplumda.
Bu algının oluşmasına katkı sağlayan da maalesef orada görevlerini yaptıklarını zanneden gazeteciler oluyor.
Tabi bu noktada mahkeme koridorlarında görev yapan muhabir gazetecilerle bir takım polis mensuplarının da işbirliği yaptığı sır değil.
Bu yanlış yöntemin arkasında bir çok mağdur insan bırakarak ısrarla sürdürülmesi ise devletin sorumluluğunda.
Zira suçu ispatlanmamış bir zanlının masumiyet karnesi bakidir.
Böyle bir durumda ve aşamada boy boy fotoğrafları çekilip toplumun önüne atılan insanların maruz kaldığı önyargıların izahı basın özgürlüğü ile açıklanamaz.
Burada aynı zaman da bir çok insanın hayatı da söz konusudur.
Sadece soruşturmaya tabi tutulan insanların hayatları değildir bu yanlış yöntemden dolayı mağduriyet yaşayanlar ve toplumun önyargısına maruz bırakılanlar.
Bu insanların aileleri de aynı oranda bu olumsuzluktan etkilenmektedir.
Dolayısı ile bu olmamalı yöntem.
Bu yöntemde bir çok insan mağdur oluyor.
Sosyal travmalar yaşanıyor toplumda.
Hiç bir insan iddia edilen eylemi ne olursa olsun, bu aşamada böylesi bir muameleyi hak etmez.
Nitekim henüz 17-18 yaşlarında gencecik insanların bu şekilde maruz kaldığı bir muamelenin doğruluğu hiç bir şeyle izah edilemez.
Bunu eğer basın özgürlüğü ile tanımlamaya kalkacak olan varsa da şimdiden belirteyim, basın özgürlüğü evrensel değerler üzerinden ele alınıp icra edilen bir eylemdir.
En azından ben böyle olduğunu düşünüyorum.
Dolayısı ile insanların haklarını ihlal etmenin basın özgürlüğü diye addedilmesi kabul edilemez.
Bu haber 300 defa okunmuştur

:

:

:

: