Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş diyor ki; Güzelyurt Hastanesi ihalesinde yaşananlar 'yıllardan beri ihalelerde dönen dolapların bir örneğidir'.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere yıllardan beridir ülkede ihalelerde Ali Cengiz oyunları dönüyormuş.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş öyle dedi.
Bu bir itiraf mı?
Galiba öyle.
Örnek verilirken “ yıllardan beri” tanımlaması bunu gösteriyor.
Demek ki konuya vakıf Sayın Denktaş.
Ve yıllardan beri ihalelerde böyle alaveralı dalaveralı işler döndüğünün farkında.
Örnek verdiğine göre.
Şimdi burada sorgulanması gereken konu şu?
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş bunun daha yeni mi farkına varıyor?
Yoksa zaten farkındaydı da şimdi ifşa mı ediyor?
Hangisi?
Kullanılan ifadelere bakılırsa buradan çıkan en yakın anlam, “yıllardan beri” tanımlamasıdır, ki burada da önceden icra edilen bir eylemin farkındalığı var.
Ha şu da olabilir tabi; ben bu dönen dolapları ortaya koyuyorum, demek ki yıllardan beri bu işler böyle şaibe altında yapılıyormuş buna dikkat çekiyorum anlamı çıkabilir mi?
Belki.
Çok net ifade edilmese de böyle bir anlam da çıkabilir açıkçası.
Ve/fakat anlatım tarzı ve kullanılan kelimelere baktığımız zaman birinci seçenek daha yakın duruyor Sayın Denktaş’ın vurgu yaptıkları ifadelerle..
Fakat gelin biz her iki anlam üzerinden de irdeleyelim konuyu.
Yakın olandan başlayalım.
Yıllardan beri bu işler de böyle dolaplar dönüyor.
Ama siz de bunun farkındasınız.
O zaman yıllardan beri nerede ise her koalisyon hükümetinin içinde görev alan bir yönetim erki olarak bunu bildiğiniz halde neden kılınızı kıpırdatmadınız?
Bu eğer geçmişe dönük bir ifşaatsa.
Ha bunun daha yeni farkına vardınız ve derhal meclise soruşturma önergesi verdiniz.
Bunu tabi ki takdir etmek lazım.
Ancak yıllardan beri ihalelerde dönen dolaplar dediğiniz zaman bu eğer şimdiki zamanı yaşayıp, geçmişe atıfta bulunmaksa o zaman da çok ciddi bir iddia olur bu.
İspatını da geçmişe dönük yapmakla mükelleftir iddia sahibi.
Hatırlar mısınız bilmem.
Aradan yıllar geçti.
Yine Serdar Denktaş’ın meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada ağzından “hepimiz oy satın alıyoruz” diye ifadeler çıkmıştı.
Serdar Denktaş biten bir seçimin ardından ifşaatta bulunmuştu böyle.
Tabi herkes gibi bende bu cümleleri önemsemiştim o zaman.
Arka arkaya yazılar da yazmış siz değerli okurlarla paylaşmıştım.
Peki sonuç ne oldu?
Sonrası bu ifadeler çöpe atıldı, meclis eliyle.
Bir kızgınlık anında söylenmiş olabileceği kılıfı da uyduruldu genel kanı olarak.
Ve tabi bu ifadelerin sahibi olan Serdar Denktaş’ta yanlış anlaşıldım maksatında ifadeler kullandı sonrası.
Velhasıl o konu kapandı.
Tıpkı meclis kürsüsünden cebinden tomarla dolar çıkartıp bana falanca filanca bu maksat için rüşvet verdi, o paranın içinden puro ve viski alıp içtim diyen milletvekilinde olduğu gibi.
O da kapatıldı.
Ve daha neler neler kapatıldı mecliste partilerin iktidarı muhalefeti kendi aralarında kurdukları ittifaklarla oluşturulan komitelerde.
Şimdi Sayın Denktaş yeni bir iddia ortaya attı.
Güzelyurt hastanesi de buna vesile oldu.
Sayın Denktaş’a göre müteahhitler burada ihale için dolaplar döndürmüş.
Geçmişe ait güncel bir iddia ile de yıllardan beridir böyle dolapların döndüğünü söyledi.
İnsanın aklına bir çok ihale geliyor şimdi geçmişten bugüne kadar.
Neler neler var akıllarda.
Mağusa hastanesinden tutun da DAÜ kampüsüne varıncaya kadar uzanan ihaleler.
Kara yollarından tutun da ( hani çöken yollar) kanalizasyon ihalelerine ( hani kötü kokulardan nefes bile alınmayan) varıncaya kadar..
Ve daha niceleri.
Bu durumda bunların hepsi de şaibe altında.
Hade çık çıkabilirsen içinden şimdi.