Kıbrıs sorunu müzakere süreci askıda.
Görünen o ki Nisan sonuna kadar, yani Türkiye'nin referandumuna kadar hareket olmayacak.
Bu sadece Türk tarafı değil, ilgili tüm tarafların tercihi gibi duruyor.
Bu işin adı ve çözümü belli, iyi niyet, kararlılık, irade, istek ve çaba.
Suçlama oyunları, gündemi meşgul etme, kelimeler üzerinde oynama, sonuca geldiğimizde, işte o eksik.
Yorulduk, bıktık, umudumuzu kaybettik.
Zorla olmaz, olmayacak, olmamalı.
Bunca emek, enerji, zaman, bir anda heba edildi, en azından şimdilik durum bu.
Süreç uzadıkça, çözümsüzlük kökleştikçe, en büyük zararı yıllardır olduğu gibi, yine Kıbrıslı Türkler görecek.
Hukuksuzluk, keyfilik, adamcılık, popülizm, adaletsizlik büyüyerek devam edecek.
İnsanlar ülkesine, devlete, yönetenlere inancını daha da yitirecek.
Çözüme hazırlanmak, içselleştirmek yerine, koşulsuz 'evet' noktasına hızla sürüklenecek.
Tüm sektörler sıkıntı içinde, ciddi bir çöküş ve sadece görüntü de bir 'idare etme' durumu var.
Tabi ki her kesim için değil, ülkenin bulunduğu ortamı avantaja çeviren ve bundan memnun olanlarda mevcut.
Bu ülkede yapılacak çok iş var.
Her kesime, her sektöre, her bireye ciddi işler düşüyor.
Sahiplenmek, ürettikçe, kazandıkça, var olmak ve bundan ülkeyle beraber kazanmak.
Kıbrıslı Türkler, çözümsüzlükle kaybediyor noktasına yeniden geliyorum.
Uluslararası ambargolar mutlaka etkiliyor.
Peki, sadece bunlar mı, sadece uluslararası ambargolar, engeller mi etkiliyor bizi?
Turizm sektörünün önemli paydaşlarından rehberler, çok önemli bir meslek dalı.
'Rehberlerin görevleri müzeleri, anıtları, sarayları vb. tarihi yerleri gezdirmekten ibaret değildir. Profesyonel turist rehberleri gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında, refakat ettikleri yerli veya yabancı turistlere, gezileri veya tatilleri süresince birçok konuda yardımcı olur ve onlara doğru bilgileri vermeye çalışırlar.
Rehber için önemli bir unsur, geniş bir tarih ve sanat kültürüne sahip olmaktır. Ayrıca, rehberlerin büyük bir kolaylıkla ve hoşa gidecek bir üslupla konuşmaları, gerekli bilgileri verdikten sonra da, sorulan soruları cevaplandırabilmeleri gerekir.'
Rehberlik mesleği önemlidir, ülkeyi tanıtır, tarihini, kültürünü, hele bizim ülkemizde, Kıbrıs sorununu yabancı insanlara anlatır.
21 Şubat, yani geçtiğimiz Salı günü dünya rehberler günüydü.
ADA TV'de Kıbrıs Türk Rehberler Birliği Başkanı İbrahim Altıner ve ülkenin bu meslekten emekli olmuş tek isim Erdal Gülman'la mesleklerini ve turizm konuştuk.
Çok ilginç ve üzücü bir konu;
KKTC'de yapılan turistik gezilerde, ülkeyi gezmeye, tanımaya gelen yabancı turistlere yerli rehberler hizmet vermiyor, verdirilmiyor.
Tarihi bilecek, yabancı dil bilecek, ülkeyi tanıyacak, ülke insanını temsil edecek, kısaca bizi anlatacak, ama yerli insanlar tercih edilmiyor, engelleniyor.
Mesela, güney Kıbrıs'tan veya Türkiye'den turist kafileleri geliyor.
Bu iş için KKTC'de görev yapan rehberlere görev verilmiyor.
Yani bir Rum veya Türkiyeli rehber bu ülkeyi, KKTC'yi anlatıyor, elbette kendi tanıdığı kadar tanıtıyor.
Kıbrıs konusunu, tarihimizi, kültürümüzü gelen yabancılara Rum ve Türkiyeli rehberler anlatıyor.
KKTC'li rehberler çalıştırılmak istenmiyor, bunu bu ülkeyi yönetenlerde biliyor ve izin veriyor.
Otobüs şoförleri, restoranlar, garsonlar, rehberler, yemekler, kültür, bu ülkeye yabancı, ama bu ülkeyi anlatmaya çalışıyor, aslında sadece para kazanıyorlar.
Gerekçe, zaten turist az bir de bunları engellersek kimse getirilmeyecek.
Çünkü buraya turist getirenlerin isteği bu, tüm organizasyonu onlar yapacak, her türlü kazancını onlar alacak.
Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama olamaz.
Turizm genel olarak bu ülkeye ne kazandırıyor veya bu ülkenin turizminden kimler kazanıyor.
Tartışılması gereken bu.