İnsanın dünyasında, vaktinin çoğu belki de uykuda geçiyor. Ömrün yaklaşık üçte biri deniyor. Denmesine de kaç kişi, bu zamanı kullanıyor sorun orda. Halbuki sabaha kadar deliksiz bir uyku uyudum diyenlerin, sabah kalkışlarında, aman uykuya doymadım hayıflanışı olmaz, yoktur. Erken yatanın, erken kalkması gün içinde geçecek çalışma haline olumlu etki vereceği gibi dikkatsizlikten gelen zarar halini de önleyecektir. Sessiz bir ortamda uyumanın sağlıktaki etkisi bir yana cildin yaşlanmaması hali ile insanın yaşından genç gösterebileceği dahi söyleniyorsa, bu faydadan, faydalanmak da bir nevi görev. Çoğu insan yastığa başını koyar koymaz uyuyorsa siz neden uyumayasınız? Uyursunuz yeter ki beyninizin size verdiği komut hadi uyumalıyım olsun. Bazı hallerde insanların, üzgün olduğu veya aşırı sevinçli olduğu gecelerde uykuyu yakalayamaz, uykum yok, uykum kaçtı denilse de dahi yenilgiye uğradığınız bir an vardır. Gözlerinizin kapandığı geçici bir durum olsa da uykuya yenildiğimizin, ispatı işte o andır. Bu anda dış uyarılara karşı bilincin tepki gücünün zayıfladığı her türlü etkinliğin azaldığı bu doğal dinlenme halinde ne izlediğiniz filmin heyecanı ne takibi hepsi sona ermiştir. Gözünüzü açtığınızda televizyonda izlediğiniz filmin bittiğini gören gözleriniz hayıflansa da olan olmuş uykuya teslimiyet buna neden olmuştur. Bazen uzandığı koltukta, sabahı bulan kişilerin, aman ne yorgunluk ne yorgunluk yattığım yeri sezmedim serzenişlerini duymadık değilsiniz. Uyku hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir. Denilse de son zamanlarda başlayan sanal dünya bağımlılığı, belki de bu duruma tehlike teşkil edecek en büyük sorundur. Evde kalanlar için değilse bile, bu çalışan kesimde belki de uykusuzluk nedeni ile dikkat eksikliğine sebebiyet veren bir tehlike çanı, üstelik öğrenciler için, daha da fazla üzerinde, dikkatle durulması gereken bir problem. Sınıfta derse konsantreyi etkiliyor. Ders sırasında dalgınlık yaşanabiliyor. Hayatın bir sınav olduğu unutuluyor. Gecenin geç vakitlerde dahi Facebook girişinde, ne kadar çok yeşil nokta ile aktif oluşun kalabalığı, gözler önünde. Kıbrıs sıcak, oldukça uzun bir yaz dönemi geçiren bir ada olarak, yaz günlerinde Akdeniz insanının öğle uykusunu ihmal etmeyen, kişileri vardır. Bu bir alışkanlıktır. Ama bu gün bu alışkanlığı sürdüren var mı bilmiyorum. Bildiğim tek şey uykunun bilhassa kaliteli bir uykunun insan vücudundaki direnci her türlü hastalığa karşı yaz ve kış insan bünyesini dirayetli kıldığıdır. O zaman çevremizdeki kişilerin, bilhassa öğrencilerin vaktinde yatıp vaktinde kalkması gerekliliğini vardır. Ruh dinginliğinin uyku ile sağlayabileceği gerçeği apaçık ortadadır. Uyku öyle yabana atılacak bir davranış şekli değildir. İnsanın ihtiyacıdır, sıhhatidir stresten uzaklaşmasıdır ve en önemlisi zihnin ve kalbin yeniden güncellenmesidir. Unutulmamalıdır ki, hepimiz annelerimizden dinlediğimiz ninnilerde 'Uyusun da büyüsün, tıpış tıpış yürüsün...' Büyük adam olsun temennisi ile büyüyenleriz...