Muhasebe ve Finans Uzmanı Emrah Yeşilırmak, Hükümetin ekonomik krize neden hiçbir önlem almadığını kaleme aldı. İşte o yazı;
Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz özellikle Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi, artan terör olayları ve içinde bulunduğu jeopolitik konum nedeniyle çok daha fazla hissedildi ve Türkiye ortaya çıkan bu durum için bir dizi önlem aldı. Hiç şüphesiz para politikamızın ve para birimimizin olmaması nedeniyle Türkiye’de olan her gelişme bizi doğrudan etkilemekte ve hissedilmektedir. Göstere göstere gelen bu ekonomik krizin etkilerinin azaltılması için bizim hükümetimiz maalesef hiçbir önlem almadı üstüne temel tüketim maddelerine ‘’zam’’ yaptı. Devletler vatandaşları için vardır ve vatandaşını korumak için elinde bulunan bütün imkanları kullanmak zorundadır
Türkiye’de yaşanan olaylar ve TL’nin döviz karşısında çok ciddi değer kaybetmesi aslına ekonomik krizin olduğunun bir göstergesidir. Türkiye bu duruma en azından geçici olarak aldığı kararla kış ayları boyunca elektrik ve doğal gaz fiyatlarına zam yapılmaması konusunda karar aldı. Bununla beraber küçük ve orta ölçekli işletmelere ( KOBİ ) destek çıkılması ve 3 yıl vadeli 50.000TL’ye kadar faizsiz kredi verilmesi yönünde karar üretti. Alınan bu önlemler ekonomik kriz döneminde en azından piyasaların biraz nefes almasını sağladı.
Peki bizim hükümetimiz bu konuda ne yaptı?
Her zaman ki gibi koskoca bir HİÇ. Hükümet halkın içinde bulunduğu durumu görmezden gelerek, dövizin TL karşısında değer kazanmasının ve hayatın pahalılaşmasının üstüne elektriğe, tüp gaza ve akaryakıta zam yaparak halkın çöküş sürecini hızlandırdı. Bu durum bizleri yönetenlerin aslında halkı hiç düşünmediği ve günü kurtarmak için elini taşın altına koymadıklarının bir göstergesidir. Peki gerçekten hiçbir önlem alınamaz mıydı? Halkın içinde bulunduğu durumu görerek tabi ki alınabilirdi ama bunun için siyasi irade ve kararlılık gerekir. Tüm dünyada petrol varil fiyatları düştüğü zaman hükümet göstermelik indirim yaparak günü kurtarmaya çalıştığı için biz bugün akaryakıt fiyatlarından bu kadar etkilendik. Eğer akaryakıt fiyatları göstermelik değil de gerçek fiyatlarına çekilseydi biz bugün akaryakıt fiyatlarını konuşuyor olmazdık. Hükümet her zam yapıldığında petrol fiyatlarını ve dövizin artışını bahane ederek pompa fiyatlarının otomatiğe bağlandığını iddia eder. Sanırım bu otomatik hep yukarı yönlü çalışmaktadır!! TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi ve petrol fiyatlarının dolar olması nedeniyle elbette ki etkilenme olacaktır ama bu etkiyi bir nebze olsun kırmak için Fiyat İstikrar Fonunun (FİF) kullanılması bir seçecek olacak. Fiyat İstikrar Fonu hiçbir hükümet tarafından amacına uygun olarak kullanılmadığı gibi yapılan harcamalar usulüne göre yapılmadı. Yurtdışından ithal edilen dövizli ürünlere kur sabitlemesi yapılarak ortaya çıkan maliyetleri sabitlemek ( KDV, Stopaj, harç ,fon vb.) mümkün olabilirdi. Daha önce böyle bir adım atıldı ve bunun olumlu yansımaları oldu, eğer böyle bir adım atılsaydı piyasaya sürülen dövizli ürünler daha ucuz olabilirdi!. Ekonomik kriz süresi boyunca temel tüketim ihtiyaçlarının KDV oranları sıfıra çekilerek halk rahatlatılabilirdi. Vatandaşların kişisel borçlanmalarını özellikle dövizle borçlanmaya sınırlama getirilmesi veya tamamen kaldırılması için yasal düzenleme yapılması gibi hükümet bir çok önlem alabilirdi.