Devlet Kimya Laboratuvarının, bir yangın sonucunda, hasara uğraması ile birlikt . Ülkede yetiştirilen ve Kimya Laboratuvarında, denetimleri yapılan, ağırlıklı olarak sebze ve meyveden oluşan, gıda maddelerinin denetimlerinin, maalesef yapılmadığını. Dün, Tarım Dairesi Müdürü Sn. Mehmet Akif Ünsal’dan, bir TV kanalında, yapmış olduğu açıklamalardan, öğrenmiş olduk.
Tarım Dairesi personelinin, tarlalarda ve bahçelerde, üreticilerle birlikte, ilaçlamalarda, yardımcı olmaya çalıştıklarını da, dile getirdi.
Bunun, tüm KKTC sınırlarındaki, ekim alanlarında yapılmasının, mümkün olmadığını, hepimiz biliyoruz.
Velev ki, bu her yere, yeterli uygulansa bile, kullanılan zirai ilacın, kalıntı yapıp yapmadığının, en iyi denetimi. Çağdaş bir şekilde, Laboratuvarlarda yapılan analiz ve incelemelerle mümkündür.
Bunun sağlıklı olması, uzman Kimyagerlerin yapacakları, inceleme ile olmaktadır.
Kimya Laboratuvarının, ne zaman devreye gireceğini de, kesin olarak açıklamadı.
“ Çok yakında” diye bir cümle kullandı.
Son bir ayda ise, hiçbir analizin yapılmadığını da, ifade etti.
Bu olumsuzluk, bir ay daha devam ederse, ülkede kışın yetişen, ne sebze, ne de meyve kalacak. Hepsi tüketilmiş olacak. Seralar hariç.
Sağlık Bakanlığına bağlı, bir birim olduğu için, Sn. Müdür, bu konuda, haklı olarak açıklama yapamıyor.
Sağlık Bakanlığının, bu konuda açıklama yapması, zannedersem, en iyi tatmin edici, haber olacaktır.
Sn. Mehmet Akif, İthal ürünlerinin tüketilmesinde, bir endişesinin olmadığını da, dile getiriyor.
Zaten, Kimya Laboratuvarının başına, bu iş gelmemiş olsa idi, bile. Ülke içerisinde yetiştirilen, sebze ve meyvelerin tümünün, analizinin yapılması da, olanaklı değildi.
Bunun, denetiminin en iyi yapılabilirliği ve insanlarımızın endişe duymadan, gönül rahatlığı ile yiyeceklerini tüketmeleri. Çağdaş bir Hal Yasası’nın, Meclisten, çok ivedilikle geçirilmesi ile mümkündür.
Yıllardır, Meclisimizde raflarda duruyor.
Her iktidar, programına almasına rağmen, her dönem sonu, kadük oluyor.
Tam teşekküllü bir hal kurumunun oluşturulması içinde, kendine özgü bir Laboratuvarın olması halinde. Hem, caydırıcılık fonksiyonu olacak.
Hem de, vatandaşlar, gönül huzuru içinde, rahatlıkla, gıda maddelerini, tüketeceklerdir.
Yıllarca, Hal Yasası’nın geçmemesi veya geçirilmemesi, akıllara, bir çok soru işaretini de, beraberinde getirmektedir.
Belki de, üç dönem, raflardan raflara atılmakta, dönem sonunda da, kadük duruma düşürülmektedir.
İnsan sağlığını, çok yakından ilgilendiren bu yasanın, oluşturulmamasının arkasında, hangi güçler var?
Tüm çağdaş ülkelerde ve AB ‘ de, bu yasa uygulanırken. Bizim Meclisimizde, raflarda, her geçen gün, tozlanmaya, yüz tutulan bu tasarının. Hala daha, Meclis Genel Kuruluna, sevk edilmemesinin arkasında, kimler var?
Kanser sıralamasında, maşallah, birinci sıralara oturtulduk.
Bu tasarının, yasalaşmamasından ve insanlarımızın, kanser olmalarından, kimin ne çıkarı olabilir?
Herhalde, bunun yasalaşmasını engelleyenleri. İnsanlarımızın, kanser illetinden, her geçen gün, daha da göç etmelerini, teşvik edenleri. Bu halk, iyice anlamaya başladı.
Onları, iyice belledi.
Zamanını kolluyor.
ABD ‘de yapılan araştırmalarda kanserin yanında, denetimsiz kullanılan ilaçlar, obezite, parkinson, kısırlık ve diyabet hastalıklarını da, tetiklemektedir.
İnsanlarımız ne yiyeceklerini şaşırmış, şaşırtılmış bir vaziyette.
İngiltere’yi de, terör vurdu.
Adamlar, o kadar önlem almalarına rağmen, bıçakla dahi olsa terörist, amacına ulaşmış oldu.
İngiliz yasalarına göre bıçağın ucu, bir inçten büyük olursa, bu ceza yasasına göre suç niteliğindedir.
Teröriste, silah kullanacak olanak bırakmadı. İngiliz’in, devlet otoritesi ve kanun hakimiyeti böyle.
Bizim ülkemizde, İngiliz’in fasıllarına göre, aynı hukuki kurallar uygulanmasına rağmen. Bırakın bıçak ve çakının kontrolsüzlüğünü.
Ülkemiz, Teksas’a döndürülmüş.
Adamlar, çıkardıkları kanunlara hakim.
Katıksız, kanun hakimiyetini uyguluyorlar.
Ya, bizde?