Ombudsman;
Kamu denetçisi, kamu hakemi, parlamento komiseri…
Bu gibi Türkçede birçok karşılığı olan bir kelime.
Ombudsman kurumu;
Eski bir kültür, İskandinav ülkelerinin uygulamasından gelen bir yapı.
***
Görevi; Kamu hizmetlerinin yürütülmesindeki adaletsizlikler hakkında kamudan etkilenenlerden şikayetleri alır.
Şikayetler hakkında araştırma yapar.
Esasen şikayetlerle ilgili sorunları çözmekle görevli, bağımsız bir kamu otoritesidir.
Bir başka deyişle, vatandaşların kamu kuruluşlarından olan şikayetlerini araştıran bağımsız bir kurumdur.
Bağımsızlığını KKTC Anayasası ile 38-1996 sayılı yasadan alır.
***
Ombudsman kurumu, şimdilerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nezdinde halkın en güven duyduğu kurum olma durumunda.
Kısa adı CMIRS olan; Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezinin kısa bir süre önce gerçekleştirdiği son ankete göre;
Halkın en güven duyduğu ve çalışmalarından da son derece memnun olduğu bir kurum.
***
Yüksek Yönetim Denetçisi - Ombudsman Emine Dizdarlı’nın bugünlerde yeni bir raporu gündemde.
Konuşulan, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün ve beraberindeki altı kişilik heyetle gerçekleştirdiği yurtdışı ziyareti.
Konuşulan, 4 Haziran 2016 tarihinde Başbakan’ın kızının mezuniyeti amacıyla İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyareti.
Bir şikayet dilekçesi ile Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı konuyu incelemeye almıştı.
***
Söz konusu raporda “Sayın Başbakan, diploma törenine bir “Başbakan” olarak değil, bir baba olarak katılmıştır’’ denmektedir..
Yine ayni raporda, bu ziyaretin, resmi bir yurtdışı ziyareti sayılmadığını, giderler kamu kaynaklarından karşılandığını ve bunun doğru olmadığı belirtiliyor.
Raporda ayrıca; ‘’Hal böyleyken, resmi olmayan, son derece özel ve kamu yararı ile ilgisiz olduğu açıkça görülen bu ziyareti, yedi kişilik bir ekiple devlet kaynaklarını kullanarak gerçekleştirmekle sadece toplum vicdanını rahatsız etmekle kalmamış, aynı zamanda Anayasa’nın kendisine yüklemiş olduğu mali kaynakların idareli kullanımına ilişkin görevini ve/veya ödevini göz ardı etmiştir” ifadeleri kullanılmıştır.
***
Başbakan Özgürgün ise sadece Dizdarlı’ya ‘yetkinizi aştınız’ diyor.
Yetki aşımı var mıdır yok mudur?
Önemli olan nokta bu mudur?
Yoksa burada önemli olan eğer yurtdışına özel iş dolayısı ile gidilmişse hangi imkanlarla gidildiği değil midir?
Devletin imkanları kullanılarak mı gidilmiştir?
Yoksa kendi imkanlarıyla mı gidilmiştir?
Böylesi bir makamda iken, özel bir ziyaret için devletin imkanlarını kullanmak ve bu şekilde yurt dışına gitmek doğru mudur?
Etik midir?
Bu şekilde umursuzca uygulamar yapılarak, daha kaç defa daha, halkın vicdanı yaralanacaktır?
Bilinmelidir ki, vicdanlarda açılan bazı yaralar, üzerinden ne kadar sene geçerse geçsin silinmez, silinemez.
***
Son olarak; Meclis ve toplum arasında bir köprü görevi gören Ombudsman kurumunun bağımsızlığını, KKTC Anayasası il 38-1996 sayılı yasa ile de korunduğunun hatırlatılmasındak yarar var.