Kıbrıs ulusal davası, Türkiye ile birlikte tarihin her döneminde ortak yürütüldü. Bu coğrafya çok hassas bir coğrafya ve birden çok ülkenin içinde bulunduğu bir ada. Türkiye ile birlikte yürütülen bir siyaset var, adanın Birleşik Krallığa kiraya verildiği dönemden itibaren.
Yaklaşık bir asırlık İngiliz döneminde, Kıbrıs Türk halkı iğne ile kuyu kazar misali mücadele verdi. Bu tarihi mücadele içerisinde Rumlar bizi yok etmeye çalıştı ancak başaramadı, tarihi süreç içerisinde bu mücadele Türkiye ile birlikte yapıldı. “ya taksim ya ölüm” sloganının önemi çok büyüktür, bu hedef ile yola çıkan Kıbrıs Türk halkı devletini kurabilmiştir.
Bugün KKTC onurlu ikinci bir Türk devleti ise, bunu tarihi mücadeleye borçluyuz, öldük ancak teslim olmadık. Türkiye’ye 82 vilayet olma diye bir siyaset hiçbir zaman olmadı, bundan da rahatsızlık duymayız ancak doğru siyaset Kıbrıs Türk ulusal davasını yüceltir.
Yiğit beyin bunları bildiğini düşünüyorum, belki iç siyasete yönelik bir uyarı niteliğinde bir açıklama yapmıştır. Ancak dış güçler aç kurtlar gibi bizim hata yapmamızı bekliyor ki, burada ulusal davamızı zayıflatsınlar. Türkiye’ye bağlanma konusu, başta AB olmak üzere birden çok ülkenin direk saldırısına kalacağımız kesindir. Kıbrıs zamanında AB üyesi yapılırken Türkiye’nin de onayı alınmıştı, tüm Kıbrıs AB toprağıdır ancak kuzeyde müktesebat çalışmaz.
Kıbrıs da federal çözüm olmayacaksa, alternatif Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasından kaynaklanan ayrı Türk devletidir. Bu hak 82. Vilayet hakkı değildir, Türkiye’yi bu kadar sorunlar ile boğuşurken, yeni bir sorun yaratma hakkımız yoktur.
KKTC devleti, dünyada kurulmuş ikinci, Türk devleti onurunu taşımaktadır. Bağımsızlık mücadelesi veren halklara örnek olmuştur. Bizim ana düşüncemiz, bu onuru doğru bir zeminde, daha da ileriye taşımak olmalıdır.
Bu gün Türkiye, doğu Akdeniz de özellikle hidrokarbon yataklarında arama ile ilgili, çalışma yapıyorsa, tatbikatlar gerçekleştiriyorsa, KKTC devletinin Kıbrıs’da ki haklarından ve gücünden kaynaklanmaktadır. Söylem ve açıklamalara her yetkilinin dikkat etmesi elzemdir, bu dava ilmik gibi işlenerek bu noktaya geldi. Daha da ileriye taşımak hepimizin görevidir, Türkiye, güçlü olarak varsa bizde var olmaya devam edeceğiz.