Güvensizlik artıyor mu?

Ülkemizde , Batılı anlamda Demokrasi, 1960 Ortaklık Kıbrıs Cumhuriyetinde oldu.

Ülkemizde , Batılı anlamda Demokrasi, 1960 Ortaklık Kıbrıs Cumhuriyetinde oldu.
İkili ortaklıktaki eşitlik , siyasi olarak sandığa yansıtıldı ve seçimler,
kendi kurallarına göre, uygulandı .
Demokrasi türü, Temsili olarak belirlenmişti .
1960 ‘taki Ortaklık Cumhuriyetindeki seçimlere, her iki Halktan da, büyük bir katılım olmuş ve adaylara büyük bir güven duyularak, sandıklara Halk, akın etmişti.
O heyecanlı seçim, sadece 1960’ta yapılan seçime nasip olmuştu .
1963’te Kıbrıs Türk Halkına karşı girişilen, soy kırım hareketinden sonra . O koşullarda yapılan seçimler , arzu edilen demokratik şartlarda ve kurallarda yapılmamış olsa bile. Kıbrıs Türk Halkının iradesi sandığa yansımıştı .
1974’ten sonra ise, yeni bir Anayasa ile, seçimlerin kuralları yeniden hazırlanarak , ilgili yasalar çıkarılarak, seçimlere gidilmişti.
Kıbrıs Türk Halkı, tarihinde, siyasal partilerin katıldığı, batılı anlamda çağdaş bir seçimle, kendini yönetecek siyasi erkini, sandıkta belirleyerek ve güven duyarak. Ülke yönetimini, hiçbir kuşkuya mahal bırakmayarak, büyük bir güvenle, sandıktan çıkararak,ülkeyi emanet etmişti.
Bu güven, 1980’li yıllara kadar devam etti ise de, o yıllardan sonra. Gerek yönetimlerdeki partizanlık , gerekse de, kanun hakimiyetinden sapma sonucu. Halkın yöneticilere, yani siyasal partilere olan güveni , zaman içinde azalmaya ve her geçen gün de, bu güven bunalımı, artmaya devam etti .
Son yapılan ankette, sandığa gidecek olanların sayısı, nerede ise, yüzde 60’lara kadar indi.
Seçimlere katılmayacakların oranı ise, yüzde 40’lara kadar yükseldi.
Bu demokrasi açısından, çok büyük bir olumsuzluk .
Katılacak olanların nispeti ise, siyasal partilerin aday ve delegeleri ile, ağırlıklı olarak yandaşlarıdır .
Dün, Güzelyurt sokaklarında, bir tur attım. Halk dilinde, yiro attım .
Genellikle, esnafla sohbet etmeye çalıştım .
“ Bir dokun, bin ah işit “ durumundan, daha kötü bir durumla karşılaştım .
İşlerin iyi gitmediğini.
İşlerin kötü olduğunu .
Yönetimin gerekeni yapmadığını. Devlet Çarkının durduğunu. Bunun da, Halka ve piyasalara, olumsuz yansıdığını, dile getirdiler .
Bir başka esnaf da, bana bir soru sordu !
“ Yalçın Bey, her yenilenen Meclisin, kalitesi artıyor mu ?
Eksiliyor mu ?”
İnanın, yanıt veremedim .
Her sohbet ettiğim kişi, hep siyasilerden ve siyaset kurumundan, isyan edercesine şikayetçi ve güven duyulmayan, bir manzara ile karşılaştım .
Demokrasimiz açısından, üzüldüm .
Halk iradesi yüzde 60’lara kadar varan, bir rakama inmişse. Hep birlikte, kafamızı iki elimizin arasına alarak , düşünmemiz gerekmez mi ?
Siyasal partilerimiz , birbirlerini eleştirmekte .
Muhalefet , yapmakta .
Fakat , siyasi erkin dişlilerinden, biri olduklarını, unutmaktadırlar .
Halk “ hepsini, denedik “diyor .
“ Hepsi, ayni .“
Büyük bir, güven bunalımı var .
Partilerimiz, bunu gidermek için, uğraş vermeli .
Bu güvensizliği, bertaraf ederek , güveni tesis etmeliler.
Aksi takdirde, güvensizliğin getireceklerine, katlanmak zorunda kalacaklardır .
Yüze 40 seçmenin, tekmesi de , tokatı da, çok ağır olur .
Sonra, demedi demeyin .

Bu haber 3964 defa okunmuştur

:

:

:

: