Eski ile yeninin farkı

Kıbrıs'ta dünden bugüne ulaşım araçları ,yollarda trafik ve trafik kazaları konusu gündemde oldukça yer tutan bir husustur..

Kıbrıs'ta dünden bugüne ulaşım araçları ,yollarda trafik ve trafik kazaları konusu gündemde oldukça yer tutan bir husustur..
Geçen gün İskel'e İlçesi sahilinde yol aldığımız çift şerit, ışıklı , asfaltı ile şehre güzellik katan yollarda ilerlerken eski yıllardaki adamızda, dünden bu güne ulaşım araçlarındaki değişim ne oldu diye şöyle bir geriye doğru uzandım..
Anılarımda ne var diye bir düşündüm.. Babam hep anlatırdı..
'Otomobil olmadığı zamanlardı ben okuldan sonra Larnaka'dan Yenağra'ya annenizi görmek için bisiklet ile mesafeleri aşardım' diyordu..
Peki Kıbrıs'ta bizim doğmadığımız zamanlarda adada ulaşım ne durumda diye baktım..
1994 yılında yayınlan bir dergide Kıbrıslı araştırmacı yazar ALTAY SAYIL'a ait bir yazıda oldukça faydalı, geriye dönük bilgilerin yer almakta olduğunu gördüm..
1900'lü yıllarda Kıbrıs'ın egzoz kokusundan kaynaklanan bir baş ağrısı olmadığı burada yazılmıştır ..
Atların ,eşeklerin, öküzlerin ve garutsalar ile ulaşımın sağlanması ile 1906 yılına kadar Kıbrıs'ın tozlu yollarında ulaşımın sağlandığı..
Kıbrıs'ın araba ile tanışma ve otomobilin adaya tekerlek basmasının 1928 yıllarında olduğunu, 2. Dünya Savaşı sona erdiğinde Kıbrıs'ın daracık yolları'nın otomobil otobüs ve kamyonlarla dolduğu,eskiye ait ulaşım araçlarının..
Ve yüzyıl'ın aracı trenin bile pabucunun dama atıldığı ayrıca not düşülen bu yazıda 1950 yılların ortasında biz yaştakilerin yeni doğduğu yılda, emektar garutsaların yani paytonların ,belediye sınırları içerisine girişinin yasaklandığı, son darbenin ise Lefkoşa Belediyesi'nin bu gibi araçların ,belediye sınırları içerisinde girişinin yasaklı araçlar kapsamına alınması ile bir 10 yılın geride kaldığıdır..
Bu yazıda eski yılların polisinin yayınladığı 'The Owl ' dergisinde yer alan şu satırlar çok gerilerde bir paragraf olarak kalmıştır ..
'Yollarımız dar ,atlı araba kullananlar, trafik bilgisinden yoksun, insanlar, hele atlı arabaları kullanan genç insanlar, şehir içinde atları kırbaçlayıp hız yapıyor,yayalar için büyük tehlike oluşturuyorlar ..
Hatta dehşet oluşturuyorlar ,şehir içerisinde arabasız at koşturmak yasak bunu biliyoruz ,peki aynı yasa neden adlı arabaları da kapsamasın' Tabi şimdilerde yollarımızda trafikte yer alan ATV,ler, hız yapan motorsikletler, son model araçları o zamanın polisleri görse dergilerine ne yazarlardı bilinmez..
Yazar yine aynı yazısında uygarlık adına Kıbrıs'a gelen Trenin 1904 den itibaren 47 yıl adada kullanıldığını, ancak arabanın rekabetine dayanamadığını da tefferuatlı olarak yazısında bahsediyor..
Araba sahibi olmak adına ilk arabalar satılırken, bugünkü trafiğin yollardaki trafik canavarlarına kocaman davetiye dönemide başlamış oluyor.. 1950'li yıllarda hız verilen araba alımlarında ,ilkler arasında bir siyah arabaya sahip olanda babamdı..Güzelyurt'daki evimiz önündeki bu arabayı hatırlayanım.. İngiliz İdaresi mesuliyetindeki memurlarına 'Traveling Offiser ' olanlara araba alımında teşvik veriyordu ..
Memurların araçları eskidikçe, değiştirmesine ve can güvenliğini destekler nitelikte bir karar olduğu söylenmekteydi ..
Babam bu kapsamda şehir içinde hep bisiklet kullanmasına rağmen Maarif Müfettişi olduğu sürede dört araba değiştirdiğini bilinenim. İngiliz İdaresi memurlarının araçlarının servisinde de yön verendi ve Uzunyanlar servis garajıda bunlardan biriydi..
Çoğu kez arabamızı servisten almak adına annemle O garaja Mağusa kapısından geçip gidenlerdenleriz.. Günümüzde toplu ulaşım araçları istenilen seviyede olmadığı gibi her eve yakın yerlerde otobüs durakları yoktur..
Lakin hemen hemen her evde en az iki araba mevcudiyeti vardır ..
18 yaşını dolduran her genç ailesinin arabasını kullandığı gibi, kendisininde arabası olmasını isteyenlerdir..
Ehliyet yaşının düşürülmüş olması bu isteğin çoğalmasında etkendir ..
Eski zamanda keçi yollarının asfaltlanması devri kapanmış ulaşımda çift şerit yollar ulaşım kolaylığını getiren, mesafeleri kısaltan yollar olmasına rağmen daha birçok eksiğimiz ,olduğuda ayrı bir gerçektir..
Şehir içi yolların esaslı onarımı ise yamalama ile göz boyama şeklinde olmamalıdır..
Yine de hepsinin sırası ile yapılacağı varsayımındayız Umutla bekleyenleri

Bu haber 1687 defa okunmuştur

:

:

:

: