Önceki gün liderler arasında yapılan görüşmelerden sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın basın mensuplarına yaptığı açıklamaları dinledim.
Hoş Sayın Akıncı’nın söylediklerinden ziyade vücut dili sürece dair ip uçları veriyordu.
Şu çok net görülüyor ki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı sürece dair Rum Yönetiminin ortaya koyduğu duruşa ilişkin ciddi bir motivasyon kaybı yaşamakta.
Bu aslında Cenevre’de başlayan lakin Enosis Plebisit ile zirveye çıkan bir kırgınlık.
Bütün bu süreçler Sayın Akıncı’da Rum Lider Nikos Anastasiadis’e dair duyduğu iyimser havayı ortadan kaldırdı.
Dolayısıyla gerçek şu ki masa artık Sayın Akıncı’nın umutla, çabayla, iyimser tavırla oturduğu masa değil.
Şöyle ki önceden Sayın Akıncı’nın “Kıbrıs’ta bir çözüm mümkün” söylemi yerine “ Çözüm için şans var mı onu anlamaya çalışıyoruz” söylemine evrildi.
Nitekim önce ki gün yapılan görüşmenin de çok verimli geçmediği anlaşılıyor Sayın Akıncı’nın yaptığı açıklamalara bakınca..
Kısacası mevcut müzakere yöntemi ile bu süreç istenilen düzeyde ilerlemiyor.
Liderler de heyetler de bunun farkında.
Lakin buna rağmen kimse masadan kalkan taraf da olmak istemiyor.
Yani taraflar masada kalmaya devam ederek hiç bir konuda da uzlaşma sağlamadan öylece pozisyonlarını korumanın hesaplar içerisine girdiler.
Bu artık çok açık bir şekilde görünüyor.
Bundan sonra eğer BM daha etkin bir şekilde sürece müdahil olup bir ivme kazandıramazsa taraflar masada kalmaya devam edecek, ama bir çözüme de ulaşılamayacak.
Burada artık konuşulmayan hiç bir konu kalmamıştır.
Tarafların duruşu belli, aldıkları pozisyonlar belli.
Birbirlerine dair karşılıklı olması mümkün ya da mümkün olmayacak talepler de biliniyor.
Fakat bunlara rağmen çözüme de ulaşılamıyorsa, burada aklın yolu müzakerelerde izlenen mevcut yöntemin yerine yeni bir metodolojinin ortaya çıkartılması olmalıydı.
Lakin tarafların böyle bir niyetlerinin olmadığı da aşikar.
O halde bu süreç nereye evriliyor?
Antlaşmamak için masaya oturma dönemlerine giriliyor ki Sayın Akıncı’nın da bundan hayli rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor.
Hoş bu sürecin nereye doğru gittiğine dair Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın halkına artık gerçekçi bir açıklama yapması elzem olmuştur.
Zira üretmeyen bir masada Kıbrıslı Türk Lider olarak yer almak istemeyeceğini düşünüyorum.
Nitekim Temmuz öncesi bir mutabakata varılması pek olası değil.
Ve Temmuz’da masayı kökünden sallayacak belki dağıtacak yeni bir krizin yolda göründüğünü çok rahat söyleyebiliriz.
Zira bu da göstere göstere gelip kapıya dayanmaya aday bir başka sorun adada.