Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Mayıs’ta çok önemli bir görüşme yapacak. ABD Başkanı Trump ile ilk kez yüz yüze görüşecek.
Türkiye-ABD ilişkileri açısından bu kadar önemli bir görüşme, bugüne kadar belki de hiç olmamıştı.
Bu görüşmenin hemen arifesinde ABD’nin PKK’nin Suriye kolu YPG’ye ağır silah vereceğini ilan etmesi de oldukça düşündürücüdür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konudaki tepkisini “Bizler müttefiklerimizin, terör örgütlerinin değil, bizim yanımızda yer almayı tercih edeceklerine inanmak istiyoruz. Bu konudaki tavrımızı, alınan kararla ilgili endişelerimizi 16 Mayıs’ta Başkan Trump ile yapacağımız görüşmelerde ayrıntılı şekilde kendilerine de bizzat ifade edeceğim” sözleriyle dile getirdi.
Bu sözlerin tonundan da anlaşılacağı üzere görüşme gergin geçecek.
FETÖ elebaşı Gülen’in iadesiyle ilgili de yüzlerce klasör belgeye karşı ipe un serilmesi bu görüşmelerin bir diğer sinir ucu olacak.
15 Temmuz’da FETÖ elebaşıyla birlikte ortak hareket eden Amerikan derin devleti belli ki yine harekete geçti. Adına isten CIA deyin, ister başka bir şey…
15 Temmuz’da uğradıklarını yenilginin intikamını almak için bu kez Türkiye’nin hemen yanı başında YPG’yi silahlandırmak, kolu kanadı kırılan, zayıflatılan PKK’yı yeniden canlandırmak istiyorlar.
15 Temmuz’da her ne kadar Türkiye’de hükümeti deviremeseler de yine bu yöndeki çabalarına devam ediyorlar.
Nitekim daha birkaç gün önce ABD eski Başkanı George Bush'un danışmanlığını yapan ve FETÖ'nün Amerika'daki kalkanı haline gelen Michael Rubin’in sosyal medyadan yaptığı açıklama da bunun en güçlü kanıtı olarak duruyor karşımızda…
ABD'li neo-con yazar Michael Rubin, Washington gezisine hazırlanan Cumhurbaşkanı’nı Twitter'da etiketleyerek, 'Erdoğan'ın Türkiye'den ayrılması şu aşamada riskli olabilir mi? Geri dönememe ihtimali olabilir mi? @RT_Erdogan' yazdı.
Küstahlığa bakın. Cürete bakın. Artık gizlemeye de çalışmıyorlar.
“Amerikan derin devletinin Türkiye’ye yönelik saldırıları devam ediyor” derken bunu kastediyorum.
Sanıyorlar ki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuru gürültüye pabuç bırakacak kadar aciz.
O liderin, 15 Temmuz’da savaş uçaklarını, suikastçi hainleri, tankları aşarak, kendisine inanan milletiyle darbeyi savuşturacak kadar cesur olduğunu unutuyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesi çok net mesajlar göndererek ilişkilerin bundan sonraki seyrine yönelik ipuçları da verdi aslında.
Başkan Trump ile yapacakları görüşmelerde sorunları noktalama azminde olduklarını belirten Erdoğan, 'Bizim yapacağımız görüşme virgül mesabesinde değil nokta mesabesinde olacaktır' açıklamasını yaptı.
Kısaca artık virgül dönemi bitti, 16 Mayıs’ta Türkiye ABD ilişkilerinde kanayan yaralara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi nokta konacaktır.
Bin yıldır bu coğrafyada var olan Türk devleti, varlığını hiçbir ulusa borçlu değildir. Hep kendi gücüyle bu belalı coğrafyada var olmayı başarmıştır.
ABD, yeni dönemde Türkiye-Rusya yakınlaşmasını iyi izlemeli, Ankara’yı kaybetmek istemiyorsa, bölgeye yönelik politikalarını yeniden gözden geçirmelidir.
Aksi halde bölgede çok önemli bir müttefikiyle arasında onarılamaz sorunlar açar. Bu da kimsenin işine gelmez…