Türkiye’nin karnı kuru sözlere tok

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Cohen’in önceki gün PKK’nın Suriye kolu YPG’ye ilişkin yaptığı “YPG ile ilişkimiz geçici ve taktikseldir” açıklamaları üzerine dün çıkan köşe yazımda “Dikkat bu taktik geçici olmayabilir” diye uyarmıştım…

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Cohen’in önceki gün PKK’nın Suriye kolu YPG’ye ilişkin yaptığı “YPG ile ilişkimiz geçici ve taktikseldir” açıklamaları üzerine dün çıkan köşe yazımda “Dikkat bu taktik geçici olmayabilir” diye uyarmıştım…
Çünkü ABD’nin bölgede bir Kürt devleti oluşumuna yönelik hamleleri artık kimsenin bilmediği bir sır değil.
Dünkü yazımda “geçici ve taktiksel” gibi muğlak bir ifadenin Türkiye’nin endişelerini gidermeyeceğini yazmış, peş peşe şu üç soruyu sormuştum…
“Ne yani PKK’nın Suriye kolu YPG’ye verdikleri ağır silahları Rakka’yı aldıktan sonra geri mi toplayacaklar?
Ya da o silahlar bir süre sonra Türkiye’nin Güneydoğusunda Türk askerine dönmeyecek mi?
Bunun garantisini nasıl veriyorlar?”
Bu yazının neredeyse mürekkebi kurumadan dün Pentagon’dan bu konudaki tartışmaları daha da alevlendirecek açıklamalar geldi.
Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Sahada Türkiye’nin kaygılarını ortadan kaldırmak için önlemler alıyoruz. Silahların PKK’nın eline geçmemesi ya da Türkiye’ye gitmemesi gibi önlemler alacağız. Türklere şeffaflık sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu konuda nasıl garanti verilir bunu bilmiyorum. Dağıttığınız silahları Rakka’yı aldıktan sonra nasıl geri toplayacaksınız?
“Herkes silahını geri getirsin” dediğinizde YPG militanları, kuzu kuzu gelip silahları “buyurun alın mı” diyecek?
O militanların bazen YPG ile bazen de PKK ile birlikte çalışan örgüt üyeleri olduğu gerçeğini göz önüne alırsanız aradaki geçişkenliğini nasıl önleyeceksiniz?
Siz o kişilere “Rakka’yı aldık, silahları Türkiye’ye götürmeyin” dediğinizde “hay hay buyurun” cevabı mı alacağınızı sanıyor sunuz?
Ne yazık ki tüm bu söylemlere gerçekçi net bir yanıt yok.
Türkiye’nin canı terörden çok yandı. Eşekten düşmeyen eşekten düşenin halinden anlamaz. Türkiye o yüzden şimdi yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyor.
Hem Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ABD-YPG ilişkisine yönelik sert söylemlerini böyle okumalıyız.
Türkiye’nin karnı artık kuru söze toktur.
ABD’nin verdiği sözleri de dönem dönem tutmadığını, bu sözlerin çoğu zaman “Geçici ve taktiksel” olduğunu öğrenecek kadar bu coğrafyada yaşadık.
Dolayısıyla Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi, ABD’nin ne güvence verdiğine değil, fiiliyatta ne olacağına bakmalı…
Çünkü ne yazık ki konu Ortadoğu olunca , büyük devletlerin söyledikleriyle yaptıkları bir olmuyor.
Bunu gören Ankara da elindeki kartları iyi oynamalı. Boş lafa, kuru söze artık kimse inanmamalı…
Bu haber 550 defa okunmuştur

:

:

:

: