Gayri menkul dağıtımı tamam eşdeğerciye sıra ne zaman

Değerli okurlar.

Değerli okurlar.
Sizleri çok değil, biraz gerilere götürerek, bu günkü konumuzu işlemeye başlayalım.
Hepimizin bildiği, 1974, Adanın Yunan işgali sonucu, ki bu, çok kısa sürdü.
Anavatan, Türkiye’nin, yerinde ve haklı müdahalesi ile, çok kısa bir süre de, işgal olayına son verilmişti.
Ben, 20 Temmuz’da, Baf’ta idim.
İnsanlarımız, canlarını kurtarmak için, dağları, bayırları aşarak, binlerce kilometrelik yolları geçerek. Kuzeye, ulaşmaya çalışıyorlardı.
Bazıları, yollarda Rumlara yakalanarak, hunharca öldürüldüler. Bazılarının akıbeti hala daha belli değil.
Güneyde kalmış ve Kuzeye geçmek için, can atan insanlarımıza, anonslar yapılıyordu:
Koçanları getirmeyi unutmayın. Birlikte, onları da getirin diye.
O zamanki Türkiye Hükümeti yetkililerinin, kararlı otoriteleri sonucu. 1975 ‘ te Viyana’da yapılan mübadele anlaşması ile tüm Güneyde kalan Türkler. Bir program çerçevesinde Güneye getirildi.
Gelirlerken, Güney’deki gayrimenkullerinin koçanlarını da birlikte getirdiler.
Güneyden gelen ve hayatlarını kurtaran, bu göçmen Türklere. 1977 ‘ de, o zamanki Federe Devletin Hükümeti, 41 sayılı, İskan Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasa’sını, Meclisten geçirerek. Güneyden gelenlere, tapuları karşılığı, eş değerde, gayrimenkul vermek için, Yasa tahtında, Komisyonlar oluşturarak. Güneydeki malları karşılığında, eşdeğerinde mal vermeye başlandı.
Tabii her işimizde olduğu gibi, bunda da hissedilir şekilde adaletsizlikler oldu.
Mahkemelerde, insanlarımız, haklarını aradılar.
Bunun yanında, tapusu olmayanlara da belirli kıstaslarda Gayrimenkul verildi.
2004 Annan Referandumunda, zamanın Hükümeti ilgili yasa altında oluşturulan ve eşdeğerciye mal dağıtan Komisyonların, çalışmalarını askıya aldı.
Binlerce müracaatçının dilekçeleri, görüşülemez oldu.
Uygulamaya, oluşacak olan Birleşik Kıbrıs nedeni ile son verildi.
Eşdeğerle ilgili davalar, Mahkemelerimizde görüşülmemeye başlandı.
İlgili Komisyonlar, dumura uğratıldı.
Bunu yapan CTP – DP Hükümetinden sonra gelen, Hükümetler de, bu uygulamayı devam ettirdi.
Halen bu uygulama devam etmekte, eşdeğercinin yasalar tahtında hakkı olan bu isteğine, olumlu bir yanıt verilmemektedir.
Bu konuda, Meclisimizde eşdeğercinin sesi olacak, onun hakkını savunacak, hiçbir yetkilinin, sesinin çıkmaması da, düşündürücü olsa gerek.
Mecliste bu konuda, sonuca gidecek hiçbir adım atılamamakta, adımlar sadece sözde kalmaktadır.
2004 ‘ ten günümüze, kaynaklar golifa gibi dağıtılmakta. Fakat bundan eşdeğerci nasibini almamaktadır.
Eşdeğercinin yasal hakkı olan bu durum, maalesef mevcut Hükümet tarafından da, gerektiği oranda ciddiyetle ele alınmıyor.
Eşdeğerden hak sahibi olup da, elinde Devlet tarafından verilen binlerce eşdeğer puanı olan eşdeğerciler, bana dert yandılar.
Bu taleplerimiz, ne zaman karşılanacak diye.
“ Yandaşlara kaynak var, bize yok. Bizim halimiz ne olacak.”
Gibi, sorular sordular.
Tabii, bu soruların muhatabının, ben olmadığımı, gelmiş geçmiş Hükümetlerin olduğunu söyledim.
Eşdeğerci, Kuzeyde oluşan Devletin ve o Devletin coğrafyasının, temelini tesis etmektedir.
Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneğinin de, bu aralar pek sesi çıkmamaktadır.
Bir ara, eski Başbakanlardan Sn. Yorgancıoğlu, eşdeğercinin TMK‘ na, başvurabileceği konusunda açıklama yapmıştı.
Fakat, ondan da bir sonuç çıkmadı.
İTEM Yasasında yapılan son değişiklik de, eşdeğerciye bir merhem olmadı.
Güneyden gelen vatandaşlarımızın elinde, 5 milyar eş değer puanı var.
Bu küçümsenecek bir rakam değil.
Eşdeğerci, yıllarca bu konuda, ciddi bir şekilde zarar görmektedir.
Bu soruna çözüm ve çare, ne zaman bulunacak?
Yoksa her sektör gibi, eşdeğerciye de, aynı nakarat mı uygulanacak.
“ Uyu yavrum uyu, uyutayım seni.”
En küçük bir sorun ve hak arayışı, artık yollarda da elde edilemiyor.
Siyasi iktidarlar, bu konuda bağışıklık kazandı.
Öyle görülmektedir ki, başka yöntemlere ihtiyaç hasıl olacaktır.
Tabii, Demokratik Hukuk Devleti kuralları içerisinde, kalmak kaydı ile.
Bu haber 3775 defa okunmuştur

:

:

:

: