Halep oradaysa arşın burada

Bir zamanlar Arasta Lefkoşa'nın bugünkü halinden değişik kişileri sokağındaki dükkanlarda barındıran onlara sabah açtıkları kepenkler ardında kazanç sağlayan çarşıdır.

Bir zamanlar Arasta Lefkoşa'nın bugünkü halinden değişik kişileri sokağındaki dükkanlarda barındıran onlara sabah açtıkları kepenkler ardında kazanç sağlayan çarşıdır. Uzun yıllar oldu Arastadan geçmedim istemediğim için değil şartların ağırlığı olsa gerek diyelim... Çocukluğumuzun Arasta’sı ile bu günkü arasında fark elbette olacaktır ama sokak genişliği yine aynı olandır... Memduh Erdal'ın o zamanki parfüm dükkanı önünden geçip Arasta’ya girişte Güner Özdil mağazalarını arkada bırakıp genellikle ilk uğranılan dükkan Münüse hanımındı... Düğme ve dikiş malzemelerinin envai çeşidinin var olduğu dükkanından yapılan alış verişler annelerimiz gibi kadınlar nezdinde önemli bir yerdi. Münüse hanım, Çoşkun bey hep dükkanda olanlardı... Kendi dikişini evde dikenler için fermuardan tutun ki o zamanlarda zip diyorduk her boy zip orda vardı... Kanaviçe ipliklerinin her rengi ile ince lastik, kalın lastik, jipon demir halkaları hep dükkanda var olandı... Daha ileride Yüncü Süleymandan aldık dediğimiz, renk renk , yün yumaklarının alındığı, okul zamanı lacivert yünlerinin çeşidi kalınlıkta, onluk paketlerde bulunan yumaklar, dükkan girişinde asılı duran yünlerdi... Lefkonukluların dükkanı derken köşeyi dönüşte boyacıların kumaş dükkanı, Vadili köyünden Kemal dayı dediğimiz müşteri geçtikçe 'buyurun 'buyurun ' diye seslenişini yarım asır sonra hatırlayanlarız...Çağlayan bölgesinde ikamet eden ve uzun yıllar muhtarımız olan Talat Çobanoğlu'nun kumaş dükkanı hep anılarda net hatırlananlar... Arasta sokağının en göze çarpan özelliği o zamanın esnafının dükkan önlerindeki karşı dükkan komşuları ile samimi sohbetleriydi... Birinde olmayan bir malı bende yok ama karşıda var deyip müşteriye yol gösterenler oldular... Yağcıoğlularının düğme gibi çeşitli eşyaları sattıkları dükkanları da oldukça ilgi çekici idi... Çeşitli numarada tığ ve dantel iplikleri de burada satılıyordu... Kumaşlar arşın denen ölçü ile aleti ile alınıyor, mesela dar etek için bir arşın bir urup kâfi deniyordu... Arşın demir yassı bir çubuk şeklinde bize sınıftaki cetveli hatırlatıyordu... Türkiye'de 26 Mart 1931 tarihinde arşın ölçü birimi kaldırılıp, yerine metre sistemi kabul edildi. 1933'ten sonra da arşının bütün çeşitleri tamamen ortadan kaldırılıp metrik sisteme geçildi. Endaze ise metrenin uzunluk ölçüsü olarak kullanılmasına kadar arşınla beraber kullanılan bir ölçü birimi olup özellikle ipek kumaşların ölçülmesinde kullanılıyor olması enteresandı... Kıbrıs'ta okka ve arşın ölçü birimleri çok sonraları kaldırıldı... Kıbrıs Türk Federe Meclisi'nin 13 Ekim, 1977 tarihli birleşiminde kabul olunan 'Tartı ve Ölçüler Yasası', Anayasa'nın 74'üncü maddesi gereğince; Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı tarafından Resmî Gazete'de yayınlanmak suretiyle ilân olunuşu ile yasaya uygun düzenlemeler ile bugünlere gelindi... Bizler okka ile arşın ile alışveriş yapanlar olarak o günleri görenleriz... Beş tambur 4 okka deyişlerinin arabacıklarda satış yapanların yüksek sesle halkı alış verişe ucuz satışa, sokağa çağırdıklarını da bilenleriz... İki dirhem bir çekirdek deyişindeki zerafeti tanımlayan ölçülü konuşmalarındaki iltifatları belki de sizlerde hatırlıyorsunuz... En önemlisi de Halep ortaysa arşın buradadır deyimindeki hassasiyet, uzun yıllar kullanılır oldu ve ölçüler ile verilen mesajların özünde paylaşıldı... Hikayesi mi? Bir gün bir keresinde adamın biri Halep’teyken altmış arşın atladığını ve tek seferde bunu başardığını anlatıyormuş. Oradan geçen Nasreddin Hoca, olayı duyunca bu palavracıya ders vermek istemiş, yanına gitmiş. Hoca, ya demek Halep’te altmış arşın atlıyorsun, burada da atla görelim demiş. Adam kem küm edip o Halep’teyken öyleydi demiş. Nasreddin Hoca da ne var canım, Halep oradaysa, arşın da burada demiş. Adam bu hikmetli söz karşısında yetersizliğini ve cahilliğini anlayıp susmuş... Aradan geçen bunca yıldan sonra 1284 yılında Akşehir'de vefat eden ve türbesi orda olan Nasrettin Hoca'yı yeniden anmak bu güne nasip oldu...
Bu haber 1736 defa okunmuştur
  • Halep oradaysa arşın burada. Fevzi Adanır - 07.06.2017 Hocanın palavracıya yanıtı çok güzel olmuş Tülin hanım.

:

:

:

: