Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile Limasol Barosu Slovenya’da düzenlenen Avrupa Hukukçular Futbol Şampiyonasında karşı karşıya geldiler. Bu maç belki de yurt dışındaki resmi bir turnuvada iki ülkenin takımlarının sahaya çıkıp dostça karşılaştıkları, birbirlerine flamalarını takdim ettikleri ilk maçtı!
KKTC’li avukatlar 2006 yılından beri bu turnuvaya katılmaktalar. 2006 yılından önce İstanbul Barosuna kayıtlı olduğum zamanlarda tanıştığım Fransız Avukat Vincent Pinatel sayesinde bu kapı bizlere açıldı. Barolar Birliğinin önemli desteği ile turnuvalara düzenli katılan baro takımımız, 2014 yılında Macaristanda yapılan dünya şampiyonasında üçüncülük, 2015 yılında Malta’da yapılan Avrupa şampiyonasında ise ikincilik elde etti.
Turnuvalar sadece futboldan ibaret değil, spor hukuku üzerine paneller düzenlenmekte, değişen FIFA kuralları ile ilgili tartışmalar yapılmakta. Olayın bir de sosyal yönü var. Altı yıl önce karşılıklı maç yaptığımız Macaristan santrafor meslektaşımız, şimdi Macaristan’ın Başbakanı!
2006 yılında turnuvaya ilk katılacağımız zaman, Limasol Barosu, turnuva düzenleme komitesine bir yazı göndererek Kıbrıslı Türk avukatların takımını turnuvaya alınmamasını talep etmişti. Gönderdikleri yazıda bizlerin işgal topraklarda avukatlık yaptığını,barolarımızın da gayri yasal olduğunu iddia etmişlerdi. Turnuva düzenleme komitesi Limasol barosuna bir yazı göndererek turnuvaya siyaset karıştırmayacaklarını, yaptıkları araştırmaya göre KKTC’de çeşitli baroların olduğunu, gelen kişilerin avukat olduğunu ifade eden bir cevap yazısı göndererek KKTC’li avukatları turnuvaya dahil etmişti. O gün bugündür bu turnuvada iki ayrı bayrak yan yana dalgalanmakta!
Ne tesadüf ki 11 yıl önce KKTC’li avukatlara itiraz eden Limasol Barosu ile avukatlarımız bu yıl Slovenya’da yapılan turnuvada eşleşti. Maçtan önce hepimiz ve Kıbrıs’taki birçok meslektaşımız, Limasol Barosunun maça çıkmayacağı yorumunda bulunmuştu. Ancak sahaya gittiğimizde, onları sahada ısınırken bulduk. Diğer bütün maçlarda büyüklü küçüklü olaylar çıkmasına rağmen maçımız tam bir dostluk havası içinde geçti. Maçın son beş dakikasına 3-1 önde giren Limasol barosunu, son beş dakikada bulduğumuz iki gol ile yakaladık ve maçın normal süresi 3-3 bitti. Penaltı atışları sonunda ise 6-5 üstünlük sağlayarak Limasolu penaltılarda eledik.
Anlaşma olur veya olmaz onu bilemem. Sohbetimiz esnasında Limasollu avukatlar anlaşma olasılığını düşük gördüklerini, eğer bu yıl içerisinde de çözüm olmaz ise, her iki toplumun kendi yolunu çizmesi gerektiğini ifade ettiler.
Diyeceğim o ki, 1974 sonra aradan 43 yıl geçti. Her iki toplumda da yeni bir jenerasyon geliyor. 11 yıl önce bizi şikayet eden avukat meslektaşlarımız, şimdi KKTC bayrakları ile sahada sevinç yaşarken gelip bizleri tebrik ettiler ve topluca resim çektirdiler. Bizleri Limasol’a dostluk maçı yapmaya davet ettiler.
Adada artık bazı şeyler değişiyor ve önyargılar yıkılıyor galiba…