'Sona kalan dona kalır'

Eski zamanlar, her gün kendine özelmiydi yoksa geçen günler bize mi güzeldi pek ayrıştırmaya gidemiyoruz...

Eski zamanlar, her gün kendine özelmiydi yoksa geçen günler bize mi güzeldi pek ayrıştırmaya gidemiyoruz... Değişen bir şey yok deniyorsa da birçok şeyin değiştiğini görmemek, yapılan olumlu şeyleri, görmemezlikten gelmek bir nevi, haksızlığa davetiye gibidir... Adanın ikiye ayrıldığı gerçeğinde, bir taraf hem Kıbrıs Cumhuriyetinin ayrıca Avrupa Birliği üyeliğinin nimetlerini fersah fersah kullananlardır. Tabi bu olanakların analizi, Kıbrıs’ta kronolojik yaşanmış tarihi süreci, değerlendiren veya değerlendirecek uzmanların görüşündeki hakikatlerdir... Bizlerin ise derinliğe gitmeden sadece görsellikteki, bakışları vardır.. Bu görüşlere göre ise şekillenen, kamuoyu olgusu ve devam eden bir hayat... Her zaman gündemde olan konuların ana kaynağı ise ülkelerin, ekonomik, siyasi ve sosyal durumundaki gelişmeler... Bu gün için bu üç konuda eğitim almış değerlerimiz, kaliteli insan gücümüz var... Bunu inkar etmek imkansız... Siyasete bakacak olursak, KKTC siyasetinde siyasi kurumların eksiklikleri yok mu var. Mesela Araştırma Geliştirme Eğitim gibi konularda bilfiil siyasi partilerin eksikliği vardır. Eğitim verdirmek ise zor değildir... Ancak bu konu ile ilgili tedbir alınması gerekirken yapılmıyor. Ülkemizde yapılan tüm seçimlerde siyasi partilerin sandık görevlisi bulma sıkıntısı bir yana buldukları parti temsilcilerini de yeterince sandıktaki görevleri hususunda eğitmedikleri ise ayrı bir gerçektir... Halbuki son zamanlarda Türkiye’de ki siyasi partilerin AR-GE başkanları denetiminde parti programları çerçevesinde siyaseti ilgilendiren tüm konularda 'Siyaset Akademisi' çatısı altında teşkilatlarına eğitim verdiklerini biliyoruz işitiyoruz. Bu konularda tweeter hesaplarından paylaşım yapan siyasetçileri görüyoruz. Ülkemiz akademisyenlerinden Prof. Dr. Mehmet Hasgüler'in Siyaset Akademisinde Türkiye'de dersler verdiğini biliyoruz. Bu hususta Sayın Hasgüler'e telefon açtım, konuyu sordum... KKTC'de muhtelif siyasi partinin başlatıp ama yarım bıraktığı böyle bilgilendirme toplantılarının, yapıldığını ancak sonrasında, devamı gelmediğini söylediğinde üzüldüm. KKTC siyasi partilerin Başkanlarının Sayın Hüseyin Özgürgün, Sayın Serdar Denktaş, Sayın Tufan Erhurman gibi Meclis'te grubu bulunan ve temsil edilen partiler dahil diğer yeni oluşan siyasi partilerin, hiç vakit geçirmeden bu hususu gündemlerine taşımaları gerekmektedir. Hatta öncelikle parti organlarına seçilen her üyenin bu gibi programlarda verilecek eğitimlere katılımları sağlanmalıdır. Siyasi partilerin üyeleri mensubu oldukları partinin, stratejisini iyi algılamalı neden bu partideyim sorusuna cevaben, anlam oluşturan mesajları çevrelerine verebilmelidir. Bu nedenle siyasi seçilmişlerin ve seçilecek olanların gidişatındaki takip yapmalıdır. Bilgi dağarcığını artırmak amacıyla ise bu tür faaliyetler sistematik olarak sürdürülmelidir. Teşkilât bazında karşılaşılan problemlerde esasa gidilmeli sorunun kökenine inilmeli, değerlendirme yapılmalıdır. Bu eğitim çalışmaları ile sonuçta her partinin yola çıkış nedeni iktidar olmak olduğuna göre, profesyonel yardım almak, bu yardımları değerlendirmek ve uygulamak konusunda alınacak tedbirlerin, siyasetin kendi hızı olacağı bilinmelidir... Ekip çalışması ile hedefe varmak için araçların kullanılması ise Türkiye Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan'nın konuşmalarında bahsettiği gibi 'gidilmedik ev sıkılmadık el bırakmayacağız' ifadesinde kendini bulan olacaktır. Hele de yaşadığımız coğrafyada Karpaz’dan Yeşilırmak köyüne gidilecek mesafe bir günde aşılabiliyorsa, teşkilat içindeki köklü örgütlenme, köklü kemik oyların muhafazası yanında siyasi partilere avantaj olacaktır. Zamanımızda siyasilerin köy ziyaretlerine genelde halkın ilgisi azalırken, problemi olan kişilerin merkeze gelişi çoğalmıştır. Siyasi partiler örgütlerini ziyaret ederken köy kahvelerinde köy sakinleri haberli ise ve toplantıya gitmişse onlarla yapmaktadırlar. Ancak köy gidişlerine kalabalık gidiş oradaki insan sayısından, bazı durumlarda fazla olabilmektedir. Genel seçimlere yaklaşılan bu günlerde yeni seçim sisteminin öncelikle siyasi parti teşkilatlarında anlatılması ve nasıl oy kullanılacağı yanında sandığa taşınacak seçmenlerin aydınlatılması gibi konuların acilen gündeme alınması elzemdir. Ne demiş atalarımız 'Sona kalan dona kalır' sözündeki boşluğa düşmemek için önlemler ve uygulamalı tedbirler derhal başlatılmalıdır... Bu şekilde yapılan öneriler ise sadece içtenlikle yapılan naçizane temennilerdir...
Bu haber 1558 defa okunmuştur

:

:

:

: