Bir şeyler yapılmalı

Bu hafta, siyaset, seçim konuları ile ilgili yazı yazmayı düşünüyordum. Ama güncel olaylar o kadar çarpıcı, yakıcı ve düşündürücü ki, ister istemez etkisi altında kaldığım vakayı işlemek durumunda kalıyorum.

Bu hafta, siyaset, seçim konuları ile ilgili yazı yazmayı düşünüyordum. Ama güncel olaylar o kadar çarpıcı, yakıcı ve düşündürücü ki, ister istemez etkisi altında kaldığım vakayı işlemek durumunda kalıyorum. Sanırım köşe yazarlığının heyecan verici yönlerinden birisi de bu hareketi gözlemleyebilmek ve farkında olabilmektir.

Doktor bir arkadaş ile seçim tahmini yaparak, güncel politik hareketlilik ile ilgili tahmin ve öngörülerde bulunurken, hafta sonunu nasıl geçirdiğimiz muhabbetine başladık.
Arkadaşım, eşi ve 2 arkadaşı ile toplam 4 kişi Mağusa’da bir balık lokantasına gitmiş.

Bir ufak rakı, 4 kişilik uyduruk bir meze, iki kişilik de balık yedikten sonra, gelen hesabın rakamı arkadaşımı hala kendine getirememiş. 250 TL.
Kesinlikle sunulan hizmetin ve de yemeğin karşılığı olmayan bir hesapla karşılaşınca hayretler içerisinde kalmış. Ki bu arkadaşım iyi bir tat bilir ve de kaliteye para vermekten kaçınmayan bir kişiliğe sahip öyle cimri falan da değil.

Yani bu durumu yazmak, bazı okuyucuyu belki çok fazla etkilemeyecek. Buradan ders çıkarılacak çok önemli eylemler var.
Kendi vatandaşını kazıklamaktan çekinmeyen, haksız yere para kazanmak, şuuruna sahip bir işletme, Mağusa gibi Akdeniz’in gözde turizm merkezi olmaya aday bir şehre yakışıyor mu?

Kıbrıs küçük yer, burada hiçbir şey gizli kalamaz. Kulaktan kulağa duyulur. Ve de değiştirilerek bire bin katarak duyulur. Bin bir zorlukla ve ümitle kurulan bir iş yeri, böyle fahiş hatalar yaparak, ne kadar ayakta kalabilir?
Gazetelerde kapanan iş yerlerinin çokluğu konu ediliyor. Ekonomik kriz var deniyor. Doğru dünyada ekonomik kriz var, ama bizde bu krizin etkisi ne kadardır?
Senin dünya ekonomik çarkı içindeki yerin nedir? Bir şey mi üretiyorsun? O da yok. Diyorsun ki dünyada ekonomik kriz var onun için ben batıyorum.

Bana göre,dünya ekonomik krizinden en az etkilenen ülke KKTC’dir. Hiç etkilenmedi demek geliyor içimden ama yine de küçük bir pay bırakmak lazım
Başarısızlığımıza, ganimetci zihniyetimize, mazeret üretmekte gelişmiş bir kültüre sahibiz. İktidarlar değişse ne olacak? Zihniyet ayni olduktan sonra. Halbuki küçük bir nüfusa sahip, bir toplumuz, bu ülkeyi idare etmek o kadar kolay ki.

Türkiye senin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu kadar rahat bir ortamda biz niye hala olmamız gereken yerde değiliz? Bir şeylerin bizi kendimize getirmesi lazım. Kaliteye itibar etmeliyiz. Kalitesizliğe, bayağılıya itibar etmemeliyiz.
Bu haber 95 defa okunmuştur

:

:

:

: