Yalan bir kez daha belgelerle ortaya çıktı

Tarih 9 Haziran’ı gösterirken, kendisine sorulan bir soru üzerine DP Genel Sekreteri Afet Özcafer Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın yurtıdışında resmi bir ziyaret için değil, bir kaç günlüğüne çalışmalarına ara vermek için gittiğini söylemişti.

Tarih 9 Haziran’ı gösterirken, kendisine sorulan bir soru üzerine DP Genel Sekreteri Afet Özcafer Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın yurtıdışında resmi bir ziyaret için değil, bir kaç günlüğüne çalışmalarına ara vermek için gittiğini söylemişti.
Oysa Bakanlar Kurulu (1) 1741-2017 nolu kararı ile Başbakan Yatdımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın resmi temaslarda bulunmak üzere 6-18 Haziran tarihleri arasında ABD’ne gideceğini ve ona gereken ödeneğin verilmesinin kararlaştırıldığı belge vardı.
Bu belge geçtiğimiz gün Yenidüzen Gazetesi tarafından da yayınlanmıştı.
Yani anlayacağınız DP Genel Sekreteri Afet Özcafer’in Serdar Denktaş’ın yaptığı gezinin resmi bir yurt dışı gezisi olmadığını söylediği 9 Haziran’da Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, devlette aldığı ödenekle ABD’de resmi temaslar yapıyormuş.
Bu resmi ziyarete kimleri götürdü?
Kaç resmi kimlik bu ziyarete katıldı?
Bu resmi ziyaretin maksatı neydi?
Kimlerle temaslar yapıldı?
Gibi mevzular hakkında şu ana kadar bir bilgi yok.
Yani konunun o kısmı karanlık.
En azından şimdilik.
Ve/ fakat anladığımız şu ki, Serdar Denktaş’ın ve eğer varsa beraberindekilerin bu durumda yol masrafları, yeme içme konaklama ve ABD’de harcanan her bir kuruş devlet tarafından karşılandı.
Yani hazine kullanıldı.
Bu temas halktan gizlendi.
Niye gizlendi ki?
En büyük argüman Rumlar duymasın diye vs.
Yani hikaye..
Üstelik Serdar Denktaş’ın en yakınındaki insan olan partisinin Genel Sekreterinin bile bu temaslardan haberi olmayacak.
Bu da komik.
Önümüzdeki somut bilgiler ve göstergeler ise şunlar:
Devlete bir yük daha bindi.
Serdar Bey ve eğer varsa beraberindekiler devletin imkanlarıyla bir kaç günlük ABD tatili yaptı veyahut yaptılar.
Masrafları millet karşıladı.
DP Genel Sekreteri ise ya bilmeden konuştu, ya da halkın gözünün içine baka baka yalan söyledi.
Peki sonuç?
Sonuç şu ki; yalanı yine siyasetin odağına koydular.
İnsanları kandırmayı siyaset olarak addediyorlar.
O kadar ki, artık kendi yalanlarını bile tesciller hale geldiler.
Bu haber 482 defa okunmuştur

:

:

:

: