Bu hafta Kıbrıs görüşmeleri için artık dönüm noktası, federal çözüm ya olacak yada kopacak, daha ötesi yok. Bu mesaj BM ve AB tarafından açık ve net şekilde iletildi, tabi ki anlayana. Türk ve Rum tarafları hazırlıklı bir şekilde çalışıyorlar, müzakereler kopma noktasına geldiği an, BM genel sekreteri Guteres’in katılımı ile taraflar farklı bir müzakere sitemi içerisin de bu hafta kritik çalışmayı gerçekleştirecekler. İngiliz diplomatlar, müzakere şekli içerisinde yeni bir öneri yaptı ve tüm başlıkları küçük paketler halinde görüşülmesini önerdi. Kabul görülen bu sistem ile bu hafta, başlıklarda var olan sorunlar giderilmeye çalışılacak, özeti bu.
BM GS Guteres, eğer yakınlaşma var ise anlaşmaya yakın iseniz bende gelir toplantılara katılırım, diye açıklama yaptı. Yakınlaşma ise birkaç gün içerisinde belli olacak, bu haftalar sürecek bir süreç değildir. Özellikle AB tarafından da yapılan açıklamalar bu doğrultuda, federal çözüm için en iyi fırsat yakalanmıştır, bu değerlendirilsin. AB bu mesajı daha çok Rum tarafına gönderiyor.
Gerçekte iki taraf da baskı altında. KKTC ekibinin daracı bir oda da, kendi araların da toplantı gerçekleştirildi, bunu BM basına servis etti. Benim odanın şekli çok dikkatimi çekti, nerde ise heyetimizi sığmıyordu, bunu ben bir baskı aracı olarak değerlendirdim. Türkiye’ye ise 1960 garanti sistemin de ısrarlı olma mesajı veriliyor, Türk askeri de çekilmek zorunda baskısı yapılıyor, çünkü bu iki talep gerçekleşmez ise Rum tarafı zaten kabul etmeyecek.
Rum tarafına ise, siyasi eşitliğin paylaşılması için yönetim ve güç paylaşımın da baskı yapılıyor. Anastasiadis ise ulusal konseye danışmadan adım atmıyor, bunlar ciddi baskılar. İngiliz dışişleri bakanının ayrılmış olması ve İngiltere’nin AB bakanı ile temsil edilmesinin belki de çok ayrı bir önemi vardır. İngiltere açık ve net oldu benim üstlerime dokunmayın, her açılıma destek veririm.
Rum tarafından, Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında çok ciddi bir iddia atıldı. Erdoğan özellikle Kıbrıs ve İsrail doğalgazı yatırımların da çok aktif rol almak istiyor, Türkiye olarak bu yatırımlara müdahil olmak istiyor. Bu neden de dolayı Kıbrıs konferansında çok ısrarlı olmayacak, garantiler ve askerin ada da ki varlığını sonlandırılmasın da adım atacak, bu Rum tarafının iddiası. Türkiye dışişleri bakanı Çavuşoğlu’nun, asker ve garantiler hakkında ki resmi açıklamasını zaten biliyoruz. İki taraf da resmi açıklamalarından geri adım atmazlar ve tutumlarını değiştirmezler ise federal çözüm arayışı bu hafta son bulur.